Sfenks Antik Çağ’da çeşitli uluslarca yapılan insan başlı, aslan vücutlu, bazen kanatlı heykeldir. Önceleri Eski Mısır uygarlığında görülen bir sanat anlayışı, daha sonraki dönemlerde Hitit ve Yunan dünyasında da benimsendi. Eski Mısır’da sfenks, firavunu doğaüstü bir güç olarak göstermek için insan başlı, aslan gövdeli yapılırdı. Eski Mısır’da birçok sfenks yapılmışsa da. bunların en eski ve ünlüsü, Gize’deki piramitlerin yanında bulunan Büyük Sfenks’tir.

İÖ 26. yüzyıla ait olan bu heykel, kayaların yontulmasıyla yapılmıştır. Uzunluğu 57 m., yüksekliği ise 20 m’dir. Yüzyıllar boyu kum fırtınaları nedeniyle kısmen kapanan Büyük Sfenks, 1817'de temizlenerek açığa çıkarıldı. Günümüzde ise doğal aşınmalar sonucunda bazı yerlerinin kopmaya başlaması üzerine onarıma alındı.

Orta Krallık döneminde sfenksler daha sık yapılmaya başlandı, ancak boyutları daha küçüldü. Bu arada insan başlı, aslan gövdeli sfenkslerin yanı sıra koç ya da şahin başlı, aslan gövdeli sfenksler de yapılmaya başlandı. Mısır’dan sonra, aynı zaman dilimi içinde sfenks örneklerine Hititlerde de rastlanır. Hititlerin başkenti Boğazköy surlarında kente açılan kapılarından birinin adı Sfenksli Kapı’dır ve iki yanında birer sfenks yer alır. Günümüzde bu sfenkslerden biri İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndedir.

Bir başka önemli Hitit kenti olan Alacahöyük’te de kentin ana giriş kapısının her iki yanında anıtsal birer sfenks yer alır. Yunan mitolojisinde ise sfenks (sphenks, sphinks), Hesiodos’un Theogonia adlı eserine göre Pontos ile Gaia soyundan, Ekhidna ile Ortos’tan doğma, kadın yüzlü ve göğüslü, aslan ayaklı ve kuyruklu bir söylence varlığıdır. Eski Yunanistan’ın çeşitli kentlerinde yukarıda tanımlanan biçimlerde birçok sfenks yapılmış, bir bölümü de günümüze ulaşmıştır.