Kendisi 100–150 gram geliyor, beyniyse neredeyse sıfır; ancak bu kuş neler yapabiliyor neler...
Aralık ayının ortalarına geldiğimiz şu günlerde, Clark fındıkkıranının kafasında 5000 harita (hatta bu sayı 20.000'e kadar çıkabiliyor) oluşmuş olmalı. Oldukça isabetli, detaylı ve anında erişilebilir haritalar bunlar.
Fotoğraf: Glenn Bartley, Alamy. Haritalar: jaffne, Flickr izniyle.
Ağustos ayından beri tohumlar gömüyor sağa sola. Ormanlara, çayırlara, ağaçların kuytularına o kadar çok tohum sakladı ki (bir araştırma 100.000 kadar tohum saklayabildiklerini söylüyor) gökyüzünde uçarken aşağı bakınca her yerde hazinelerinin yerini belirten X işaretleri görüyor: "Burada, burada da var, burada yok, ama burada da bir tane var..." Bu X işaretlerini önümüzdeki 9 ay boyunca hatırlayacak.
Peki bu kuş bunu nasıl yapıyor?
Dakikada 32 Tohum
İşe, beyaz gövdeli çam ağaçlarının kozalaklarında tohum oluşturmaya başladığı yaz ortasında koyuluyor. Clark fındıkkıranları ağaçtan ağaca koşturuyor, araştırıyor, inceliyor, ve sivri gagalarıyla kozalakları delip tohumları teker teker çıkarıyor. Oldukça hızlı çalışıyorlar. Bir inceleme dakikada 32 tohum toplayabildiklerini gösteriyor.
Bu tohumları yemek için değil, saklamak için topluyorlar. Tıpkı bir sincap gibi, Clark fındıkkıranı bu tohumları dilinin hemen altında yer alan keselerde saklıyor. Bu keseler oldukça genişleyebiliyor...
Çizim: Robert Krulwich
Stephen Vander Wall ve Russell Balda'nın yazdığına göre bu kese "ortalama olarak 92,7 tohum (+/- 8,9) taşıyabiliyor". Biyolog Diana Tomback'e göreyse bu sayı daha az; ancak bir keresinde normalden büyük bir Clark fındıkkıranının ağzına 150 tohum tıktığını görmüş. "O bir şampiyondu," diyor.
Sonra bir yere konuyorlar. Bazen yerdeki yaprakların arasına veya toprağın içinde ufak çukurlar açıyorlar. Bazen ağaçlardaki oyuklara bırakıyorlar tohumlarını. Tek bir noktaya genellikle 2–3 tohum bırakıyorlar; başka bir deyişle Kasım ayı geldiğinde tek bir kuş 5000–20.000 arası bir depo alanı yaratmış oluyor. Havalar iyice soğuyana kadar da durmuyorlar. "Bu kuşlar depolama tutkunu," diyor Tomback.
Aralık ayı geldiğindeyse, yani bu aralar, ağaçlar yapraklarını döküyor ve kuşlar tohumları gizlemeyi bırakıp onları aramaya başlıyor. Kimse kuşların bunu nasıl başardığını bilmiyor, ancak en iyi tahminler şöyle: Clark fındıkkıranı bir çukur kazdığında, çukurun hemen yanındaki iki veya üç sabit nesneyi fark ediyor: Değişik bir kaya, bir çalı, veya bir kütük. Bu nesneler, veya imleçler, kuşun X'le işaretlediği alandan bakıldığında farklı açılarda gözüküyor.
Çizim: Robert Krulwich
Sonra ölçüp biçmeye başlıyorlar. Kuşların tohumları gömdüğü yerler "bir numaralı nesneden belli bir uzaklıkta, iki numaralı nesneden belli bir uzaklıkta ve üç numaralı nesneden de farklı bir uzaklıkta," diyor Tomback. "Yaptıkları şey bir üçgen oluşturmak. Adeta bu nesneleri daha sonra bulmak için hafızalarında bir fotoğraf oluşturuyorlar." Bunu yaparken de referans noktaları kullanıyorlar.
Psikolog Alan Kamil'in ise farklı bir görüşü var. Ona göre kuşlar imleçleri hafızasına kazıyor fakat hatırladıkları şey mesafeler değil, açılar oluyor. Yani bir nesnenin diğerine göre hangi konumda olduğu. ("Kütük, kayanın 80 derece güneyinde." gibi...) Bu doğruysa Clark fındıkkıranları ölçmekten ziyade geometriyle uğraşıyor demek.
Çizim: Robert Krulwich
Bunu nasıl yapıyor olursa olsunlar, karlar düşüp de yemekleri sakladıkları yerden çıkarma vakti gelince bu noktalardan birine geliyorlar. "Bir dala konuyorlar," diyor Tomback, "Alçak bir dala. Sonra yavaşça yere iniyorlar, duraklıyorlar, çevrelerine bakıyorlar ve kazmaya başlıyorlar. Bazen onları hafifçe sağa ya da sola kaydıklarını ve tekrar denediklerini görüyorum."
Tomback kuşların X noktalarını bulmak için yazdan veya sonbahardan kalma imleçleri kullandığına ikna olmuş durumda. "Bir şekilde sakladıkları tohumları buluyorlar," diyor. "Ve bu gerçekten hayranlık uyandırıcı."
1970'lerde Stephen Vander Wall kuşların kafasını karıştıran bir deney yapmış. Bazı noktalarda imleçlerin yerini değiştirmiş ve böyle imleçler tohumların olduğu değil, olmadıkları bir yere işaret eder olmuş. Aynı şunun gibi...
Çizim: Robert Krulwich
Ve kuşlar, tıpkı üçgen oluşturdukları takdirde onlardan bekleyeceğiniz gibi, yanlış bir yere gitmişler.
Ancak imleçlerin yer değiştirmediği noktalarda kuşlar hiç yanılmamış. Bu, kuşların her birinin imleçlerden oluşan binlerce fotoğrafı aylar boyunca hafızasında taşıyor olabileceğine dair bir ipucu. İlkbahar gelip de kuşlar yavrulayınca bile, yavrular tüyleninceye kadar eski X noktalarını ziyaret etmeye devam ediyorlar.
Buradaki derin gizem, bu kadar veriyi nasıl beyinlerinde tutmayı başarıyorlar? Onların yaptıklarını benim de yapmamın imkanı yok (ben 10 haneli bir telefon numarasını bile hatırlayamıyorum, muhtemelen hemencecik açlıktan ölüp giden bir Clark fındıkkıranı olurdum). Beyinleri kendine has bir şekilde biçimlenmiş olabilir mi?
Beyinleri elastik mi? Gerektiği zaman daha fazla nöron veya bağlantı üretebilir mi? Baştankaralar da yiyecek saklayan kuşlar; bazı türleri gerektiğinde daha hacimli, "bunları unutma" mevsiminde genişleyebilen ve sonrasında tekrar küçülen beyinlere sahip. Clark fındıkkıranları da bunu mu yapıyor? Henüz bunu bilmiyoruz.