Türkiye’de ki okul öncesi eğitimin gelişmesini imparatorluk dönemindeki okul öncesi eğitim ve Cumhuriyet’ten günümüze kadar olan okul öncesi eğitimi diye adlandırabilir. İmparatorluk Döneminde : Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar. Sıbyan okulları, yani mahalle mektepleri Kur’an Okumayı, hesap yapmayı birazda yazmayı öğreten ilköğretim kurumlarıydı.

Darüleytamlar ve ıslahhaneler ise çoğunlukla savaşta ailelerini kaybetmiş çocukların barındırıldığı yerlerdi.

Resmi anaokullarının açılışı Balkan Savaşları’ndan sonra yaygınlaşmaya başlamıştır. Özel ana mektepleri ise 23 Temmuz 1908’ten önce bazı illerde, bu tarihten sonra da İstanbul’da açıldığı bilinmetedir.

“Osmanlı İmparatorluğu döneminde çocukların küçük yaştan itibaren iyi bir dini eğitim görmesi ve dini sağlam kişiler olarak yetiştirilmesine önem veriliyordu. Bu nedenle Cumhuriyet ‘ten sonraki okul öncesi eğitimden çok farklıdır.

İmparatorluk döneminde ilk planlanmış okul öncesi eğitimi çalışmaları 1913 yılında yapılmıştır. 6 Ekim 1913’te Tedrisat-ı İptidaiye Kanun-ı Mukavvati yanı ilköğretim geçici kanunu yayınlanmıştır. 15 Mart 1915’' de de Ana Mektepler Nizamnamesi hazırlanmıştır. Bu nizamnamede ;

Anaokulları, ilkokulu bulunan bir kız okuluna bağlı olarak ya da bağımsız olarak açılır.

Anaokulu kurulurken;

a) Binasının okul yapısına elverişle ve sağlık şartlarına uygun olmasına

b) Çocukların sayısıyla orantılı genişlikte bahçesinin bulunmasına,

c) Her çeşit eğitim aracının hazırlanmış olmasına özen gösterilecektir.

Anaokulları ücretli veya ücretsiz olarak açılabilir.

Ücretli resmi anaokullarına parasız çocuk alınmaz.

Anaokullarına 4-5-6 yaşındaki çocuklar alınır. Erkek ve kız çocukları birlikte bulundurulabilir.

Çocuklar anaokuluna alınırken doktor tarafından muayene edilecek, bulaşıcı hastalıkları olmadığı ve aşılı oldukları tespit edilecektir.

Anaokullarında çocuklar yaşlarına göre sınıflarına ayrılırlar.

Her sınıfa en çok 30 çocuk alınır.

Anaokullarında sağlığa uygun ve ahlaki oyunlar, okul içinde yürüyüşler ve düzenli beden eğitimi, dine ve milli öykü okumalar ve konuşmalar, resimlerin incelenmesi ve el işleri yaptırılır.

Anaokulları, en az haftada bir sağlık incelenmesine tabi tutulacak ve çocuklar tek tek muayene edilecektir. Gerek görülürse bu denetimler hakkında çocukların velilerine bilgi verilecektir.

Anaokullarında sınıf sayısı kadar bayan öğretmen ve yardımcı bayan öğretmen bulunur. Yönetim görevleri birincilere verilir.

Bir anaokulu öğretmeni olmak için;
a) Darülmuallimat (İstanbul Kız Öğretmen Okulu) Ana Muallime Şubesinden mezun olmak.
b) Veya bir anaokulu yönettiğine dair belgesi bulunmak.
c) Veya anaokulu öğretmenliği yapabilecek yetenek ve bilgiye sahip olduğunu göstermek.
ç) Türkçe’yi güzel telaffuz etme ve akıcı bir anlatıma sahip olmak gereklidir.

Anaokulu öğretmenleri Osmanlı uğruna sahip olacaklar ve hiçbir bulaşıcı hastalıkları bulunduğu doktor raporu ile belirlenecektir.

Anaokulu öğretmenlerinin terfi ve meslekte ilerlemeleri ilköğretim Kanunu”ndaki hükümlere tabidir.

İlk öğretmen Kanunu gereğince açılacak Sıbyan sınıfları da bu nizamname hükümlerine tabidir.

Bu nizamname yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer.

Ana okullarına öğretmen yetiştirmek için 1915’' te öğretmen okulu açılmıştır. Bu okul 1 yıl süreli eğitim veriyordu. 4 yıl hizmet göstermiştir. 370 mezun vermiştir. Ekim 1919'’ da kapanmıştır.

CUMHURİYET’TEN GÜNÜMÜZE

Cumhuriyet”in kurulduğu sıralarda Cumhuriyet’in getirdiklerine ayak uydurulabilecek insanlara ihtiyaç duyulduğu için ilköğretime ağırlık verilmiştir. Bu nedenle okul öncesi eğitim ailelere ve yerel yönetimlere bırakılmıştı.

25 Ekim 1925 ve 29 Ocak 1930 tarihlerinde çıkarılan çıkarılan kararda bütçe imkanlarının anaokulundan ilkokula kaydırılacağı bildirilmişti.

Bu nedenle anaokulları kapatılmıştı. Yalnızca çocuklarını kimseye bırakmayacak annelerin olduğu yerlerde açılabileceği bu şartlara uymayan annelerin çocukları alınırsa kurumun kapatılacağı bildirilmişti.

Hayatını işçilikle kazanmak zorunda olan dul ve fakir kadınların 3-7 yaş arasındaki çocuklarını sabahtan akşama kadar oyalamak, yedirmek, içirmek, giydirmek ve terbiye etmek için 1932 yılında İstanbul Belediyesi tarafından çocuk yuvası açılmıştır.

1961-1962 öğretim yılına kadar da resmi ana sınıfı, anaokulu açımlamamıştır. Bu dönemde 10 ilde ana sınıfı açılmış ve 20 ilkokul öğretmeni atanmıştır. Kız Meslek Liselerinde anaokulu öğretmeni geliştirmek için 1960-1964 yıllarında çocuk gelişimi ve bölümü açılmıştır.

1970-1971 yılında ilk öğretmen okullarının programları 4 yıllığa çıkarılmış ve okul öncesi eğitimi dersi eklenmişti.

1973 yılında çıkan MEB Temel Yasası ile tüm öğretmenlere yüksek öğrenim görme zorunluluğu getirilmiştir. 1980’de YÖK’ün kurulmasıyla bir çok üniversitede okul öncesi öğretmenliği Anabilim Dalları oluşturulmuştur.

İlköğretim çağına girmemiş çocukların eğitimi için 1992 yılında MEB tarafından merkez teşkilatında okul öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü kurulmuştur.