İlk olarak şunu söyleyelim: Veteriner ve How to Speak Cat kitabının yazarı Gary Weitzman’a göre, kedilerimizin karakterleri ve renkleri arasında bir bağ bulunuyor.
İnternetin hakimi olmalarına rağmen kediler hâlâ gizemli yaratıklar.
Dünyanın en popüler tüylü dostları ilgi istemenin, mesafeli durmanın, sevimli olmanın ve sinsi planlar yapmanın paradoksal bir karışımı olarak onlarla yaşayan bizleri (ben de dahil) keyiflendirmeye ve şaşırtmaya devam ediyor.
San Diego Humane Society ve SPCA’nın direktörü, veteriner Gary Weitzman kedilerle ilgili sorulara alışkın. Evcil hayvanlar ve sorunlarıyla ilgili bir radyo programının sunucusu olarak telefonla sorulan soruları yanıtlıyor.
National Geographic Kitapları için yazdığı How to Speak Dog adlı kitabını da doğal olarak kediler hakkındaki versiyonu izledi. Yeni kitabının adı How to Speak Cat.
National Geographic, Büyük Kedi Haftası için Weitzman ile kedilerin çılgınlıkları hakkında konuştu. Röportaj uzunluk ve açıklık adına bir miktar düzenlenmiştir.
25 yıldır veterinerlik yapıyorsunuz ve bugüne kadar muhtemelen kedilerin her türlü davranışıyla karşı karşıya kaldınız. Peki kitabınızı yazarken öğrendiğiniz yeni bir şey oldu mu?
Guinness Rekorlar Kitabı tarzında, daha önce hiç bilmediğim bazı bilgiler edindim. Örneğin yaşayan en yaşlı kedinin (artık yaşamıyor) Kaliforniya, Point Lima’dan, 27 yaşında bir kedi olduğunu öğrendim. Aynı zamanda bilim insanlarının, sesleri erkeklerden daha tiz olduğu için kedilerin kadınlara daha iyi tepki verdiğini düşündüğünü de öğrendim. Kitabımın her sayfasında koyu renkle yazılmış bu bilgilerin neredeyse tamamı beni çok şaşırttı.
Bu kitabı yazarken kedilerin YouTube videolarının başrolünde olmalarının yanı sıra başka hangi dikkat çeken becerileri olduğunu öğrendiniz?
Kediler karanlıkta insanlardan altı kat daha iyi görebiliyor. Bu, veterinerlik fakültesinde ya da barınakta veya on yıllarca hayvanlarla çalışarak öğrenebileceğiniz bir şey değildi. Bir insandan altı kat daha iyi olmak, bu gerçekten çok etkileyici.
Bir kedinin cinsi kuşkusuz dış görünümüne yansıyor. Peki karakterini etkileyebilir mi?
Kesinlikle. Tüylerinin rengi ile davranışları arasında bir ilişki var. Örneğin tekir kediler bağımsızlıklarına düşkün olabilirler. Genellikle tek bir insanla araları iyidir ve istedikleri konusunda ısrarcı olabilirler. Tekirler, üç renkli (calico) ve Habeş kedilerinin tüy renkleri ile karakterleri arasındaki güçlü bağlar olduğu belgelerle kanıtlanmış durumda. Sistematik olmayan başka bir bilgi de en cana yakın türlerin tipik örneği olan sarman kedi. Karakter gerçekten de tüy rengi ile paralellik gösteriyor.
İnsanların kedilerinin tuhaf davranışlarıyla ilgili size yönelttiği sorularda en sık rastladığınız ortak noktalar neler?
Bana en sık sorulan sorulardan biri, kedim neden aniden psikotik bir roket haline gelerek salonda son sürat oradan oraya fırlıyor sorusuydu. Bunun sebebini kesin olarak bilmiyoruz. Ancak özellikle ev kedilerinin büyük miktarda bastırılmış enerjiye sahip olduğunu ve bunu kullanamadığını söyleyebiliriz. Yabanıl kediler ise avlanma, takip ve tetikte kalmak gibi onları meşgul edecek davranışları sergileyebiliyorlar. Bu tam olarak bir enerji boşaltımı. Başka bir soru da kedisinin kum kabını neden doğru şekilde kullanamadığıydı. Komik değil ama aldığım soruların bir numaralısı bu.
Yabanıl kedilerden bahsederken, ortalama bir ev kedisinin yabanıl atalarına ne kadar benzediğini söyleyebiliriz?
Çok, hem de çok benziyorlar. Kediler, köpeklerin yarısı kadar zamandır evciller. Dolayısıyla aslanlar, kaplanlar ve leoparlarda ev kedilerinde görülen davranışların hemen aynısını görebilirsiniz. Bu hayvanların en büyük cazibelerinden biri belki de onlarla uyum içinde yaşayıp her gün bir yabanıl hayat belgeseli izleyebiliyor olmamız. Onlar hâlâ bir yanlarıyla yabanıllar. Yani henüz okulu bitirmiş değiller.
Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan çok sayıda büyük kedi türü varken, evcil kedilere olan sevgimiz yabanıl kuzenlerini kurtarmaya yardımcı olur mu?
Geçen yaz Zimbabve’nin sembollerinden biri olan Cecil adlı aslanın ABD’li bir turist tarafından öldürülmesinin ardından oluşan evrensel boyuttaki öfkeyi düşünün. İnsanlar kedileri seviyor. Kediler hiç kuşkusuz internetin patronu. Bu, gezegenimizin diğer kedilerine yönelik son derece kötü uygulamaların durdurulma çabaları için bir avantaj.