Sultan IV. Murat’ın Anadolukavağı sahilinde yaptırdığı bu kaleden günümüzde hiçbir iz gelememiştir. Anadolukavağı tarih boyunca Yoros ve Kavak kaleleri yüzünden önem kazanmış, ayrıca gümrük ve sınır kontrol noktası olarak ekonomik bakımdan bölgenin gelişmesini sağlamıştır.
Bazı yabancı tarihçiler tarafından Kavak Kalesi ile Yoros Kalesi karıştırılmaktadır. Sahildeki Kavak Kalesi’ni Sultan IV. Murat, Karadeniz’den 150 Şayka (birkaç top ve 40–50 savaşçı taşıyan, altı düz bir çeşit kazak kayığı) ile gelip Boğaziçi’nin Rumeli kesimini Yeniköy’e kadar yağmalayan Kazakların ani baskınından sonra 1624’de yaptırmıştır.
Evliya Çelebi’nin “Anadolu Kilidü’l-bahir kalesi” olarak söz ettiği sahildeki bu kalenin içerisinde dizdar dairesi, 80 civarında asker odası, 2 buğday ambarı ve bir mescidinin bulunduğunu yazmaktadır. Yine Evliya Çelebi’ye göre kalenin kıbleye bakan tarafında demir giriş kapısının olduğu ve içinde 300 kadar asker ile 100 adet top bulunmakta idi.
Hüseyin Ayvansarayi’nin Hadîkatü’l Cevâmi isimli eserinde Sultan IV. Murad’ın annesi Kösem Mahpeyker Valide Sultan’ın bu kalenin içine bir mescit yaptırdığı yazılıdır. Sultan I.Ahmed döneminde bu kale yakın köylerdeki soyguncuların geceleri ateş yakarak Boğaz’a giren gemileri şaşırtıp karaya oturanları soydukları da bilinmektedir. Bu nedenle de Sultan I. Ahmet (1603–1617) bu tür olayları önlemek için kıyı boyunca yeni mahalleler kurdurmuştur. Kıyıya yeni istihkâmlar yaptırdığı için de Kavak Kalesi önemini yitirmiş ve XIX. yüzyılda ise tamamen ortadan kalkmış ve yerini sivil yerleşimler almıştır.