Poyraz Karayel’in iki kötü karakteri Ali İl ve Ece Özdikici, canlandırdıkları rol için büyük uğraş verdiğini söylerken, “Yanlış davranışlardan ders çıkarmayı öğrendik” diye konuştu
Ece Özdikici ve Ali İl, ‘Poyraz Karayel’deki rollerinin, kariyerlerine farklı deneyim kazandırdığını belirtti. İkili, dizideki karakterlerini ve hedeflerini Cadde’ye anlattı.
ECE ÖZDiKiCi: ‘Ekibim çok kıymetli’
Dizideki karakteriniz ‘Songül’ hakkında konuşursak, kötü bir kadınla mı karşı karşıyayız?
Hayır, şartlar gereği kötü olan bir insanla karşı karşıyayız. İzleyicilerimiz takip etmiştir, ‘Songül’ 12’inci bölümde, aslında neden kötü olduğunu anlattı.
Oynadığınız rol size neler kattı?
‘Songül’ karakteri hırsları ve hedefleriyle uç bir karakter. Ben ‘Songül’ olurken heyecanlanıyorum. Yaşama onun gözünden bakmayı kattı bana.
En zorlandığınız sahne hangisiydi?
Az evvel bahsettiğim 12’inci bölümde doktora kendini anlattığı sahnede hem zorlandım hem de çok keyif aldım. 15’inci bölümde bir sahne var, onda da epey zorlandım. Ama henüz yayınlanmadığı için söyleyemem, sürpriz olsun.
Songül’ün hırsları uğruna yapmayacağı yok, peki sizin bu konudaki sınırlarınız neler?
Ben çalışmayı çok seviyorum. Herhalde çok uzun süre aralıksız çalışabilirim. Sinirlerim bozulana kadar durmayabilirim. Daha önceleri oldu. Biraz daha, biraz daha derken... Kendimi sürekli koşarken buluyorum
Bir röportajınızda ‘Songül benim için heyecan demek’ demişsiniz, bunu biraz açar mısınız?
Senaryoya çok güveniyorum. Yazılan şeyi oynuyorum. ‘Songül’ tek boyutlu bir karakter değil. Onun her anını oynamayı çok seviyorum.
İnsanların ‘Songül’ e tepkileri nasıl? Akıl veren oluyor mu mesela? Sokakta “Öyle yap, böyle yapma” diyen insanlarla karşılaşıyor musunuz?
Genelde hep olumlu tepkiler alıyorum. Sanırım sosyal medya hayatlarımıza girdiğinden beri insanlar rolüm dışında da bir karakterim olduğunu daha rahat görebiliyor. Gerçek beni takip eden seyircilerimizden olumlu mesajlar alıyorum hep. Sevildiğimi hissediyorum.
Dizide oynadığınız karakter gerçek hayattaki çevrenizi nasıl etkiledi?
Pek bir değişiklik olmadı. Normal hayatta ‘Songül’ olsam değişir de, ‘Songül’ü sette bırakıyorum, ‘Ece’yle hayatıma devam ediyorum.
Poyraz Karayel’in kariyerinizdeki yeri ne oldu?
Ekibi ve senaryoyu çok seviyorum. Senaristimiz Ethem Bey’e, yönetmenim Çağrı ve Ender’e, onlarla beraber tüm ekibe, oyuncu arkadaşlarıma, Limon Yapım’a, yapımcımız Hayri Bey’e teşekkürlerim sonsuz. Çok güzel bir iş çekiyoruz. Bildiğim senaryoyu izlerken eğleniyorum. İyi ki oynuyorum.
ALİ İL: ‘Rolümü keyifle oynuyorum’
‘Sadrettin karakteri için “Beni hem çekti hem biraz korkuttu’ dediniz. ‘Ali İl’ gerçekte nasıl biri?
Aslında sakin görünüşümün altında ben de sinirli bir insanım bu yönden benziyor olabiliriz. Ama yinede Sadrettin kadar dışa dönük, fevri, düşünmeden hareket eden biri değilim.
Kötü karakter oynamaktan dolayı rahatsızlık duyuyor musunuz?
Hayır etmiyor. Aksine çok keyif alıyorum. Oyunculuk açısından bunların tadını çıkarmaya çalışıyorum. Artık reflekslerim de değişti.
İnsanların Sadrettin’e tepkileri nasıl? Akıl veren oluyor mu mesela?
Sadrettin’e tepkileri farklı tabi, seyirci gıcık oluyor. Dizinin en sinir bozucu tipi olarak büyük nefret uyandırıyor bunu şaka yollu gelip söylüyorlar. Ben de onlara ‘Valla ben de sinir oluyorum’ diyorum.
En zorlandığınız sahne hangisiydi?
İlk bölümdeki topluca yemek yediğimiz sahne en zorlandığım sahneydi. Çok heyecanlanmıştım, sonrasında da çatışma sahnesini çekmiştik. Kafamda henüz hiçbir şey oturmamıştı ve ilk çektiğimiz sahneydi.
Kötü karakterler oyuncunun üzerine her zaman daha kolay yapışır? Sizce, Sadrettin kariyerinize zarar verir mi?
Dediğiniz doğru böyle handikapları var işimizin ama bunları fırsata çevirmek. Bunu kendinizi aşmanız için bir çıta olarak görmek hem sizi kamçılar hem de seyirciyle aranızda samimi bir ilişki kurulmasını sağlar.