Botanik Bahçesi Tanımı
Botanik bahçesi, özellikle bitki grupları arasındaki akrabalık ilişkilerini yansıtacak biçimde düzenlenen canlı bitki koleksiyonu. Bugün botanik bahçeleri daha çok süs bitkilerini sergilerken akrabalıklarını yansıtmaya da özen göstererek hem göz beğenisini okşamak, hem de taksonomi bilgisi vermek gibi gibi ikili bir görev üstlenir. Bir zamanlar halk hekimliğinde kullanılan ve ilk botanik bahçelerinin en değerli örnekleri olan tıbbi bitkiler bugün ancak tarihsel değer taşır ve çağdaş bitki koleksiyonlarında özel bir yer tutmaz. Odunsu bitkilerin (ağaç ve çalılar) yetiştirildiği botanik bahçelerine arboretum denir. Arboretum, kendi başına ayrı bir koleksiyon oluşturabileceği gibi, botanik bahçeleri içinde ayrı bir bölüm olarak da düzenlenebilir. Günümüzde botanik bahçelerinin temel amacı, bitkilerin anayurtlarını, bilimsel ve halk arasındaki adlarını da belirterek zengin koleksiyonlar oluşturmaktır. Böyle bir koleksiyondaki bitki sayısı, bahçeye ayrılan alanın büyüklüğüne, kuruluşun bilimsel ve mali kaynaklarına bağlı olarak değişir. Kentleşmenin artmasıyla botanik bahçeleri de sanayileşmiş ülkenin kültür kaynakları arasına girmiştir. Bu bahçeler doğadan uzak yaşayan kent insanlarına doğanın bir parçasını sunarak istedikleri zaman toplumdan ve gürültüden uzaklaşma olanağı sağlar. Botanik bahçelerinin en eski örneklerine Çin'de ve Akdeniz kıyısındaki ülkelerde rastlanır. Bunlar gerçekte, meyve ağaçlarını, sebzeleri ve ilaç yapımında kullanılan şifalı bitkileri yetiştirmek için kullanılmıştır. Matbaanın bulunmasından sonra, bitki konusunda yüzyıllardır yazılmış kitaplar geniş kitlelere yayıldı; ayrıca şifalı bitkiler konusundaki yayınlar arttı. Bu gelişmeler botanik bahçelerinin kurulması düşüncesini akla getirdi Avrupa'da 16. yüzyılın sonunda bu tür beş bahçe varken, 20. yüzyıl ortalarına değin sayıları yüzleri buldu. Bu bahçelerden ilk ikisi İtalya'da Padova ve Piza'da kurulmuştu (1545). Başlangıçta botanik bahçeleri üniversitelerin tıp okullarında kuruluyordu; o zamanın botanikçileride tıp profesörleriydi. Bahçelerde ilaç yapımında kullanılan bitkilerin yetiştiri1mesiyle ilgili eğitim yapılıyordu. Bu botanikçiler ayrıca başka hizmetler de verirlerdi, Örneğin 16. yüzyıl botanikçilerinden Carolus Clusius, Leiden'deki botanik bahçesinde büyük bir soğanlı bitki koleksiyonu oluşturmuştu. Bu koleksiyon Hollanda'da soğanlı bitki endüstrisinin başlamasını sağladı. İsviçreli bir hekim ve botanikçi olan Jean Gesner 1800'lerin başlarındaki bir yazısında, 18. yüzyılın sonunda Avrupa'da 1.600 botanik bahçesinin bulunduğunu yazmıştı. 18. ve 19. yüzyıllarda botanik bilimi hızla gelişti; bu dönemde önemli botanikçilerin birçoğu botanik bahçelerinin yöneticileriydi. O zamandan bu yana, eğitim ve tıbbi bitki bahçesi biçimindeki klasik botanik bahçeleri azaldı, onların yerini temelde bitki kültürünün ve süs bitkileri ile özel bitkilerin sergilenmesinin amaçlan dığı bahçeler aldı. Büyük canlı bitki koleksiyonları, hem araştırmacılar için önemli kaynaklar oluşturur hem de halkın bitkiler ve yetiştirilmeleri konusunda bilgi edinmesine olanak sağlar. Bazı botanik bahçelerinde her yıl yetişkinler ve çocuklar için bitki yetiştirme kursları düzenlenir. Botanik bahçeleri, değerli genetik özellikler taşıyan türleri içerdiği için, yeni bitki çeşitlerinin üretilmesinde çok önemli birer kaynaktır. Örneğin Pennsylvania'daki Longwood Bahçeleri, ABD Tarım Bakanlığının işbirliğiyle süs bitkileri ve yeni çeşitler üretilebilecek türler toplamak üzere çeşitli geziler düzenlemektedir. İngiltere'deki Kew Botanik Bahçesi de bitki toplama gezileri düzenlemekte ve ekonomik değeri olan bitkileri, dünya üstünde yetişebildikleri en uygun ortamın bulunduğu yerlere dağıtmaktadır. Burası ayrıca kauçukağacı (Hevea brasiliensis), ananas muz, çay, kahve, kakao, çeşitli kereste ağaçları ve kınakına gibi bitkilerle, ilaç hammaddesi elde edilen başka bazı bitkileri dünyaya tanıtmış ve yaymıştır. Botanik bahçeleriyle arboretumlar, genellikle bitkilerin bilimsel akrabalıklarına göre düzenlenmesiyle parklardan ayrılır. Bir botanik bahçesi düzenlenirken benzer bitkilerin bir araya konması geleneksel bir uygulamadır. Gene de güzel görüntüler yaratmak göz ardı edilmez, ağaç ve çalılar, kendi taksonomik gruplarından otsu bitkilerin arasına serpiştirilmiştir. Botanik bahçelerinde, genellikle bitkilerin çoğaltılmasında ya da mevsim değişikliklerinden etkilenen bitkilerin yetiştirilmesinde seralar kullanılır. Kışları soğuk olan yerlerde tropik orkideler, tropik eğreltiler, tropik ve astropik bölgelerin ekonomik bitkileri, kaktüsler, afrikamenekşeleri ve begonyalar gibi bitkiler bu seralarda yetiştirilir. Büyük bitki koleksiyonları oluşturulmak isteniyorsa, türler için belirli mevsimlerde uygun sıcaklık koşulları sağlayan depolama alanları kurulur. Aşırı soğuğa dayanamayan, ama soğuk bir döneme de gereksinim duyan genç bitkilerin kışı geçirmesi için de özel soğuk seralar kullanılabilir. Gene, sıcak yaz güneşine dayanamayan bitkilerin yetiştirebileceği ve bazı bitkilerin de geçici olarak depolanabileceği, çıtalardan yapılmış gölgeliklerden yararlanılabilir. Birçok botanik bahçesinde bir de herbaryum (kurutulmuş bitki koleksiyonu) vardır. Herbaryumdaki bitki türleri bilimsel adlarının yanı sıra nereden toplandıkları, nasıl büyüdükleri gibi bilgileri içerecek biçimde etiketlenir. Türler familya ve cinslerine göre dosyalanır ve hazır örnek olarak elde bulundurulur. Birçok botanik bahçesi üniversitelerle işbirliği içinde çalışır. Böyle bahçeler bitki taksonomistleri için gerekli hizmetleri de sunan Büyük botanik bahçelerinin çoğunda teknik dergiler ve halk için broşürler yayımlanır, ayrıca resimli kitap ve filmler hazırlanır. Bitki koleksiyonlarının korunmasında ilk koşul kuşkusuz bitki kültürünün iyi yapılmasıdır. Kentlerdeki botanik bahçeleri için çimenliklerin bakımı özellikle önemlidir; halkın gözünde bir bahçenin değeri bitki koleksiyonlarının yetkinliğinden çok, genel görünüşüyle ölçülür. Ağaç ve çalı koleksiyonları sistemli budama ister ve hiçbir önemli ağaç bakımsızlığa iki yıldan fazla dayanmaz. Yaşlı ağaçların budanması özel ilgi gerektirir; yaraların çürümemesine dikkat edilmelidir. Asalakların ve hastalıkların denetimi için sık sık ilaçlama yapılmalıdır. Eskiden botanik bahçelerinde yeni bitki çeşitleri, toplayıcıların çoğunlukla uzak yerlere araştırma gezilerine gönderilmesiyle elde edilirdi. Bu toplayıcılar, doğada yetişen yeni türleri araştırıp istenen bitki örneklerini bahçeye getirirlerdi. Günümüzde, fidecilik sanayisi çok gelişmiş ve birçok küçük kuruluş belirli bitki gruplarında uzmanlaşmıştır. Sayısız bitki türü ve kültür çeşidi dikilmeye hazır olarak doğrudan böyle kuruluşlardan satın alınabilmektedir. Botanik bahçeleri arasında da sık sık tohum ve nadir bitki değiş-tokuşu yapılır. Bazı bahçeler, yıllık tohum değiş-tokuş listeleri yayımlarlar. Bitki koleksiyonlarının bakımı için gerekli donanım uygulamanın büyüklüğüne bağlıdır. Bahçe personeli, alet vb için binalardan başka eğitim programı yürüten botanik bahçeleri için sınıflar da gereklidir. Öğrencilerin uygulamaya yönelik çalışmaları için bir uygulama serası da düzenlenebilir.