Anne Arslan, Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi oğlu Nehir'i merkeze bağlı Taşlıçiftlik köyündeki evlerinden 2 kilometre uzaklıktaki kampüse getirip götürüyor. Ders saatleri boyunca okulun kantininde bekleyen anne Arslan, oğlunun ihtiyaçlarını karşılıyor.
Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çiftçilik yapan amcasının oğluyla evlendiğini, ilk çocukları Nehir'de doğumdan bir süre sonra yürüme sorunları başladığını söyledi. Nehir'in "Friedreich Ataksisi" hastalığına 8 yaşında tanı konulduğunu anlatan Arslan, "Öncesinde belirtiler vardı ama doktorlar tespit edememişti. Bir gün sırtında eğim gördüm. Genetik bir hastalık olduğu için kandan bunun tespiti yapılmıyordu. Sinir duyumlarıyla tanı konuldu. Tedavisinin olmadığını daha sonra öğrendik. Fizik tedavi yaptırdık" dedi.
Oğlunun tedavisi ve eğitimi için zorlu mücadeleler verdiklerini ifade eden Arslan, başarılı eğitim döneminin ardından Nehir'in 4 yıl önce GOÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü'nü kazandığını anlattı.
Arslan, şunları söyledi: "Çocuğum üniversite sınavlarına 3 kez girdi. Bunlarda yaşadığı sıkıntı ve stresten dolayı rahatsızlandı. Dördüncü kez sınava deneme için girdi ve bu bölümü kazandı. Ekonomik sıkıntılar ve binanın altyapısının tamamlanmaması üzerine bir yıl kaydımızı dondurduk, ertesi yıl okul başlayacağı zaman biz 'nasıl okula gidip geleceğiz' diye düşündük. Sağ olsun rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin bize bir araç tahsis etti. Bir süre onla gidip geldik. 2014 yılında dönemin valisi Mustafa Taşkesen'in yardımıyla üniversiteye yakın olan Taşlıçiftlik köyünde iki katlı bir ev kiraladık. Artık evimiz yakın olduğu için okula gidip geliyoruz. Sabah oğlumla okula gidiyorum, akşama kadar okulun kantininde bekliyorum çünkü oğlumun ihtiyaçlarını karşılıyorum."
Oğlunun derslerinde çok başarılı olduğunu, anlatan anne Arslan, "Kendisi de bu duruma hayret ediyor, 'Bu kadar başarılı olacağımı tahmin etmiyordum' diyor. Gece yarısına kadar çalışır. Ben uyur uyanırım bakarım hala çalışıyor. Üçte dörtte kalkar ders çalışmaya devam eder. Bazen çalışma masasında uyur kalır. Oğlumun fakülte birincisi olduğunu gururla söyleyebilirim" diye konuştu. Akademisyenlerin de kendilerine çok yardımcı olduğunu anlatan Arslan, sınavlarda Nehir'e yazıp çizmekte zorlandığı için ek süre verildiğini, öğretim üyelerinin de Nehir'den çok memnun olduğunu kaydetti.
"Böyle bir anneye sahip olduğum için mutlu ve gururluyum"
Nehir Arslan da okuduğu üniversitede akademik personel olmayı hayal ettiğini belirterek, "Fakültede birinci olduğum için mutluyum. Böyle bir anneye sahip olduğum mutlu ve gururluyum" dedi. Nehir'in sınıf arkadaşı Fatih Öztürk ise "Nehir'i sınıf olarak çok seviyoruz. Nehir önce okula ayarlanan bir araçla gidip geldi. Çok başarılı bir öğrenci. Nehir'in başarısındaki en büyük pay sahibi, annesi Nurşen ablamız çünkü onun her şeyi" şeklinde konuştu.