Bir dediği iki olmamak (edilmemek): Her isteği yerine getirilmek
Bir dereceye kadar: Makul bir ölçüye kadar, belli bir noktaya kadar; nispeten.
Bir deri bir kemik (kalmak) : Vücutça çok zayıf (düşmek), zayıflamış (olmak).
Bir dirhem bal için bir keçiboynuzu çiğnemek : Faydası az zahmeti çok bir işle uğraşmak.
Bir dizi: Birçok, bir yığın.