Çocukların gelişiminde işitme çok önemli bir yere sahiptir. İşitme ile çocuk, sesleri tanımayı, sesleri taklit etmeyi öğrenir ve böylece dil gelişimini sağlar. İşitme, ayrıca çocuğun tehlike uyarılarını alabilmesini, iletişim kurmasını, sosyal becerilerini geliştirmesini ve kendilerini yönlendirmelerini sağlar. İşitme sadece beş duyu organından bir tanesi olarak düşünülmemeli, çocukların kişilik ve davranışlarının gelişiminde çok önemli bir role sahip olduğu unutulmamalıdır.
İnsan fetüsü, gebeliğin 20 haftasından itibaren temel işitme yeteneğine sahiptir. Gebeliğin kalan süresi boyunca işitme gelişir ve olgunlaşır. Fetüs dışarıdan gelen sesleri duyabilir. Düşük frekanslı seslerin duyulması yüksek frekanslı seslere göre çok daha kolaydır.
Çocuk;
0-4 ay arasında: Ani ve yüksek seslerde korkar. Ses gelen yöne göz ya da baş hareketleri ile dönebilir.
3-6 ay arasında: Değişik seslere ilgi gösterir. Çeşitli sesler çıkarmak için uğraşır. Tanıdığı kişilerin seslerini ayırt etmeye başlar.
6-12 ay arasında: Mırıldanmaya ve “anne” ve “baybay” gibi basit sözcükleri anlamaya başlar; basit komutları yerine getirebilir.
12-18 ay arasında: Mırıltılar sözcüklere dönüşmeye başlar. Yaklaşık 20 sözcük kullanabilir ve 50 sözcüğü anlayabilir.
2 yaşında: Yaklaşık 200-300 sözcükten oluşan dağarcığını kullanarak basit cümleler kurabilir. Kendisine kitap okunmasını ve resimli kitaplardaki nesneleri tanıyıp adlarını söylemekten hoşlanır.
3-4 yaş arasında: İhtiyaç, soru ve duygu belirten sözcük ve cümleler kullanabilir. Bu yıllarda sözcük dağarcığı, telaffuzu ve anlaması oldukça gelişir.
Çocuklarda işitme kaybı tanısının doğru şekilde konulmasının mümkün olmadığı zamanlarda, işitme kaybı olan çocukların öğrenme güçlüğü olduğu düşünülerek bakım evlerine konulduğu bilinmektedir. Oysa işitme kaybının zekâ ile ilgisi bulunmamaktadır. Ancak işitme kaybı, erken dönemde tanınmadığı ve tedavi edilmediği takdirde çocuğun gelişimi üzerinde ciddi olumsuz etkilere neden olabilir.