İnsanlar günlük hayatlarında birbirleriyle farklı yollar aracılığıyla etkileşim içinde bulunurlar. Bu etkileşimleri, konuşma ve dil olmak üzere iki farklı boyutta incelenebilir.

Dil ve Konuşma Nedir?
Dil ve konuşma günlük hayatta sık sık birbirilerine karıştırılan iki farklı kavramdır.

Dil, sosyal olarak paylaşılan kurallar zincirinden oluşan ve iletişim kurmamızı sağlayan bir kod sistemidir. Dil anlam bilgisi, sesbilgisi, biçimbilgisi, sözdizimi ve kullanım bilgisi olmak üzere beş bileşenden oluşmaktadır.

Konuşma, sözel iletişim aracıdır ve dil bilgilerini iletmek için sesi kullanır. Konuşma, dili iletmek için bir araçtır ve aşağıdaki kavramları içerir:

Ses: Soluk borusundan yukarı çıkan hava, soluk borusu üzerine konumlanmış ses tellerini titreştirerek insan sesini oluşturur. Gırtlakta oluşan bu ham ses sonra boğaz boşluğu, ağız boşluğu ve burun boşluğunda tıpkı bir müzik aletinde olduğu gibi bir şekle girerek her insana özgü olan ses tonunu oluşturur. ( Sesin kötü kullanımı ses kısıklığına ya da kaybına neden olabilir)
Artikülasyon: Artikülatör dediğimiz konuşmaya yardımcı olan organlar ( ağız, dil, dişler, yumuşak damak, dudaklar) belli bir şekle girerek konuşma seslerini oluşturur.(Arabaya, ayaba demek artikülasyon bozukluğudur)
Akıcılık: konuşmanın ritmi ve akıcılığıdır (Kekemelik konuyşmanın akıcılığında görülen bir bozukluktur)

Dil ve konuşma bozukluğu nedir?
Dil ve konuşmayla ilgili bozukluklar da birbirinden farklıdır. Bir kişi diğerlerini anlamakta, düşüncelerini paylaşmakta güçlük çekiyorsa bu dil bozukluğudur. Eğer bir kişi konuşma sesleri düzgün veya akıcı telaffuz edemiyorsa , konuşması akıcı değilse ya da sesiyle problemi, varsa bu konuşma bozukluğudur.

Kliniğe “Düzgün cümle kuramama” şikâyetiyle başvuran bir bireyin bu şikâyetinin altında yatan temel neden, sözcük dağarcığının kısıtlılığı olabileceği gibi bazı ekleri kullanmaması ya da sözcükleri bağlamına uygun kullanmaması da olabilir.