Aşk edebiyatı belki kültürel yapı, belki kromozomal bir eğilim belki de sebebini tam olarak açıklanamayan bir gerekçeyle Akdeniz coğrafyasında dünyanın diğer bölgelerine nazaran daha fazla gelişmiştir. Kerem ile Aslı’lar, Leyla ile Mecnun’lar, Ferhat ile Şirin’ler bilinen örneklerden bazıları. Şu bir gerçek ki; büyük aşklar doğu dünyasında hep vardır. Buna mukabil Kuzey Avrupa gibi soğuk ülkelerde, soğuk insan özellikleri görüldüğü için buralarda aşkın yaşanması da, yazılması da doğu’ya oranla daha azdır. Tabii bunda kilisenin baskıcı tutumunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Batı’da aşk kavramı daha ziyade Ortaçağda kilise baskısı kalktıktan sonra canlanmaya başlamıştır.

Kainattaki en zor şey, insanı çözümlemektir. Ademoğlunun analizi yalnız ilmî ölçeklerle yapılamaz. Bilimsel veriler geliştirerek bir standarda oturtsanız da, insanı çözümlemenin özel yetenekle yoğrulmuş bir sanat yönü vardır. Anlaşılması zaten güç olan insan, ilişkiler konusunda daha da müphemleşebilir. Meselâ, birbirine aşık iki kişi her zaman uyumlu bir ilişki yaşayamayabilirler. Kadınlar beraber yaşadıkları erkeklerin bir yandan olgun ve beyefendi olmasını isterken, diğer yandan da içlerinde yaramaz bir çocuk taşımasını beklerler. Bu konuda her iki tarafında birbirini anlama çabası, ilişkiyi sekteye uğratan empati sağırlığını giderecektir.

memory center