Kuzey Kıbrıs’ın ünlü otellerinden birinde meydana geldi bu olay...
Şarkıcı Halil Sezai ve beraberindeki dört erkek arkadaşı, iki oda tutup, Kuzey Kıbrıs’ta otel zinciri olan grubun Girne’deki oteline yerleşti.
Pazar günü 12.00 sularında aynı otelde konaklayan müşteriler, resepsiyonu arayıp odalardan birinden yükselen seslerden yana şikâyetini
dile getirdi.
Otel görevlileri kata, ‘gürültünün kaynağı oda’ya çıktıklarında taraflar arasında sadece tartışma değil, kavga da olduğunu saptadı. Tarafların sakinleştirilmesinden sonra görevliler, ‘zarar ziyan’ tespiti yaptı ve
hasar gören eşyaları tutanak altına aldı.
Tutanak tuttular
Otel yönetimi durumu holdingin patronuna bildirdi. Hafta sonu nedeniyle bütün odaları dolu olan otelin patronu, diğer müşterilerin huzuru için Halil Sezai ve arkadaşlarının otelden çıkarılmasını istedi.
Otel yöneticileri de patron talimatını yerine getirmek için Sezai ve arkadaşlarından otelden ayrılmaları gerektiğini iletti.
Parasını ödedikleri odada kalma haklarının olduğunu söyleyen beş kişi bu talebi reddetti. Otel yöneticileriyle huzursuzluk çıkaran müşteriler arasındaki tartışma uzayınca o sırada orada bulunan şarkıcı ve oyuncu Yavuz Bingöl araya girdi.
Sezai ve arkadaşları
Bingöl’ün aracılığıyla otelden ayrılmayı kabul etti.
Bingöl aracı oldu
Halil Sezai ve dört arkadaşı öğleden sonra otelden ayrılırken, Kuzey Kıbrıs’ın ünlü otel ve casino zincirlerinin sahibi, yöneticilerine söz konusu beş kişinin bundan böyle hiçbir oteline alınmaması talimatı verdi.
Olayın ‘sebebi’ ve ‘safahatıhakkında bilgim yok, ama ‘sonuç’ hakkında var.
Ünlü şarkıcı ve arkadaşlarının konakladıkları odadaki tartışmanın sebebi, Halil Sezai’nin olayın mağduru mu yoksa,
şahidi mi olduğu, otelin eşyalarına zarar verenlerin kim olduğu konusunda net bir bilgi yok elimde.
YSK DA SAĞLIK BAKANLIĞI GİBİ STANDART GETİRMELİ
Biri “Son yıllarda seni en çok
sevindiren haber nedir?” diye sorsa bana vereceğim tek yanıt var şu olur ona:
“Sağlık Bakanlığı’nın bundan
böyle televizyonlara ‘uzman’ olarak
çıkacak kişilere ‘sertifika’ mecburiyeti getirme kararı.”
Yıllardır ‘işinin uzmanı’ sıfatıyla ekranlara çıkıp, yaptıkları ‘bilimsel’ açıklamalarla (!) izleyicilerin kafasını karıştıranlara Sağlık Bakanlığı’nın “dur” demesinin altında yatan şey malum:
Bu ‘uzman’lardan birinin “Mutlaka yapılmalı” dediğine, diğerinin “Aman ha, sakın bunu yapmayın. İnsan sağlığı açısından çok sakıncalı bu” demesi.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş’ün yaptığı açıklamaya göre bundan böyle izlenecek prosedür şu:
“Sağlık Bakanlığı’nın oluşturacağı 20 kişilik bilim kurulu, ekrana çıkacak isimler için standartlar belirleyecek. Geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili topluma önerilerde bulunacak isimler, varsa bilimsel çalışmalarını önce bilim kuruluna anlatacak. Şayet kurul, bu çalışmaları inceleyecek ve uygun bulursa bu kişilere sertifika verecek. RTÜK ve medya kuruluşlarıyla da bu amaçla protokol imzalandıktan sonra ‘sertifika’sı olmayanlar ekrana çıkıp açıklama yapamayacak.”
Böylece kişisel PR ve reyting uğruna insanların kafasını karıştırıp, sağlıklarıyla oynayan ‘uzman’lar, ‘O kanal senin, bu kanal benim’ diyerek ekranlarda cirit atamayacak.
‘Yurdum insanı’ olarak benzer bir uygulamayı da Yüksek Seçim Kurulu’ndan bekliyorum.
YSK’nın yapacağı daha kolay.
Her seçim öncesi ekranlara çıkıp, yaptıkları anketlerle seçmeni manipüle
eden araştırma şirketlerine de benzer bir kıstas getirilmeli.
YSK da yaptıkları anketler ile sandıktan çıkan sonuçlar arasında ciddi sapmalar olan araştırma şirketlerine ‘Ekran sertifikası’ vermeli.
GÜNÜN SÖZÜ
‘Hayat bizi resmen dört işlemle sınar; gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler,
insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der.’ (Tolstoy)
Ali Eyüboğlu