Düşlerin solgun yüzüydü mevsim...
Şemsiyeler kadar korkaktı belimizde gençliğimiz;
Ve kınında şiirden mektuplar saklıydı bu şehrin... Kesilen tenimizin ardıydı her sefer...
Düşlerin solgun yüzüydü mevsim...
Şemsiyeler kadar korkaktı belimizde gençliğimiz;
Ve kınında şiirden mektuplar saklıydı bu şehrin... Kesilen tenimizin ardıydı her sefer...
Ve görüyorsun ki....
Alnımıza yazılanla....
Gönlümüze kazınan bir
olmuyor…
Düşlerin solgun yüzüydü mevsim... Ve yüzümde kelimelerden bir Nisan günüydü zaman... Susmayı borçlandığımız her akşamlara inat, şarkılar söyledi gülüşün düşlerimize...
Ve biz Battaniye ucu sarılmalar salladık tüm ılık hayaller ile...
Zaman; bir akşam üstü uçurumunda, gecenin tutunulası dalında...
Ve görüyorsun ki....
Alnımıza yazılanla....
Gönlümüze kazınan bir
olmuyor…
Gözyaşları kardandı etrafımızdaki güzel heykellerin ve yüzüme düşen hançerdi gülüşlerin... Üflesene, söndü mü mum kokan alevlerin ? Tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim, kaçıyordu sıcağımızdan ateş alan kar tavşanı... Çaydan yudumlarda ısınıyordu, dudağına sıcak için el açan tüm o cesaretsiz kelimeler... gözlerini kapatsana, hatırladın mı ?
Ve görüyorsun ki....
Alnımıza yazılanla....
Gönlümüze kazınan bir
olmuyor…
Oysa içim ne kadar soğuktu bugün... ve kavruldu dilinin ardına saklanan tüm utangaç çocuklar, pabuçları yırtık sessiz atılan bu adımlar... lav oldu sözlerin, tutuştu kızıl kıyamet o güzel gözlerin, sözler sararıp düştüler dudaklarından ve kıvılcımlar gibi çıtırdadı gözden harlanan bütün yaşların...
Ve görüyorsun ki....
Alnımıza yazılanla....
Gönlümüze kazınan bir
olmuyor…
Buz kesti sevmeler ve tüm düşler sarardı usul usul dalında...
Ve görüyorsun ki....
Alnımıza yazılanla....
Gönlümüze kazınan bir
olmuyor…
Şu anda 4 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 4 misafir)