Mahkeme kadıya mülk değil.
Mal adama hem dost, hem düşmandır.
Mal canın yongasıdır.
Malım seni vereyimde mi kötü olayım, vermeyeyimde mi kötü olayım?
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.
Martta yağmasın, nisanda dinmesin.
Maşa varken elini ateşe sokma (el ateşe sokulmaz).
Mayasız yoğurt çalınmaz (tutumaz).
Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının yüzüne sürmüş.
Mazlumun ahı, indirir şahı (yerde kalmaz).
Merhametten (iyilikten) maraz doğar.
Mescide gerek olan meyhaneye haramdır.
Meyveli (mevye veren) ağaç taşlanır.
Minareyi çalan kılını hazırlar (kılıfına uydurur).
Minnetle gül koklama, dikeni sancar seni.
Mirasa "nereye gidiyorsun?" demişler "esip yağmaya, sürüp savurmaya" demiş.
Misafir kısmetiyle gelir.
Misafir on kısmetle gelir; birini yer dokuzunu bırakır.
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer.
Misafirin umduğu, ev sahibine iki öğün olur.
Misafirlik üç gündür.
Mızrak çuvala sığmaz (girmez).
Muhabbet iki baştan.
Mühür kimde ise Süleyman odur.
Mum dibine ışık vermez.
Mum dibine karanlık.
Mürüvvete endaze olmaz.