Anadolu Selçukluları, Orta Asya’dan oba oba gelen Oğuz Türklerini uç beyi olarak yerleştirirdi. Üç yüz çadırla (hane) Anadolu’ya göç eden Ramazanoğlu aşireti de önce
“Kilikya”ya (Çukurova) sonradan Çaldağı eteklerine yerleştiler.
Bir gün Adana’daki Bizans Tekfurunun oğlunun elindeki doğan uçar ve Ramazanoğlu obasının bir çadırı önüne konar. Tekfurun oğlu, doğanın peşinden gelir ve çadırdan çıkan güzel bir Türk kızına aşık olur. Tekfur, kızı ister. Obanın ileri gelenleri toplanır. Zira Müslüman kızın Hıristiyan bir erkek ile evlenmesi dinen mümkün değildir. Kız verilmezse bu bölgede yaşamaları ise zor. Bunun üzerine Tekfur’a bir tuzak hazırlarlar. Çaldağı eteklerinde düğün yaptırırlar. Muhafızlar eğlenip içki içerken Ramazanoğlu obasının genç erkekleri Tekfur’un muhafızları kıyafetinde şehre yaklaşırlar ve şehir halkı gelin alayını karşılasın diye haber gönderirler. Şehir halkı dışarıda toplanır. Ramazanoğlu erlerinin bir kısmı halkı kuşatır, diğerleri de şehri fethederler. Böylece Adana, Türklerin olur. O günden bu yana Türk toprağı Adana’da daha nice kahramanlık destanları yazılmıştır.