Bunca zaman sonra ilk kez kendinize uygun birini bulduğunuzu düşünüyorsunuz. Görünüşü çok hoşunuza gidiyor. Onunla vakit geçirmeye de bayılıyorsunuz. Ama aklınızda bir soru var: Acaba bu iş bir ilişkiye dönüşecek mi? İlişkiye dönüşürse yine aynı şekilde sürecek mi? İşte bu yazıda sorularınızın cevaplarını bulabilirsiniz.

DIŞ GÖRÜNÜŞ YETMEZ

Karşınızdakinin dış görünüşü size yeterli gelebilir. Ama uyuşmayan iki beyin birbirini en fazla iki hafta idare edebilir. Birbirinizi tartmanız için konuşmanız gerekli. Bir söz bazen birçok şeyi anlatır. Bazen ise birçok şey bir tek anlam bile içermez. Sadece konuşmak için değil gerekli olduğu için konuşun. Onu üstünkörü dinlemeyin. Fikirlerini dikkatle dinleyin ve gereken yerlerde ona katıldığınızı belirtin.



Katılmıyorsanız bunu da açıkça belirtin. Hep onaylamak ya da hep karşı çıkmak sizi olumsuz etkiler. Sözünü asla kesmeyin, sözlerini tamamlamaya çalışmayın. Kendinizi belli etmek adına karşınızdakini kırarsanız kaybedersiniz. Beraberken en çok yapacağınız iş konuşmak olacaktır. O yüzden bu aşama çok önemli. Sözlerinizin arasında onun sizi dinlediğinden emin olun, Ona bol bol ismiyle hitap edin ve ses tonunuzla ruhunu okşayın.

AYRINTILARI İZLEYİN

Hayat ayrıntılarda saklıdır. Gözlerdeki ufacık bir pırıltıyı bile yakalayabilmelisiniz. Sizi ne kadar dinlediğini, tavsiyelerinize uyup uymadığını, sizin hakkınızdaki fikirlerinin değişip değişmediğini ya da kendi zevklerinin değişip değişmediğini ancak dikkatli bir şekilde takip ederseniz anlayabilirsiniz.

Tabi keskin bir hafızanız da olmalı. Genelde söylenmek istenenler direkt söylenmez, ya karakterler ya da olay biraz değiştirilir. Direkt söylenmeyen şeylere yine dolaylı şekilde cevap vermeniz gerekir. Yaptığınız ya da yapılan iltifatlar izlemeniz gereken yolu gösteren işaretlerdir.

NE ÖVÜN NE DE YERİN

Karşınızdakini tanımak için çaba harcarsınız. Aynı şekilde karşınızdaki de sizi tanımak için çaba harcayacaktır. Bu durumda kendinizden bahsederken çok ince bir ip üzerinde yürüyor olacaksınız.Hiç kimse devamlı kendinden bahseden bir insandan hoşlanmaz. Birçok iyi özelliğiniz ve yeteneğiniz olduğunu varsayalım.

Hepsini peş peşe söylerseniz hiç de inandırıcı olmaz. Bir yerden sonra karşı taraf söylediklerinize haklı olarak inanmaz. Bırakın o sizi tanımaya çalışsın ve her bulduğu yetenekte sizden biraz daha etkilensin. Ama işin en cilveli yanı da buradadır. Kendinizden hiç bahsetmezseniz karşı taraf bir buz kovası olduğunuz kanısına kapılabilir. Yapabiliyorsanız üçüncü kişiler aracılığı ile birkaç günlük zaman aralıklarıyla karşınızdakinin sizi tanımasını sağlayın.

İKİNCİ BİR DÜNYA KURUN

Diğer bir dünya oluşturun. Birinin merkezinde aşkınız, diğerinde de siz olun. Tek dünya içinde yaşarsanız ya kendinizi ya da sevdiğinizi ihmal edersiniz. Bu yüzden iki dünya oluşturmak başta zor gelse de pratik bir çözümdür. Yeri geldiğinde sevdiğiniz etrafınızda dönmeli yeri geldiğinde siz aşkınız uğruna divane olmalısınız. Çoğu insan ikinci plana atılmaktan nefret eder. İlk günler sevdiğiniz ağır basar ama zamanla onunla olmaktan sıkılabilirsiniz. Bu yüzden dengeli iki dünya kurmanız gerekli.