CHP lideri, HDP’nin “AKP bize özerklik sözü vermişti” demesine rağmen iktidarın niye sessiz kaldığını sordu
Haber: Salim Yavaşoğlu
İktidar kanadından yalanlama gelmedi
Kılıçdaroğlu, konuk olduğu NTV’de gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. HDP’li yöneticilerin hükümetin kendilerine söz verdiğini beyan ettiklerini, ancak iktidar kanadından yalanlama gelmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Geri adım atıyorlar. Karşı taraf konuşuyor” dedi.
Bölgesel özerkliği asla kabul etmeyiz
Özerkliği doğru bulmadıklarını vurgulayan CHP lideri, HDP’nin istediğinin “bölgesel özerklik, bölgeye yönelik özel statü” olduğunu anlattı. DTK bildirgesindeki “öz savunma”ya da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bölgesel özerkliği kabul etmiyor ve doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.
Silahlar depolanırken kılları kıpırdamadı
Hendeklere karşı olduklarını belirten CHP lideri, “Ülkeyi bu hale kim getirdi, silahlar depolanırken kim yönetiyordu? Neden görmediniz olanları? Silahlar gelirken, Emniyet’e ‘buralara silah depoluyorlar’ diye telefonlar geldi, kimse kılını bile kıpırdatmadı” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV’de yaptığı açıklamalarda gündemi ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. HDP’li yöneticilerin özerklik konusunda yaptığı açıklamalarına ilişkin Kılıçdaroğlu, HDP’lilerin hükümetin kendilerine söz verdiğini beyan ettiklerini buna da iktidar kanadından bir yalanlama gelmediğini söyledi. Dolmabahçe’de yapılan görüşmelerin DTK’nın açıklamaları ile uyuşabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Geri adım atıyorlar. Karşı taraf konuşuyor. Bunlar o konuda sessizliklerini koruyor” dedi.

Doğru bulmuyoruz
Kemal Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit döneminde, yerel yönetimler özerklik şartının parlamentodan geçtiğini ve kanunun çıktığını hatırlattı. Türkiye’nin bütün bölgelerini kapsayan yerel yönetimler özerklik şartını, yine kabul ettiklerini ve uygulanması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, HDP’nin istediğinin “bölgesel özerklik ve bölgeye yönelik özel statü” olduğunu anlattı. Demokratik Toplum Kongresinin (DTK) açıkladığı bildirgede öz savunmanın da istendiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Biz buna karşıyız. Devletin silahlı güçleri var. Özerklik denilince hemen ülkenin bölündüğü şeklinde bir algı çıkıyor ortaya. Bu bağlamda bölgesel özerkliği kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz. DTK’nın açıkladığı şekli asla doğru bulmuyoruz. Belediyeler 1930’lu yıllarda çıkarılan kanunla bugüne kadar idari ve mali açılardan özerk. Ancak belediyeler merkezi yönetimin denetimine tabi.”

Çözüm yeri Meclis
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Güneydoğu’daki terör olaylarının çözüm adresinin TBMM olduğunu söyledi. CHP’nin en baştan beri parlamentoda komisyon kurulması teklifinde bulunduğunu, bunun reddedildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Hendek kazılmasını doğru bulmuyoruz. Ülkeyi bu hale kim getirdi? O silahlar, o evlere gelip depolanırken bu ülkeyi kim yönetiyordu? Neden görmediniz onu? O silahlar gelirken emniyete bir değil, iki değil, üç değil, yüzlerce telefon geldi, ‘Buralara silah depoluyorlar’diye. Hiç kimse kılını bile kıpırdatmadı. Şimdi bölge ateş çemberine dönmüş.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “CHP’nin dokunulmazlıklar konusundaki tavrı” için de, “Dokunulmazlıkların konjonktürel olarak kullanılması asla doğru değil. Dokunulmazlıkları ya kaldırırsınız ya kaldırmazsınız. Biz, kürsü dokunulmazlığı hariç, diğer dokunulmazlıkların kaldırılmasını isteriz” diye yanıt verdi.
Önce 12 Eylül yasaları
Yeni anayasa tartışmalarına değinen Kemal Kılıçdaroğlu, kurulacak komisyonun 12 Eylül darbe hukuku ve anayasa görüşmeleri yapacağını söyledi. Türkiye’nin 200 yıllık parlamenter geçmişi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Niye başkanlık oluyor? 13 yıldır kimsenin aklında değildi de niye birden bire oldu? Parlamenter sistemi çalışmaz hale getiren, 12 Eylül darbe hukukudur. Mevcut sistemdeki tıkanıklığın nedeni kuvvetler ayrılığı ilkesinin çalıştırılmaması. Başkanlık sistemlerinin tamamında eyalet sistemi var. Bizde eyalet mi var? Türkiye’nin dünya kadar sorunu var. Doğu, Güneydoğu’da kan gövdeyi götürüyor, her gün şehitlerimiz geliyor. Anayasa tartışmaları mı çok değerlidir, yoksa bu sorunu çözmek mi? Geçen yasama döneminde başkanlık sistemi hiç tartışma konusu yapılmadı. Parlamenter sistemi güçlendirmek lazım.”