Birini sevindirmek, ülkenin geleceğine damga vurmak istiyor-sanız, bunu en fazla hak eden birine burs vermekten daha hayırlı bir iş olamaz. Eğitime yönelik çok büyük sıkıntılarımız var. Bunlardan biri de burslar. İşleyen bir mekanizma yok mu? Örneğin YURTKUR ve sivil toplum örgütleri. Ama öylesine yetersiz ki, çok daha fazlası gerekiyor. Burs yani mali destek bulamadığı için hemen her yıl on binlerce gencimiz öğrenim hayatını yarıda bırakıyor. Ya da çok zor koşullarda öğrenimini sürdürmeye çalışıyor...
Devletin verdiği burs olanakları çok kısıtlı. Sivil toplum örgütlerinin ya da hayırseverlerin verdikleri burslar da maalesef ihtiyacı karşılamanın çok uzağında.
Oysa Türkiye’nin sahip olduğu olanaklar ve geleneksel hayırsever yapımız, şu anda verilen bursların rahatlıkla 100 katına çıkmasına olanak sağlayabilir. Ama nedense bu alışkanlığı bir türlü oturtamadık.
Bırakın bu konunun çok uzağındakileri, en zor zamanlarında, burs desteği alıp, parlak bir gelecek yakalayanlar bile, kıt kanaat da olsa başkalarına burs vermiyor.
Burs veren kurumlara ya da kişilere sorduğum ilk soru hep şu oluyor:
Sizden burs alanlar, hayata atıldıklarında, ekonomik özgürlüklerine kavuştuklarında, az ya da çok geri dönüş yapıyorlar mı? Başka öğrencilere burs veriyorlar mı? Söylenen rakamlar öylesine düşük ki, insanın yüzü kızarıyor. Bin kişi birkaç kişi hepsi o kadar!..
Şu günlerde dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alan çok başarılı öğrencilerimizin, burs bulamadıkları için bu sevdadan vazgeçtiklerine yönelik haberlerle sık sık karşılaşırsanız hiç şaşırmayın. Çünkü her yıl bu ayların değişmez eğitim haberlerinden biri de bu oluyor. Burs vermeye hazırsanız, size yönlendirebileceğim, çok sayıda başarılı öğrenci var. Yeter ki siz evet deyin. Gerisi gelecektir. Mutlulukların en büyüğünü yaşatın ve yaşayın..
Eğitim Vitrini | Abbas Güçlü