Bilim insanları tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre karalahana dışardan aldığımız kanserojen toksinlerin vücuttan atılmasını sağlayan kuvvetli bir antioksidan.
Karalahana son yılların en dikkati çeken sebzelerinden. Karalahana içerdiği beta-karoten, C ve E vitaminleri sayesinde kuvvetli bir antioksidan ve vitamin deposu. Bu birliktelik sayesinde hücresel hasarın önüne geçiyor. Yaşlanmayı geciktiriyor, bağırsakları çalıştırıyor, kabızlığı engelliyor, kalp ve kanser hastalıklarına karşı koruduğu söyleniyor.
Geçmişi 2000 yıl öncesine dek uzansa da Karadeniz’e özgü bir sebze olarak kabul ettiğimiz için onu zaten diğer lahana çeşitlerinden ayrı bir yere koyarız. Ancak bir çok sebze gibi karalahananın da yararlarından faydalanabilmek için çok pişirilmemesi gerekiyor. Bizde genellikle önce haşlanır, suyu süzülür sonra da uzun uzun pişirilir. Oysa vitamin değerlerinin ve antioksidan özelliğinin kaybolmaması için ya suda bir kaç dakika haşlanması ya da sadece beş-on dakika kadar kavrulması gerekiyor.