Birgün Seni Sevdiğimi Anlarsın









Uykuların kaçar geceleri



Bir türlü sabah olmayı bilmez

Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur baslar kulaklarında

Ne çarsaf halden anlar, ne yastık

Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın





Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes


çekmişcesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu

Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin

Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için

Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın

Duyarsın






Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin

Niçin yaratıldığını


Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini

Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın


Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın




Birgün anlarsın sevilen dudakların

Sevilen gözlerin erişilmezliğini


O hiç beklenmeyen saat geldi mi


Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin

Ama çaresiz

Ama yorgun

Ama bitkin






Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın


Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın hayal kurmayı


Beklemeyi

Ümit etmeyi



Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi

Lanet edersin yaşadığına

Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden

BİRGÜN SENi SEVDİGİMİ ANLARSIN