Yalanın Kişi ve Topluma Verdiği Zararlar Nelerdir Kısaca

Yalan bütün toplumların bütün insanların haz etmediği bir kavramdır. Çünkü insanların olmayan bir şeyi olmuş gibi ya da olmuş bir şeyi olmamış gibi; yaşanmamış bir şeyi yaşanmış gibi ya da yaşanmamış bir şeyi yaşanmış gibi göstermesidir.

Yalanın verdiği zararlar iki türlüdür. Bunun birincisi insan bazlı ikincisi ise toplum bazlıdır. İnsanlar bazında düşünüldüğünde yalan söyleyen bir kişinin bir saygınlığı olmaz, yalan konuşan bir insanın bir onuru olmaz. Toplum bazında düşünülürse toplum içerisinde yalan olması insanların birbirlerine güvenini sarsar, toplum olma bilinci yok olur; insanların yalan söylemesi toplum içinde fitnelerin oluşmasına neden olur.

Şöyle bir düşünelim; bir insan yalan söylüyor. Ailesi içinde sorunlar olmaz mı? Toplum tarafından güvenilmez olarak görülmez mi? Toplum tarafından dışlanmaz mı? Hepsine evet ise cevaplarınız yalanın kötülüğü ve zararları ortadır.

Küçük faydalar için, ucuz getiriler için söylenen yalanlar güveni de sarsar. Onur ve saygınlığı da yok eder. Vicdanı da rahatsız eder. Ne için peki bunlar? Kimisinin amacı rant sağlamak; kiminin amacı gösteriş yapmak kiminin amacı ise birilerine kol kanat germek.

Yalan inançla da ters düşmektedir. İnanan bir insan doğruluktan asla ayrılmaz. Böyledir ki zaten toplumda sevilirler. Fakat yalancının ise toplumda yeri yoktur. Üstelik kimi yalancılar yalanlarına Allah’ı katmaktadırlar. İşte en büyük günah bu insanlarındır.