Depresyon genel olarak aşırı derecede üzüntü durumu olarak tanımlansa da, klinik depresyon ve üzüntü arasında büyük farklar vardır.

Üzüntü insan doğasının bir parçasıdır ve acı veren olaylar karşısında bireylerin verdiği doğal tepkiler olarak ortaya çıkar.


Depresyon ise çok daha fazla belirtiyle ortaya çıkan fiziksel bir hastalıktır. Klinik depresyon yaşayan kişinin kapıldığı olumsuz hislerin her zaman mantıklı bir açıklaması olmayabilir.

Üzüntü, kişinin problemleri olduğu dönemlerde ortaya çıkan geçici bir histir. Sorunlar çözülünce ortadan kalkar. Ancak depresyon haftalar, aylar hatta bazen yıllarca sürebilir.

Üzgün kişi kendini kötü hisseder ancak yine de hayatını yaşamaya, sorunlarla mücadele etmeye devam eder. Oysa depresif kişi yıkılmış, mahvolmuş, ümitsiz bir ruh hali içindedir.

Depresyon bulguları

Klinik depresyon yaşayan kişide gözlenen birtakım belirtiler vardır. Bunlar özellikle belli bir üzüntü yaşayan kişiden çok daha farklı ve uzun süreli olarak ortaya çıkar.

Depresif kişi öncelikle yaşadığı hayata karşı isteğini kaybetmeye, yaptığı hiçbir şeyden zevk almamaya başlar. Bu durumdaki birey sürekli ölümü düşünür ve intihara eğilimli olur.

Kişi kilo kaybı, uyku bozuklukları, sürekli durgunluk, yorgunluk ve bitmişlik hali içindedir. Kendini değersiz hisseder ve nedensiz bir şekilde suçluluk psikolojisi içine girer.

Eskisi gibi düşünemez, yaptığı işlere konsantre olamaz ve hiçbir konuda sağlıklı karar veremez. Hayatla olan bağlarını yavaş yavaş koparmaya başlamıştır.

Kişi bunlara rağmen yaşadığı hislerin üzüntü mü depresyon mu olduğuna karar veremiyorsa, bunun için görüntüleme testlerinden yararlanabilir. Bir profesyonel yardımıyla alınabilecek bu testler, kişinin yaşadığı süreci tanımlamasına yardımcı olacak en doğru yöntemdir.