Damak yarıklığı konuşma bozukluğuna nasıl yol açar?
Damak yarıklığı; dudak, sert damak, yumuşak damak, diş, burun gibi yapıların birinin ya da birden fazlasının yapısal olarak bozuk olmasına ve bu organların artikülasyon için gerekli olan hareketleri uygun bir biçimde yapamamasına neden olmaktadır.

Dudak damak yarıklığının görülme sıklığı nedir?
Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre her 1000 doğumda 1 dudak damak yarığı görülmektedir (Tunçbilek, 1973; akt. Aras, 1996).

Dudak damak yarıklığı olan bebeklerde dil ve konuşma terapistinin rolü nedir?
İzole dudak yarığı olan bebeklerin genellikle beslenme veya konuşmaya ilişkin çok fazla sıkıntısı olmamaktadır. Bu nedenle aşağıda anlatılan bilgiler genel olarak dudakla birlikte veya sadece damağı içine alan yarıklarda, dil ve konuşma terapistinin rolünü vurgulamak amacıyla hazırlanmıştır.

Doğumdan 12 Aylığa Kadar

Beslenme
Damak yarığı olan yenidoğanda karşılaşılan en ciddi sorun “beslenme”dir. Dudak ameliyatları 2,5-3 ay civarında yapılsa da, damak ameliyatları genelde 12 aydan önce yapılmamaktadır. Bu dönem süresince bebeğin normal gelişimine devam etmesi için beslenme ihtiyacının karşılanması önemlidir.

Damağın açık olması, bu duruma özel bir takım biberonların geliştirilmesine neden olmuştur (Mead Johnson ve Haberman gibi). Negatif basınç oluşturamamaktan kaynaklı olarak bebeği beslemekte zorlanan ebeveynler hangi biberon daha kullanışlı gelirse onu kullanmaktadır.Anneler, yumuşak materyalden yapılmış olan biberonu ağzına sıkarak, emme işlemini gerçekleştiremeyen bebeğin beslenmesine yardımcı olurlar. Türkiye’de bu biberonları bulmakta zorlanan aileler kaşıkla besleme gibi yöntemleri seçebilmektedirler.

Besleme işlemi sırasında çocuğun yatay değil 45-60 derecelik bir açıyla dikey olarak durması çok önemlidir. Dikey olarak besleme, yiyeceğin burna kaçışına engel olacaktır. Ebeveyn sürekli olarak çocuğu izlemeli, çocuğun rahatsız olduğunu hissettiği anda beslemeyi durdurmalıdır.

Besleme sırasında dikkat edilmesi gereken diğer durumlar şöyledir;

• Ortalama her 8 dakikada bir mola vererek çocuğun gazının çıkartılması,
• Yarım saatten fazla beslenmemesi,
• Sık aralıklarla beslenmesi,
• Sorun yaşanması halinde konuşma terapistinden yardım istenmesi,
• Çocukta kilo kaybı olması durumunda, doktor kontrolünün yapılması

İletişim Değerlendirme ve Yönlendirme
Kimi kliniklerde daha hamilelik sürecinde, uzmanlarla iletişime geçilmekte ve uzmanlar ebeveynleri nelerin beklediği ile ilgili olarak bilgilendirme yapmaktadır. Konuşma terapisti de bu uzmanlardan biridir. Bu genel bilgilendirme dışında konuşma terapisti 6-12 aylık bebeği iletişim becerileri açısından değerlendirmelidir. Alıcı ve ifade edici dil becerilerinin nasıl geliştirebileceği, belli konuşma seslerinin üretiminin nasıl pekiştirileceği gibi aileyi yönlendirici bilgiler vermelidir.

12 Ay Ve 3 Yaş Arası

Konuşma

Bu süreçte de konuşma terapisti, çocukla birebir çalışma yapma yerine hala ailelerle çalışmalı, gerekli yönlendirmeleri yapmalıdır.

Dudak ve/veya damak yarığı olan çocukların % 50-60’ı konuşma problemi yaşamamaktadır. Bu nedenle aileye çocuklarına normal gelişimi olan çocuklardan farklı olarak davranmamaları gerektiği özellikle anlatılmalıdır. Aynı zamanda, aile ortaya çıkabilecek konuşma problemlerine yönelik bilgilendirilmelidir. Dil ve konuşma kavramlarının farkları anlatılmalı, çocuğun kaç kelimelik cümleler kurduğu takip edilmeli, 2-3 yönergeli cümleleri anlayıp anlamadığına bakılmalıdır. Ayrıca sözcükleri söylerken kullandıkları seslerde hatalar olup olmadığına ailelerin daha fazla dikkat etmeleri sağlanmalıdır.

Dil ve konuşmayı etkileyen önemli parametrelerden biri işitmedir. Çocuğun işitmesinin sürekli olarak KBB doktoru ve odyolog tarafından kontrol edildiğinden emin olunmalıdır. Aile sürekli tekrarlayan orta kulak iltihaplarının kalıcı işitme problemlerine yol açabileceği konusunda uyarılmalıdır.

3 Yaş Sonrası

Damak yarıklı çocuklarla dil ve konuşma terapisi aktif olarak üç yaşından sonra başlamaktadır. Çocuğun masa başı etkinliklerine katılması, verilen yönergelere uygun hareket etmesi için bu süre gereklidir.

Dudak damak yarıklığı olan çocuklarda dil ve konuşma bozukluğu
Terapilerde çocuğun konuşmasından önce dil gelişimi değerlendirilir. Kuehn ve Henne (2003), damak yarıklığının, çocuğun konuşma gelişimini olumsuz yönde etkilese bile, ek birtakım bozuklukların eşlik ettiği durumlar dışında, dil gelişimini pek fazla etkilemeyeceğini ifade etmişlerdir. Dil gelişim geriliği olan çocukların çocuk nörolojisi tarafından özellikle bilişsel beceriler ve sendromlar açısından değerlendirilmesi şarttır.

Yaşına uygun dil gelişimi olmayan çocuklar, artikülasyon terapisine alınmazlar. Öncelikli olan çocuğun uygun sayıda sözcük kullanarak cümleler kurması, cümle içindeki ekleri uygun ve yerinde olarak kullanması, kısacası düşüncelerini rahatça ifade etmesi için gerekli olan dil becerilerine sahip olması gerekmektedir. Dil gelişimi zayıf olan çocuklar dil terapisi alırken, buna ilişkin sorun yaşamayan çocuklar artikülasyon terapisine başlatılabilir.

Hipernazalite nedir?
Hipernazalite, konuşma için gerekli olan akustik enerjinin ağızdan çıkması gereken seslerde buruna kaçarak konuşmanın rezonansını bozmasıdır. Hipernazalite, damak yarığına sıklıkla eşlik ettiği için bir takım artikülasyon problemlerine neden olabilmektedir. Bu problemlerin bazıları konuşma terapisi ile düzelebilecek, çocuğun damak deformitesini telafi etmek üzere geliştirdiği süreçlerken, bazıları yapısal sorunlara (hipernazalite ya da diş/çene anomalileri gibi) dayalı zorunlu olarak ortaya çıkan bozukluklardır. Konuşma terapisti değerlendirmesi sırasında bu bozuklukların hangilerinin zorunlu, hangilerinin telafi edici süreçler olduğunu belirleyip, yapısal bozukluklar için doktorlara ya da ortodontiste yönlendirirken, telafi edici süreçler için konuşma terapisine başlatmalıdır.

Telafi edici konuşma süreçleri nedir?
Damak yarığına özgü telafi edici konuşma süreçleri genelde ağzın ön tarafından çıkması beklenen, örneğin /t/, /d/ gibi seslerin, /k/, /g/ gibi art ünsüzlere dönüştüğü artlaştırma sürecidir.

Dudak damak yarığında konuşma terapisi
Konuşma terapisinin başarısı ekip çalışmasıyla varılan başarıya bağlıdır. Plastik cerrah, kulak burun boğaz uzmanı, genetik, çocuk nörolojisi, konuşma terapisti, ortodontist, odyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı bu ekibin parçalarındandır. Damak yarığı olan çocuğun kendisiyle ilgili olumlu bir bakış açısı oluşturabilmesi için bu ekip çalışması çok önemlidir.