İletişim Çeşitleri

İletişim kendi içinde kişi içi iletişim ve kişiler arası iletişim olmak üzere ikiye ayrılır.

1-Kişi içi iletişim
Bir insanın düşünmesini, duygulanmasını, kişisel ihtiyaçlarının farkına varmasını, iç gözlem yapmasını, rüya görerek kendi içinden mesaj almasını ya da kendine sorular sorarak bunlara cevaplar üretmesini bir iç iletişim sayabiliriz. Karşı karşıya gelen iki insan arasında gerçekleşen iletişimin benzeri, tek bir insanın içinde de gerçekleşmektedir. İnsanlar kendi içlerinde bir takım mesajlar üreterek ve bunları yorumlayarak kişi içi iletişimde bulunurlar.

2-Kişiler arası iletişim
Genel bir tanımla kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişimlere kişiler arası iletişim denir. Karşılıklı iletişim içinde bulunan insanlar, bilgi sembol üreterek, bunları birbirine aktararak ve yorumlayarak iletişimi sürdürürler. Kişiler arası iletişimde gönderici ve alıcı arasında zaman ve mekan birliği vardır. Bence bir iletişimin kişiler arası iletişim sayılabilmesi için şu üç ölçütün gerekli olduğunu belirtmeliyim;

A. Kişiler arası iletişime katılanlar, belli bir yakınlık içinde ve yüz yüze olmalıdır.
B. Katılımcılar arasında tek yönlü değil karşılıklı mesaj alışverişi olmalıdır.
C. Söz konusu mesajlar sözlü ve sözsüz olmalıdır.

Kişiler arası iletişim sözlü iletişim ve sözsüz iletişim olmak üzere ikiye ayrılır.

a.Sözlü İletişim:
Sözlü iletişimler dil ve dil ötesi olmak üzere iki alt sınıfa ayrılmaktadır. İnsanların karşılıklı konuşmaları ve hatta mektuplaşmaları “dille iletişim” olarak kabul edilmektedir. Dille iletişimde kişiler ürettikleri bilgileri birbirlerine ileterek anlamlandırırlar.

Dil ötesi iletişim sesin niteliği ile ilgilidir; ses tonu, sesin hızı, sesin şiddeti, hangi kelimelerin vurgulandığı, duraklamalar ve benzeri özellikler, dil ötesi iletişim sayılır. Dille iletişimde kişilerin ne söyledikleri, dil ötesi iletişimde ise nasıl söyledikleri önemlidir.

b.Sözsüz İletişim:İletişim denilince kimilerinin aklına sadece sözlü iletişim, yani konuşulan dil aracılığıyla kurulan iletişim gelmesine karşın, iletişim sözsüz olarak da kurulabilir. Aynı ortamda birbirlerini algılayan kişiler hiç konuşmasalar bile bakışlarıyla, vücutlarının duruşuyla, aralarında bıraktıkları mesafeyle birbirlerine mesaj yollar ve sözsüz bir iletişim kurarlar. İletişime giren kişilerin birbirlerini doğru olarak anlayabilmeleri için hem gönderilen sözlü mesajların içeriğine, hem de sözlü mesaja eşlik eden beden diline, yani kişinin yüz ifadesi, jest ve mimikleri gibi görsel ipuçlarına dikkat etmeleri gerekmektedir.

Beden Dilimiz Jestler: Mimikler oturuş duruş gibi çeşitli tavırlarla kendini ortaya koyar. İnsanlar arası iletişimde bireyin durumuna ilişkin değerlendirmelerini taşıyan bu aracılara sözsüz mesajlar denir. Sözsüz mesajlarla yapılan bu anlatım biçimine de sözsüz iletişim denir.

Sözsüz mesajlar insanın evrimsel gelişimindeki ilk anlatım biçimidir.
Şu halde bizler iletişim kurarken jestlerimizi, mimiklerimizi, sesimizin tonunu vb. sözel olmayan elemanların iletişimdeki yeri ortalama % 10 olan sözcükleri güçlendirmek, daha anlamlı kılmak için kullanmaktayız. Başka bir söyleyişle, gönderdiğimiz mesajlar söylediklerimizden çok daha fazla olabilmektedir.

Yüz ve Beden İfadeleri: İnsan bedeninin en dikkat çeken yeri yüz, yüzde ise en çok dikkat çeken yer gözlerdir. İki insan arasındaki gerçek iletişim göz göze gelmekle başladığından gözlerin ve bakışın büyük bir anlam ve önemi vardır. Bir kimse gözünüze bakıyorsa size ilgi duyuyor demektir. Karşısındaki insan yada nesneye ilgi duyan insanın göz bebekleri açılır. Öte yandan bir kimse gözünü gözünüzden kaçırmakla, sizden bir şey saklamak durumunda olduğunu ifade edebilir. Bu nedenle karşısındakini etkilemek isteyen insanlar gözlerinin içine bakarak konuşurlar.

Jest ve Mimikler: Yüz kaslarının anlatım amaçlı kullanımı mimikleri baş, el, kol, bacak ve bedenin kullanımı da jestleri oluşturur. Jest ve mimikler esas ve ikincil olarak ikiye ayrılır.

Esas jest ve mimikler, düşünce ve duygularımızı destekleyen, onları somutlaştıran hareketlerimizdir. Örneğin sohbet sırasında göz kırpma, başı sallama, kolları açma gibi işaret ve hareketler iletmek istediğimiz ve programladığımız bir mesajı içeren jestlerdir. Öte yandan kendiliğinden gelen ve hiç beklemediğimiz bir anda esneme yada hapşırma gibi anlarda bile jest söz konusudur.

Esas jest ve mimikler;
a. Biyolojik kökenli, ve temel duyguları dile getiren anlatım jest ve mimikleri,
b. Gelenek ve göreneklere göre olması gereken davranışların oluşturduğu toplumsal jest ve mimikler,
c. Bir öykünmeyi yada tanımlamayı yansıtan mimik jestler olarak üçe ayrılır.

Anlatım jest ve mimikleri özellikle yüz ifadelerinde ortaya çıkan, biyo-psikolojik kökenli temel duyguları dile getiren hareketlerdir. Mutluluk, korku, öfke, şaşkınlık, üzüntü ve tiksinti duyguları ile ilgili bu hareketler hemen hemen tüm insanlarda ortaktır.

Baş Hareketleri: başın yukarı, aşağı yönlere ve yanlara olan hareketleri söz konusudur. İnsan kendisine yakın bulduğu yada görüşüne yakın görüş belirten kişilere doğru başıyla hafifçe yakınlaşır, uzak bulduğu yada kendisininkinden farklı görüşler belirten kişilerden başıyla hafifçe uzaklaşır. Bu küçücük hareket insanın gerçek duygularını ortaya koyması açısından büyük önem taşır.

Başın bu anlatım jestlerinin bedenin merkezinin duruşu ile birlikte değerlendirilmesi daha doğru bir fikir verir. İnsanın şematik baş jestleri oldukça çeşitlidir. Şematik jestler arasında en çok kullanılan evet ve hayır jestleridir.

Yapılan araştırmalar başın yukarıdan aşağıya doğru sallanma hareketinin evet anlamına geldiğini, sağa ve sola sallanma hareketinin ise hayır anlamında algılandığını ortaya koymuştur. Bundan başka başın şematik jestleri ile çok küçük hareketlerle karşımızdaki insanları cesaretlendirici, destekleyici yada reddedici mesajlar veriniz. Bu kısa mesajlar insan ilişkilerinde büyük önem taşırlar