Galatasaray'ın lokomotifi Türk futbolcular! Bunu ortaya koyan ise Fernando Muslera'nın sözleri...Galatasaray'ın Uruguaylı kalecisi Muslera, takımdaki Türk futbolcuların motivasyonunun kendileri için de itici güç olduğunu vurguladı.

GSTV'de yayımlanan programda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Muslera, önemli ve zor bir sezon içinde olduklarını belirterek, "Galatasaray'ın hedefi her zaman şampiyon olmak. Dördüncü yıldız hedefi bizi her zamankinden biraz daha fazla motive ediyor" dedi.

Uruguaylı kaleci, bu sezon bazı zorluklar yaşadıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Sezonun başında farklı bir teknik adamla çalışıyorduk, daha sonra Hamza hoca geldi. Otomatik olarak sahaya yansıyan bazı değişiklikler yaşandı, süre alan isimlerde değişiklikler oldu. Çok kolay olmadı ama sonunda bu zorlu süreçten çıkmayı başardık. Umarım bu şekilde devam eder. Her sene Galatasaray adına şampiyon olmak önemli ama dördüncü yıldız hedefimizin olması bizi biraz daha fazla motive ediyor."

Süper Lig'de bütün maçların zor geçtiğini anlatan Muslera, "Bence tek avantajımız iki puan önde olmamız. Fikstür olarak bir avantajımız olduğunu düşünmüyorum. Kim hangi takımla oynarsa oynasın hem içeride hem dışarıda inanılmaz zorlu maçlar yapıyor. Bu mücadele ligin sonuna kadar devam edecek. Şampiyonluğa ulaşacak kapasitede bir takıma sahip olduğumuzu düşünüyorum. Mutlu sona bizi ulaştırabilecek unsulara sahibiz" diye konuştu.

"TÜRK OYUNCULARIN MOTİVASYONU BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Fernando Muslera, Hamza Hamzaoğlu'nun teknik direktörlüğe getirilmesinin oyuncularda büyük bir motivasyon sağladığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk antrenör olması ve kendi karakteri ve kişiliğini bize yansıtması önemliydi. Türk olarak ligi daha iyi tanıyan bir hoca. Türk oyuncuları daha yakından tanıyan ve onları daha fazla motive edebilen bir antrenör. Türk oyuncuların daha fazla motive olup iyi performans göstermeleri otomatikman herkesin performansını etkiliyor. Sahada genellikle 6 Türk ve 5 yabancı oyuncu var. Türkler daha ağırlıklı olarak sahada yer alıyor ve katkıları çok önemli. Bizler de elimizden geldiği kadar, herhangi bir ayrım yapmadan katkı veriyoruz. Ama Türk oyuncuların motive olması bizim için çok önemli. Hamza hoca da bunu başarıyor. Hem Türkleri hem de yabancıları çok iyi motive ettiğini düşünüyorum."

Takımın ağlarında gördüğü golde hatasının olmamasının kendisi için önemli olduğunu anlatan Muslera, "Her zaman jeneriklik bir gol yemeyi, benim hatamla yenilen gole tercih ederim. Maçın içinde zaman zaman bazı konsantrasyon eksiklikleri olabiliyor. Sonrasında bir gol yiyebiliyorsunuz. Gol yenildiği zaman tamamıyla savunma oyuncuları ve kaleciye sorumluluk yüklenmesi çok doğru değil. Bir gol yeniyorsa tüm takımın performansından ve yapılan bazı hatalardan dolayı yeniyor" ifadelerini kullandı.

"KARİYERİME BURADA DEVAM ETMEK İSTİYORUM"
Fernando Muslera, Galatasaray'da mutlu olduğunu ve kariyerine sarı-kırmızılı takımda devam etmek istediğini ifade etti.

Galatasaray ile 2018 yılına kadar sözleşmesi olduğunu hatırlatan Uruguaylı kaleci, şunları söyledi: "Galatasaray'da inanılmaz mutluyum. Kariyerime burada devam etmek istiyorum. İlk geldiğim günden beri söylediğim bir hayalim var; İngiltere Premier Lig'de oynamak. Transfer sadece bir kişiye bağlı değil, bir transfer gerçekleşirken birçok unsurun mutlu olması gerekiyor. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi kulüp. Bir teklif gelirse bunun öncelikle kulübümüzü mutlu etmesi gerekiyor. Beni mutlu etmesi gerekiyor. Gelecek teklifin hangi takım tarafından yapılacağı da çok önemli. Gelecek teklif hem Galatasaray'ın hem de benim çıkarıma uygun olursa o zaman oturup konuşulup değerlendirilebilir. Şu anda öyle bir şey yok."

Muslera, Süper Lig'de iki sezon önce Manisaspor'a penaltıdan attığı gol hatırlatılarak yöneltilen bir soruyu şöyle yanıtladı: "Bir kaleci için iyi bir tekniğe sahip olduğumu söyleyebilirim. Eğer sorumluluk verilirse her zaman penaltı atmak isterim. Sizin de hatırladığınız gibi Fatih Terim sayesinde bunu yapmıştım. Bir kaleciye gol atma şansı her zaman gelmez. Kendisine de teşekkür ediyorum bana bu fırsatı verdiği için. İlerleyen yıllarda, maçlarda, hocam uygun görürse penaltıyla gol atma şansı bulabilirim. Ben bu sorumluluğu almaya her zaman hazırım."

"SEÇİMLE İLGİLİ BİZE YANSIYAN PROBLEM YOK"
Muslera, sarı-kırmızılı kulüpte mayıs ayında yapılacak seçimli olağan genel kurulla ilgili kendilerine yansıyan bir problemin olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Duygun Yarsuvat birçok sefer Florya'ya geldi, antrenmanları yerinde takip etti. Her zaman yüzünde bir gülümseme var. Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst'ün hakkını yememek lazım. Her zaman buraya gelip bize destek oluyorlar. Önümüzde bir seçim var ama burada oluşan hava, başkanımız, Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst'ün varlığıyla üstümüzde bir baskı hissetmiyoruz. Sadece futbol değil, tüm branşlarda her şeyin kontrol altında olduğunu düşünüyorum. Bize yansıyan bir problem yok."

Fernando Muslera, kariyerinde birçok önemli kurtarış yaptığı anlatarak, şunları kaydetti: "Arjantin'e karşı 2011 senesindeki Copa America maçında yaptığım kurtarış benim için özeldi. Önce önemli bir serbest vuruş kurtarışını ayağımla yaptım, dönen topa Higuain'in yaptığı vuruşu göğsümle kurtardım. Sonrasında maç uzadı ve penaltılarda da bir kurtarışım var. Onları penaltılarla elemiştik. Türkiye'de Kadıköy'de Kuyt'ın şutunu kurtarmıştım. Real Madrid maçındaysa Di Maria'nın çok zor bir şutunu çıkarmıştım. Hatta Mourinho bu kurtarışım için beni tebrik etti. Şükürler olsun ki Galatasaray'da birçok önemli kurtarışa imza attım."

"SALDIRI TÜRK FUTBOLUNA"
Muslera, Fenerbahçe'ye yapılan silahlı saldırıya çok üzüldüklerine belirterek, şöyle konuştu: "Bu sadece Fenerbahçe'ye değil, Türk futboluna yapılmış bir saldırı. Gelecekte bizim ya da başka takımların da başına gelebilir. Kesinlikle bu olayın sebebinin fanatizm olduğunu bana kimse açıklayamaz. İnsanlık dışı bir olay. Benim orada çok yakın arkadaşlarım var. Webo'yu örnek verebilirim. Bu olayı duyduğum anda inanılmaz üzüldüm ve hemen Webo'yu aradım. Saha içinde rakip olabiliriz ama saha dışında hepimiz dostuz. Bunu sadece bizim değil, tüm taraftarlarımızın böyle görmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki bir takımı destekleyebilirsiniz ama kimsenin canına kast edemezsiniz. Bu olay bizim de başımıza gelebilir. Biz bir deplasmana gittiğimizde ya da başka takımlar buraya geldiğinde güvensiz hissedebilirler. Bu olayın hiçbir açıklaması yok. Diğer arkadaşlarım da olayı sormak için Fenerbahçeli arkadaşlarımızı aradılar. Federasyonun vermiş olduğu ligleri erteleme kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Bir protesto belki de gerekliydi. Umarım böyle bir şey bir daha gerçekleşmez."