Ayak üstü / üzeri: 1) Kısa süre içinde, acele olarak. 2) Ayakta durarak, ayakta dikilerek. “Gel de şu büfede ayak üstü atıştıralım biraz.”
Ayasofya’da dilenip Sultanahmet’te sadaka / zekât vermek: Kendisi başkasının yardımı ile geçinirken, gösteriş için elindekini başkalarına yardım amacıyla dağıtmak.
Ayıkla pirincin taşını: Bir işin oldukça karışık, dolaşık, içinden çıkılması güç olduğunu anlatmak için kullanılır. “Durup dururken adama olmadık sözler söylemiş, şimdi ayıkla pirincin taşını!”