Yüzü yerde: Alçakgönüllü.
Yüzü yok: “Bir şeyi yapmaya cesareti yok, öyle yanlışlıklar yaptı ki teklif etmeye utanıyor.” anlamında kullanılır.
Yüz vermek: Her istediğini yerine getirerek şımartmak; yakınlık göstererek, hoş görülü davranarak ölçüsüz hareketler yapmasına sebep olmak.
Yüz yüze bakmak: Yakın ilişki içinde bulunup, bu ilişkileri bir süre devam etmek.”Birbirimize iyi davranalım, epey bir zaman burada yüz yüze bakacağız.”
Yüz yüze gelmek: 1. Birden karşılaşmak. 2. Bir araya gelmek.”Bu meseleyi yüz yüze geldiğiniz zaman konuşursunuz.”