Nedir?
Ankilozan Spondilit (AS) özellikle omurgayı etkileyen kronik, ilerleyici, ağrılı sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalıktır. Tanı Modifiye New York kriterlerine göre konulur . AS de ağrı hareketle azalır, hatta yok olabilir, uzun süre oturmakla, istirahatle artar. Hastalar sabahları daha çok ağrılıdır ve özellikle omurga hareketleri kısıtlıdır, günün ilerleyen saatlerinde ağrı ve kısıtlılık azalır.
AS'de ilk belirtiler bel, kalça ve topuk ağrısı olabilir. Hastalık gerektiği gibi tedavi edilmezse ileri dönemlerde omurga deformiteleri, kamburluk ortaya çıkar.
Genetik yatkınlık AS'nin bilinen özelliklerindendir. HLA-B27 doku antijeni beyaz ırkta % 95, Afrikalı siyahlarda % 50 pozitiftir. HLA B27 pozitif AS'li babanın HLA-B27 pozitif olan çocuğunda AS gelişme riski %25 dir. Yani ailede birden fazla AS li olabilir.
Belirtileri Nelerdir?
Tam olarak bilmiyoruz. Araştırmalar, AS hastalarının %96’sında benzer genetik hücre işaretleyicileri (HLA-B27)’nin bulunduğunu göstermiştir. Olasılıkla, normalde zararsız olan bazı mikroorganizmalar, HLA-B27 ile ilişkiye girmektedir. Bazı barsak ya da idrar yolları hastalıkları AS’in ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Bazen, belirtiler yatak istirahati (sözgelimi trafik kazasını izleyen istirahat) döneminden sonra da ortaya çıkabilir.
Reiter sendromu olarak bilinen hastalık da AS’e yol açabilir. Reiter sendromunda gözde yangısal tutuluş (irit, üveit, konjunktivit), dış idrar yolu yangısı (üretrit) ve büyük eklemlerde daha sık olmak üzere eklem tutuluşları görülür.
Nasıl Tanı Konur?
Tipik belirtileri şunlardır :
Haftalar ya da aylar içinde yavaş yavaş artan bel ağrısı ve sertlik.
Gün içinde hareket etmekle ya da egzersizle azalan sabah sertliği ve ağrısı. Egzersizlerden sonra daha iyi, istirahatten sonra daha kötü hissedilmesi (mekanik karakterli bel ağrılarının tersine – sözgelimi bel fıtığı-).
3 aydan uzun süredir belirtilerin varlığı.
Özellikle erken dönemlerde, kilo kaybı.
Yorgunluk.
Ateş ve gece terlemesi.
Tipik belirtiler bunlar olmasına karşın, bazen farklı şekillerde başlangıç görülebilir. Belde belirgin bir ağrı olmaksızın, kaba etlerde bazen bir tarafta, bazen diğer tarafta değişici şekilde ağrı ile başlaması da sıktır. Bu ağrı bele, uyluğa yayılım gösterebilir. Bazen de yalnızca topuk ağrısı, göğüs ağrısı ile başlayabilir.
Sabahları daha kötü oluyorum
Bu beklenen bir şeydir. Hastalığın tipik özelliklerinden biri, gecenin geç ve sabahın erken saatlerinde ağrı ve sertliğin belirgin olması ve gün içinde hareket ya da egzersizlerle düzelmesidir. Benzer şekilde sinema ya da tiyatroda uzun süre oturduktan, ya da uzun süre araba kullandıktan sonra ağrı ve sertlikte artma olabilir.
Ankilozan Spondilit Tanısı Modifiye New York Kriterlerine Göre Konulmaktadır.
Bu kriterler:
A. Egzersiz ile geçen dinlenme ile geçmeyen 3 aydan uzun süren bel ağrısı ve katılığı.
B. Bel omurlarının 3 planda (sagital, frontal, egzersiz ile rahatlayan dinlenme ile geçmeyen hareket kısıtlılığı).
C. Yaş ve cinsiyete göre göğüs ekspansiyonun normal değerin altında olması.
D. Bilateral (iki taraflı) grade 2 veya unilateral (tek tarafta) grade 3-4 sakroiliit
(Grade 0= Normal, 1=şüpheli, 2=erozyon ve skleroz, 3=erozyon, skleroz, erken ankiloz, 4=total ankiloz)
Değerlendirme: Radyolojik kriter (D)+en az 1 klinik kriter olması tanıyı koydurur.
Göğüs ekspansiyonunun normal değerleri (cm):
15-24 yaş: erkek=4, kadın=3,6
25-34 yaş erkek= 4,3, kadın=3
35-44 yaş erkek=2,7, kadın=3,4
45-54 yaş erkek=2,6, kadın=2,7
55-64 yaş erkek=1, kadın=1,7
65-74 yaş erkek=1,1, kadın=2
75 yaş üstü erkek=1,1, kadın=2
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tamamen iyileşmesi mümkün değildir. Mevcut tedavi yöntemleriyle hastalık aktivitesi azaltılıp gelişimi yavaşlatılabilir. Erken tanı Tedavide steroid olmayan antienflamatuar (anti romatizmal) ilaçlar mutlaka kullanılmalıdır. Düzenli egzersizler mutlaka yapılmalıdır. Son tedavi yöntemlerinden olan ve ülkemizde de uygulanmaya başlanan anti TNF alfa tedavisi (Enbrel gibi) hastalığın ilerlemesinin durdurulmasında büyük ümittir.
Görünme Sıklığı Nedir?
Görülme sıklığı genellikle % 0.1 ? 1.4 arasında değişir. Japonlarda % 0.04, Haida kızılderililerinde % 6 oranında görülür. Türkiye'deki sıklık oranı bilinmemekle birlikte ortalama % 0.5 sıklıkta olduğunu düşünürsek ülkemizde yaklaşık 300 ? 350 bin AS'li olduğu söylenebilir. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla. İngiltere’de 200 erkekte 1 ve 500 kadında 1 sıklığında görülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 1000’de 1 olarak bildirilmektedir.
* İklim, yaş, cinsiyet gibi faktörler etkili mi?
- İklim ve çevre şartlarının semptomları (ağrı, hareket kısıtlılığı gibi) etkileyebileceği söylenir ama bunlar AS'nin sebebi değildir.
* Genellikle erken (genç) yaşta çıkıyor. Neden?
- AS'nin 8 ? 45 yaş arasında başlayabileceği bilinse bile genellikle 15-30 yaş arasında, en sık olarak da 24 yaşında başladığı belirlenmiştir. Niçin genç yaşlarda başladığı bilinmemektedir.
Tedavisi var mı? Durdurmak mümkün mü?
- Tamamen iyileşmesi mümkün değildir. Mevcut tedavi yöntemleriyle hastalık aktivitesi azaltılıp gelişimi yavaşlatılabilir. Erken tanı Tedavide steroid olmayan antienflamatuar (anti romatizmal) ilaçlar mutlaka kullanılmalıdır. Düzenli egzersizler mutlaka yapılmalıdır. Son tedavi yöntemlerinden olan ve ülkemizde de uygulanmaya başlanan anti TNF alfa tedavisi (Enbrel gibi) hastalığın ilerlemesinin durdurulmasında büyük ümittir.
Hastalarda en çok hangi bölümler tutuluyor? Hayatı nasıl etkiliyor?
- AS en çok omurgayı (her düzeyde) ve sakroiliak eklemi (omurganın leğen kemiğiyle yaptığı eklem), daha sonra kalça ve omuz gibi büyük eklemleri tutar. El ve ayak eklemlerini tuttuğu çok nadirdir. Göğüs kafesinin genişlemesi çok azalır dolayısıyla solunum problemleri olabilir.
AS'de kas iskelet sisteminin yanı sıra göz, böbrek, aort gibi eklem dışı tutulumlar da olabilir. Hastaların 1/3 ünde ömründe en az bir defa akut uveit atağı olur.
AS de hastalığın gelişimi kişiden kişiye değişse de ağır bedensel iş yapanlar, sürekli yük taşıyanlar hastalıkları hafif olsa bile çalışma tarzlarını düzenlemeleri eğer işleri öne eğilmeyi ve ağır kaldırmayı gerektiriyorsa işlerini değiştirmeleri gerekir.
AS'li kadınların hamilelik döneminde ilaç kullanma sakıncası ve vücut ağırlığının birden artması, hareketlerindeki kısıtlılığı ve ağrıları artırabilir. Hastaların düzenli olarak gebeliğe uygun egzersizlere devam etmeleri gerekir.
Alıntı