Astana

Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan ziyaretini izliyoruz.
Kazakistan’la ilişkilere büyük önem verdiği bilinen Erdoğan’ın heyetinin genişliği bu durumu yansıtıyor.









Heyette, 7 bakan, bürokratlar, işadamları yer alıyor.
Türkiye ile Kazakistan’ın tarihsel bağlarının bugüne de uzanması için ilişkileri hep sıcak tutan Erdoğan, Kazakistan’la, 2009’da Stratejik Ortaklık, 2012’de ise Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulmasına yönelik anlaşmalara imza attı.
Bu anlaşmalar, Kazakistan’ın, Türkiye’nin Asya’daki en önemli müttefiklerinden biri olduğunu da gösteriyor.
2017-2018 döneminde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine aday olan Kazakistan’ın en önemli destekçisi Türkiye.
Seçim atmosferi
Kazakistan, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, 1991’de bağımsızlığına kavuşmuş.
Başkanlık sistemi ile yönetiliyor.
Anayasaya göre, başkanlık görevini yürüten cumhurbaşkanı, 5’er yıllığına iki dönem seçilebiliyor.
Ancak anayasaya Nazarbayev için istisnai bir madde konulmuş.
Nazarbayev, seçilmesi halinde ömür boyunca bu görevde kalma hakkına sahip.
26 Nisan’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde de yeniden aday olduğunu açıkladı.
Erdoğan, bu nedenle dün Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’le düzenlediği ortak basın toplantısını seçimde başarı dileyerek noktaladı.
Bilinmeyen Aljir
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nazarbayev’in evsahipliğindeki resmi temasları sürerken, eşiEmine Erdoğan için düzenlenen çok farklı bir programa eşlik etme imkânı buldum.
Emine Erdoğan’ın dünkü özel programında ilk durağı Türkiye’de pek bilinmeyen, dünyada da bilindiğini çok zannetmediğim Aljir (Alzhir) Müzesi’ydi.
1936 ile 1956 yılları arasında Stalin rejiminin toplama kampı olarak işlev gören başkent Astana yakınlarındaki bölgede, şu anda Aljir Müzesi bulunuyor.
Çoğunluğunu Kazaklar’ın oluşturduğu ancak 62 ülkeden insanların tutulduğu bu kamp, Stalin’in 1953’teki ölümünden sonra da 3 yıl açık kalmış.
Kazak ve diğer milletlerden bilim insanları, aydınlar, edebiyatçılar, sanatçılar Stalin döneminde öldürülmüş veya bir başka bölgeye sürgüne gönderilmiş, eşleri ve çocukları ise şimdi Aljir Müzesi’nin bulunduğu boş arazideki barakalarda bin bir türlü işkenceden geçirilmiş.
18 bin kişinin gönderildiği bu kampa 8 bin kişi yerleştirilmiş. 10 bin kişinin ise yollarda yaşamını yitirdiği belirtiliyor.
Kamptaki çocuklar 3 yaşına geldiklerinde ailelerinden koparılmış.
Her türlü zulmün reva görüldüğü, çocuklarına bir lokma ekmek yedirebilmek için her şeye katlanan annelerden hayatta kalanların geride bıraktıkları bu müzede sergileniyor.
Emine Erdoğan’a toplama kampının gerçeklerini anlatırken birkaç kez gözyaşı döken Kazak rehberin hissiyatı eski rejimin izlerinin uzunca bir süre daha silinemeyeceğini ortaya koyuyordu.
Müzeyi gezerken detaylı sorular yönelten Emine Erdoğan, müzenin anlattığı gerçeklerin herkes tarafından bilinmesi gerektiğini dile getirdi.
Dombra dinledi
Programın Aljir’den sonraki bölümü ise bu kadar dramatik değildi.
Önce Kazak Milli Kütüphanesi’ni gezen, Yunus Emre Enstitüsü’nün Türkoloji faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan Emine Erdoğan’ı kütüphanede Dombra sürprizi bekliyordu.
Çoğunluğu Kazak Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nde okuyan öğrencilerin oluşturduğu grupla sohbet eden Emine Erdoğan’la tanışmak için kütüphaneye gelen Arslanbek Sultanbekov, güftesi anonim olan ancak bestesini yaparak bütün Orta Asya coğrafyasına armağan ettiği Dombra şarkısını çalıp söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde Erdoğan için, 7 Haziran seçiminde Ak Parti’den vekil adayı olan Uğur Işılak tarafından uyarlanan ve seslendirilen Dombra’nın ezgileri Türkiye’de de yakından biliniyor.
Ülkesindeki en ünlü isimlerden olan Sultanbekov, Emine Erdoğan’ın isteği üzerine ünlü bestesini ikinci kez seslendirdi.
Sultanbekov, Erdoğan’ın, “Türkiye’deki versiyonunu beğendiniz mi?” sorusuna, “Çok beğendim” yanıtını verdi.
Sohbet, Emine Erdoğan’ın, “Dombra’yı Türkiye’ye siz tanıttınız. Adeta iki ülke arasında kültür elçisi oldunuz” sözleri ve fotoğraf çekimi ile tamamlandı.
Sultanbekov, Nazarbayev’in dün akşam verdiği resmi yemekte de sahne aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kazakistan temaslarının bugünkü son ayağında özel bir program yer alıyor.
Erdoğan, bugün Şinkent üzerinden Türkistan’a geçerek burada Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yaptırılarak, Kazakistan’a armağan edilen Hoca Ahmet Yesevi Camii ve Külliyesi’nin açılışını yapacak.
Türkistan’da bulunan Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nden fahri doktora alacak Erdoğan, daha sonra Türkiye’ye dönecek.
















Satır Arası | Serpil Çevikcan