Kurşuna dizmek: Ölüm cezasını askerî bir birliğin attığı kurşunlarla yerine getirmek, sıkılan kurşunlarla öldürmek.”Bütün köy halkını kurşuna dizdiler!”
Kurtlarını dökmek: Öteden beri yapmak istediği şeyi bol bol yapıp hevesini almak.”Bu akşam biraz kurtlarımızı dökelim, ne dersin?”
Kurt masalı okumak: İnandırıcı, gereksiz, asılsız sözler (söylemek).
Kuru iftira: Hiçbir kanıtı olmayan suçlama.”Allah kuru iftiradan korusun hepimizi!”
Kuru kalabalık: 1. Yararsız kırık dökük eşya. 2. Hiçbir işe yaramayan insan topluluğu.”Bu kuru kalabalığa güvenip de sakın yola çıkma.”
Kuru kuruya: Boşuna, boş yere.