Korkulardan Kurtulmanın Yolu Nedir?
KORKULARDAN KORKMAMANIN YOLU
Tolga ÇELEBİ
Korku; tüm insanların düşmanıdır, hem de en büyük düşmanı. Çoğumuz yaşlanmaktan korkarız, karanlıktan korkarız, yüksekten korkarız, yalnızlıktan korkarız, parasız kalmaktan korkarız, gelecekten korkarız. Ama korku, bizim zihnimizde oluşturduğumuz düşünceden ibarettir aslında.
Yani yükseklikten korkan bir insan, bu korkuyu kendi isteği ve inisiyatifi ile zihninde oluşturur. Eğer bu korkudan kurtulmak istiyorsak, üstesinden gelmenin tek yolu, zihnimizdeki bu düşünceden kurutulmaktan geçer.
Bilinçaltımız telkine son derece açıktır. Zihnimizdeki yanlış ve anlamsız korkulardan kurtulmak için, korktuğumuz her neyse onun gerçekten var olmadığını düşünebiliriz. Örneğin karanlıktan korkan bir çocuğunuz varsa, çocuğunuzun odasına gidip yanına oturun ve odaya bakmasını, odadaki eşyaları tek tek saymasını isteyin. Sonra ışığı kapatın ve çocuğunuzun yanına oturun. Ona tekrar odadaki eşyaları saymasını ve yerlerini işaret etmesini söyleyin. Işığı açın ve çocuğunuza aydınlıkla karanlığın tek farkının ışık olduğunu, bunun haricinde odada hiçbir şeyin değişmediğini, her şeyin aynı kaldığını izah etmeye çalışın. Sonra bunu birkaç defa daha yapın. Çocuğunuz rahatlayınca ona dışarı çıkacağınızı ama kapının hemen önünde olacağınızı söyleyin. Işığı kapatıp dışarı çıkın ve çocuğunuzu odada, karanlıkta yalnız bırakın. Ama sesinizi duyurun. 3-4 dakika sonra ışığı açarak tekrar odaya girin. Bu yöntemi, uzman bir psikolog, tedavi ettiği hastalarına öneriyor. Böylece telkin ve yardımla çocuğunuzun karanlık korkusunu yenmesine yardımcı olabilirsiniz.
Korkuyu biz yapıyoruz, biz icat ediyoruz. Kaynak düşünceyi yok etmeyi başarırsak, korkuyu yok etmeyi, öldürmeyi de başarabiliriz.
Günümüzde insanların en büyük korkusu, topluluk önünde konuşmaktır. Bir grup insanın önünde veya sahneye çıkıp konuşmak, insanların gerilmesine, terlemesine, heyecanlanmasına ve korkmasına sebep oluyor. Bu yoğun duygularla uğraşırken, söyleyeceğiniz her şeyi unutup sahneden pişmanlıkla inebilirsiniz. Bir düşünün, bazı insanlar sanki sahnede doğmuşçasına kalabalık bir gruba rahatça hitap edebiliyor. Bazı insanlar ise, işyerinde kısacık bir sunum yaparken bile, korkudan konuşamıyor, ecel terleri döküyor.
Dikkatimizi üzerinde en fazla yoğunlaştırdığımız fikir, kendini gerçekleştirmek için çabalar. Örneğin, gireceğiniz bir sınavda başarısız olma olasılıklarını düşünüp endişelenirseniz, sınav günü geldiğinde her şeyi unutursunuz ve başarısız olursunuz. Çünkü zihninizde başarısızlık fikri yoğunsa; tüm zihniniz, bilinçaltınız ve bedeniniz başarısız olmanız için çalışmaya başlar. Bu, kendinize yaptığınız en büyük kötülüktür. Korku ve endişe üzerine düş kurmayın.
Neyden korkuyorsanız, korktuğunuz şeyin tam tersini düşünün. Geçen yaz çıktığım tatilde, hiçbir tekne gezisinde denize girmeyen ve ayağını dahi suya sokmayan birisiyle tanıştım. Üç kişi ün boyunca arkadaşı tekneden inmeye ikna etmeye çalıştık. Sonuç olarak can yeleği giyerek tekneden suya atladı. Bunu nasıl başarmış olabilir? Tabiki suya atladığında hiçbir şey olmayacağını düşünerek. Yani korktuğu şeyin tersini düşünerek başardı. Zihninde karanlık olan o düşünce yığınını tam tersine odaklandı. Bilinçaltı telkine açıktır, telkinle kontrol edilebilir. Zihninize ektiğiniz tohumlara dikkat etmelisiniz.
Korktuğum başıma geldi sözünü herkes biliyordur. Bu ata sözünün gerçekleşmemsi için, korktuğuınuz şeyi düşünmeyin, hatta korkuyu düşünmeyin. İflas etmekten korkan ve bunu sürekli düşünen bir insan, iflası kendine çeker. Trafik kazasoı geçirmekten korkan ve bu korkuyu anormalce taşına bir insan, kaza kurbanı olmayı tercih eder. Aklımıza gelen şeyin, başımıza gelme ihtimalini göze alarak, her zaman güzel ve iyi bir şeyler düşünün.
Korku beynimizin ürettiği bir şeydir. Kafanızı güzel şeylerle meşgul edin. Korku normal sınırlardan çıkarsa, yanında paniği getirir. Panik ise zihninizi bulandırır ve sağlıklı kararlar alamazsınız. Yapmaktan korktuğunuz şeyi yaparsanız, korku ölür. Mantığınızla korkuyu aydınlatın.