Prof. Dr. Ömer Demircan Sözel üretimde öge dışlama her ne kadar (ellipsis: dışlamak, atlamak >) “düşüm” olarak anılıyorsa da, ona bağlı bilgisel bir kayıp oluşmadığı için bu işleme “izleme” (< bir ize indirgeme) denmiştir. Sözgelimi (1)’de ayraç içine alınan ögeler: “o, o, iken, birileri, onun, o, -nin evin”dışlanmış olup; ya-zımsal birim olarak metinde yoktur (1). Yücel, 2005: s. 7’den:(1) (O) Yıllardan beri böyleydiø1ø2 işte, (o) evde ya da sokakta (iken) (birileri) ne zaman (onun) canını yaksalar, (o) soluğu Meryem Ebe(-nin evin)de alırdı ø1ø2 . “Adıllama” (pronominalisation), bir ad öbeğini (AÖ) ya da adlaşmış bir öbeği (gerekli ulamsal, işlevsel ekleri koruyarak) gerçek bir “adıl”a (daha doğrusu adıllı bir öbeğe) indirgemektir. Söz üretiminde adıllar “yeni içerik” taşımayan ad işlevli birimlerin yerine: “daha önce verildi”, “daha sonra ve-riliyor” ya da “biliniyor” anlamında seçilip o ad öbeğine koşulan ulamsal, dizimsel ekleri de alırlar. (1) örneğini izleyen ikinci tümcede(2) “Meryem Ebe” yerine üçüncü kişi adılı “o”, nesnel “o-na” biçimiyle tümceye girmiştir.(2) Kumru, (kendi) kafasına (birilerince) bir şey takıldığı zaman da ona koşardı ø1ø2,… (Yücel, 2005:7)Yücel’den (2005:7) alınan kesiksiz metinde (9) öncelenen iki kişi: Kumru, Meryem Ebe arasında bir etkileşimden söz edilir. Meryem Ebe birin-ci tümcede geçtiği, katılan olarak bilinen olduğu için, ikinci tümcede dolaylı nesne (yararlanan) olarak onun yerine, “o-na” seçilmiştir. Türkçede nesnel bir izek bulunmadığı, odak seçilen (yani en yüksek vurgu alan) öge dışlana-madığı için bu adıl (AÖ =) ‘ona’ zorunlu bir seçimdir. Bilinenolmak ile odak olmak ayrı işlemlerdir. Öyleyse ada göndermeler:(3) i. Gönderme önceki/sonraki ad ile özdeşse bilinen ad öbeği düşer. ii. Gönderme ad öbeği ile özdeş değilse o bilinen AÖ adıllanır. iii. Odak seçilen öge adıllanabilir ama dışlanamaz. Dışlanan bir ad öbeği yerine gerçek bir adıl kullanılmamışsa, orada düşmüş bir adılın bulunduğu varsayılıyor ve o adıl, İngilizce “pronoun”dan bir kısaltma: öncülü varsa ve uyumlu ise (PRO) ile, öncülü yoksa ve uyum-suz ise (pro) olarak veriliyor (Kornfilt, 1984). Yukardaki iki örneğe (PRO) ile gösterim uygulanırsa, işlem daha kolay anlaşılabilir.(4) (PRO) Yıllardan beri böyleydiø1ø2 işte, (PRO) evde ya da sokakta (iken) (PRO) ne zaman (PRO) canınıyaksalar, (PRO) soluğu Meryem Ebe(-nin evin)de alırdı ø1ø2. Kumru, (PRO) kafasına (PRO) bir şey takıldığı zaman da ONA koşardı ø1ø2, (PRO) düşüp (PRO) bir yerini kanattığı zaman da (PRO koşardıø1ø2), (PRO) so-kakta (iken) çocuklar(PRO) alay ettiği zaman da (PRO koşardı ø1ø2), (PRO) ana-sından ya da (PRO) kardeşlerinden dayak yediği zaman da (PRO koşardı ø1ø2). İngilizce türü bir dille karşılaştırıldığında Türkçe (PRO-drop) “adıl düşüren” bir dil olarak görülmektedir. Bu açıklamaya göre adıllama işlemi ile izleme işlemi arasında şöyle bir dönüşüm algılanır.(5) Bilinen bilgi yüklü AD ÖBEĞİ Þ ADILLAMA işlemi Þ adıl DÜŞÜRME işlemi. Bu bakış açısına göre “bilinen içerik” taşıyan her ad öbeği önce bir adılla anlatılır. Bu adıl kavramı sonra “gerçek” ya da “sanal” (boş) bir adılla tümceye katılır. İngilizcede öznel olan ve öteki adıllar düşmez, ad öbeği ye-rine gerçek adıl kullanılır. O dilde bir adılın düşmesi için bir tümceciğe önce bağımlılaştırma işlemi uygulanır. Bu durumda Türkçenin İngilizceye göre sınıflanması doğru da olabilir yanlış da. “Düşüm” daha genel, adıllama ise daha dar bir işlemdir. Yalnızca adıllar düşmez, adıl-dışı ögeler de düşebilir.Yücel’den (2005:7-8) alınan metinde (7,8) gerçek öge kullanımı ile izleme oranlarına bakılırsa (6,8,9), adıllama izlemeden çok daha dar bir iş-lemdir. (7) içinde toplam izlemeye göre gerçek öznel adıl kullanımı %3.84 (6.3), (düşen + düşmeyen) toplam özne sayısı içinde gerçek ad özne/yapan kullanımı ise %30.12 çıkmaktadır. Buna %3.84 adıl kullanımı da katılırsa öznel düşüm oranı %66.04 olur. Ad olarak nesne kullanım oranı %30, adıl nesneye dönüşme %6.04’dir. %4 dolayında gerçek adıl özne, % 6 kadar gerçek adıl nesne kullanılan bir dilde adıl düşümü değil de gerçekte ad öbeği düşümünden söz etmek gerekmiyor mu?(6)(7)
İzleme oranlar ( Yücel 2005:7-8)’den Toplam öge oranı : % Toplam adıl/izek: %6.1. Düşümsüz (adıl, izleç ile) izleme 26 / 139 18.706.2. Gerçek adıl kullanımı 19 / 139 13.666.3. Gerçek öznel adıl kullanımı 7/182 3.84 7/83 8.436.4. Gerçek nesnel adıl kullanımı 11/182 6.04 11/60 18.336.5. Öbek içi (niteleyen, nitelenen düşümü) 36 / 139 25.896.6. Gerçek ad özne, toplam özne içinde 25 /83 30.12 69.886.7. Gerçek ad nesne, toplam nesne içinde 18 /60 30.00 64.71 Yukardaki metinde (7) satırlar numaralıdır. Bunlar (8) içindeki numa-ralarla çakışmaktadır. Düşen ögeler (7)’deki metne ayraç içinde eklenmiş, gerçek özne ve nesnelerin altı çizilmiştir. Bir ögesi düşen özne/nesne (8) içinde kü-çük harf ile gösterilmiştir. Düşüm oranı: 25/36 = %69.45 > %30.55 çıkıyor. (8)
Tam metin. Düşenler ayraç içinde, özne ve nesnelerin altı çizili, kaynak metin koyu yazılı. 123456789101112131415161718192021222324252627(O) Yıllardan beri böyleydiø1ø2 işte, (o) evde ya da sokakta (iken) (birileri) ne zaman (onun)canını yaksalar, (o) soluğu Meryem ebe(-nin evin)de alır-dı ø1ø2. Kumru, (kendi) kafasına(kendince) bir şey takıldığı zaman da O-na koşardı ø1ø2, (o) düşüp (kendisinin) bir yerinikanattığı zaman da (ona koşardı), (o) sokakta (iken) çocuklar (onunla) alay ettiği zaman da(ona ko-şardı) , (o kendi) anasından (dayak yediği zaman) ya da (kendi) kardeşlerin-den dayak yediği zaman da (o, ona koşardı).Meryem Ebe (ona) “N’oldu ø1 ø2 SANa, (benim) doğuştan sürmeli(kız)ım?” diyerek (o kendi) bağrına ba-sardıø Onu, (onun) ne sorunu varsa (o) (onu)çözmeye çalışırdı ø1ø2. (onun anası) Ona iki tokat attı diye (o onun) anasını bile payladığı, (onlar) Onunla alay ettiler diye (o o) mahallenin çocuklarını süpürge ile kovaladığı çok ol-muştuø1ø2. Neden ? (o onun) Kendi torunlarını bile böylesine canla başla korumaması (biz) göz önüne alınacak olursa, (onun bizce) tutarlı bir açık-laması yoktu ø1ø2 BUnun. (o, bize) İkide bir “O BENim elime doğdu! ø1ø2” (o) derdi ø1ø2 ya , (o) mahallenin tüm çocukları Onun eline doğduğuna gö-re, (biz) BUnu açıklamadan saymak (o bizce) gülünç olurdu ø1ø2.Kumru-nun yeri (onun için) başkaydı ø1ø2 işte. (o, onu kendi) Kucağına oturtup (o onun)saçlarını okşar ø1ø2, “(sen) Ağlama (benim) güzelim, (sen) ağlama, (benim) doğuştan sürmelim,” diye (o) yineleyip dururdu ø1ø2. (o kendi) İçi-ni çekerek (o, ken-di) gözlerini (mendille) kurular, (onun) tüm sorunları(o-nun) adından kay-naklanıyormuş gibi “(onlar) Kuş adı koymayacaklardı ø1ø2 SANa, (onlar) SANa bunu yapmayacaklardı ø1ø2, hem de ötekin(i on-lar, yaptık) den son-ra!” diye (o kendikendine bu sözü) mırıldanırdı ø1ø2. (sen) “Kuşların ömrü kısa olduğu için mi (ona karşısın), Meryem Ebe? diye (o,ona) sorardı ø1ø2 Kumru. O gene (ken-di) içini çeker ø1ø2, “BU kız bir a-kıl küpü!” diye (o kendikendine bu sözü) mırılda-nırdı ø1ø2, (o) gene (onun) saçla-rını okşardı ø1ø2. (ben sana ) “Öyle demek istemedim, ama SEN de bilirsin ki kuşlar çok uzaklara gidebilir ø1ø2,” (o) derdi ø1ø2 (ona). “Yani (onlar) ö-teki dünyaya mı (gider)? diye (ona) sorardı ø1ø2 Kumru. Meryem Ebe te-peden tırnağa (kendini) titrerdi ø1ø2. (sen ken-di) “Ağzını hayra aç, (benim) gülüm,” (o) derdi. (senin) “Bacın gitti ø1ø2 öbür dünyaya. Bir kız (ona) yetmedi mi? BEN (sana) kuşlar çok uzak memleketlere gidebilir demek istedim ” “BEN de (oraya) gidecek miyim ki? (onlar benim)Adımı Kumru koydular diye (ben) gurbete mi düşece-ğim?” (sen oraya) “Düşmez-sininşallah,” diye (onu) yanıtlardı ø1ø2 Meryem Ebe. (sen oraya) “Gitmez-sin inşallah, BEN SENi(oraya) bırakmam.” Yücel, T. Kumru ile Kumru, s.7-8 (9) Bir metne bakılırsa, şu tür izleme işlemleriyle karşılaşılır
Düşen ögeler: Kitap metni: koyu yazılı. İzleyen ekin altı çizili, G=gerçek,Nn= adıl nesne, Öö= adıl özne, x:gizil, z: gerçek adıl, y: ettirgen Gerçek Dışlanmış Gerçek ad özne/ yapan ve nesneleradıl İz-leç Öznelyapan Nes-nel Öbekiçi GizilEttirgen 12345678910111213141516171819202122232425262728293 0313233343536 o, o, iken, birileri, böyleonun O, -nin evinonun kendi, kendince, x z, o, kendisinin ona koşardı, O iken, onunla, ona koşardı, O, kendi,dayak yediği zaman o kendio, ona koşardı, ona,z benim, kız, o kendi, z onun o, onu, onunanası, z o, onun, onlar z o, o,o, onun böyle z zbiz(ce), x onun bizcebunun, o, bize, z z z o, o z biz o, bizce, onun için, o, onu, kendi o, onun, y sen, benim, sen,benim, o o, kendi, o, kendi, mendille, onun, onun, onlar, onlar x -kİ on-lar, yaptık-, o, kendikendine bu sözü xsen, ona karşısın,o ona z , z kendix o, kendikendine bu sözü o, onunöyle ben, sanaz o, ona, onlar, -kİ gider, onakendini, sen, kendibenim, o, senin,ona z sana,oraya onlar benimben sen orayaonu, sen oraya,z z oraya NÖ,NNNNGGÖGGNNNNÖGÖÖÖÖN GGN+ ++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ ++++++++++++++++++++++++++++ ++++++++++++++++++++++++++++++++++++ ÖÖÖNNÖ nnÖnNÖnööÖÖnNnNNNööNÖnöönnöÖÖÖÖÖnnÖÖÖö ö öÖNÖAyrı toplam 22 3 45 29 34+2 6 43Adıllar: (Ö = 7; N = 11; G = 7) 22 3 74 34Adıllar (düşümlü) 107Gerçek / düşümlü izleme 113Toplam izleme 139Gerçek ad-özne sayısı 25Gerçek ad-nesne sayısı 18Buradan yola çıkılırsa, Türkçedeki kural (10): “göndergesi bilinen bir ad öbeği (bir adıla dönüşmeden) düşer; eğer bu ad öbeği izeklenemi-yor ise (sözgelimi odaklanıyor, ya da göndermesel karışıklık oluşuyorsa), o zaman adıllanır” biçiminde olmalıdır.(10) Bilinen bilgi yüklü AD ÖBEĞİ Þ DÜŞÜM, gerekirse adıllama.Göndermeler: Demircan , Ömer (2003): Türk Dilinde Çatı, Papatya y. Kornfilt, Jaklin Case Marking, Agreement, and Empty Categories in Turkish, Harvard U. Ph. D. Dis. (1987) Beyond binding conditions: the case of Turkish, Proc. of the IIIrd conference on Turkish Linguistics (eds. Hendrik E. Boeschoten, Ludo Th. Verhoeven) Tilburgh University P. 1987. s. 105-120. (1988): “NP deletion and case-marking in Turkish”, (Sabri Koç ed.) Studies on Turkish Linguistics: Proc. of the IVth International Conference on Turkish Linguistics, ODTÜ y. 187-216. Yücel, Tahsin (2005): Kumru ile Kumru, (Roman), Can y. s. 7-8
İzleme türleri (Yücel, 2005:7-8)’den Sayılar Toplam1. Bir adıla dönüştürerek2. dışlama + bağlamda yer alan ayrımlarla3. dışlama + eylem değerliği ile (nesne için)4. dışlama + yinelemeden kaçınarak - 5. izek ile izleme:5.1. Uyumsal (Özne-yüklem)5.2. İkili (redundant) bağlama (ad öbeği içinde)5.2.1. Niteleyen 5.2.1. Nitelenen / tümlenen5.3. Dışlayıcı izleme: 5.3.1. Öbek içi: nitelenen / tümlenen (-kİ)5.3.2. Çatısal katılan: eyleyen, ettiren, etkilenen,…(Demircan, 2003:81-158) 22052005
4726020602 52
83
[1] İngilizcede dışlama için kullanılan “deletion” teriminin Türkçe anlamı da “silme, silim”dir. Son yıllarda daha sıradan “drop” (düşüm) sözcüğü kullanılıyor.[2] Demircan, TDD Tem.-Ağus. 2005[3] Boş birimlerden birincisi öznel “üçüncü kişiyi”, ikincisi öznel “tekil sayıyı” gösterir.[4] Bu eklerle oluşan biçimleri çekimsel görmek yapının anlaşılmasını güçleştirir. Sözgelimi adılların ad olan çekimsiz sözcüklerin mi yoksa ad öbeğinin bütününün mü yerini aldığı anlaşılmaz. Bu işlemi “adıl-ların yalın adın yerine geçip dizimsel eklerin de ona eklendiği”ni söylemek daha uygundur.[5] Türkçede öznel / nesnel düşüm (PRO-drop) üzerine birçok inceleme yayınlanmıştır. Bunların bir özeti bundan sonraki yazıda verilecektir. Kornfilt (1984) doktora tezinde (ve sonraki yazılarında) +adıl ve +ön-cüllü ve yüklemle uyumlu olan düşümü PRO ile, +adıl, -öncüllü ve yüklemle uyumu olmayan düşüme pro ile göstererek incelemiştir. Verilen örneklerden bir çift (1988, 35a/b): [pro havuzda balık olması] güzel şeydir. [PRO havuzda balık olmak] güzel şeydir. (1987:17a/b): Ahmeti [PROi sinemeye gitmek] istiyor ; *Ahmeti [proi sinemaya gitmesin]-i istiyor. Orada (anaphoric) öncüllü anlamında kullanılıyorsa, (cataphoric) ardıllı olan (Yücel 2005, 1. tümce) dışarda kalıyor.