Domuz gribine karşı en az 8 saat uyku şart...
Domuz gribinin can almaya devam ettiği bugünlerde, vücut direncini artırmak ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek her zamankinden fazla önem taşıyor. Bu nedenle sağlıklı beslenme, egzersiz ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi çok önemli. Ancak yeterli değil! Zira griple mücadelede uyku da kritik rol oynuyor! Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Uluslararası Sertifiye Uyku Uzmanı Doç. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu Demir, 8 saatten az uyuyanların 3 kat daha fazla grip ve nezle olduğunun araştırmalarla ortaya konulduğunu belirterek, önemli uyarı ve önerilerde bulundu.
UYKU, BESLENME VE EGZERSİZ KADAR ÖNEMLİ...
Sağlık Bakanlığı’nın alarm verdiği domuz gribinden hayatını kaybedenlerin sayısı giderek artarken, griple mücadelede yeterli ve kaliteli uyku kritik rol oynuyor! Öyle ki sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak bile uykusuzluğun vücut direncini zayıflatmasını önleyemiyor. Bu nedenle, özellikle de bugünlerde gece uykularına her zamankinden fazla önem vermek, hele de geceleri uzun saatleri bilgisayar başında ya da sosyal medyada geçirmek yerine uyumayı tercih etmek çok önemli. Doç. Dr. Demir, uyku sırasında hem bedenimizin hem de zihinsel fonksiyonlarımızın yenilendiğini belirterek “Özellikle derin uyku sırasında yıpranan organlar, hücreler kendini tamir eder. Yapılan çalışmalarda az uyuyan kişilerin 3 kat daha fazla grip, nezle geçirdiği gösterilmiştir. Yoğun olarak enfeksiyonların görüldüğü bugünlerde 8 saat uyumak en az sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak kadar önemlidir. Üstelik çok daha kolay bir tedbirdir. Sağlığınız için uykunuz önceliğiniz olsun” diyor.
UYKUSUZLUK GRİP AŞISININ ETKİSİNİ BİLE AZALTIYOR!
Uykusuzluğun gribe ve birçok hastalığa davetiye çıkardığı gibi hastalıkların iyileşme sürecini yavaşlattığını hatta grip aşısının etkisini bile azalttığını vurgulayan Doç. Dr. Demir, “Bana birkaç saatlik uyku yetiyor” düşüncesinin doğru olmadığını, vücudun en az 8 saatlik kaliteli uykuya ihtiyacı olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Demir, aksi halde uyku probleminin sadece grip değil kilo alımından kalp ve kansere dek pek çok hastalığa davetiye çıkardığına dikkat çekerek, o sorunları şöyle sıralıyor;
Az uyuyanlar daha çok kilo alıyor. İştah ve doyma hissi veren hormonların salınımı az uyuyanlarda bozuluyor ve iştah artıyor.
Daha çabuk yaşlanmaya neden oluyor. Etkiler cilt ve saçlarda hemen etkisini gösteriyor.
Diyabet hastalığı görülme riski üç kat artıyor.
Hipertansiyon riskini üç buçuk kat artırıyor.
Az uyuyanlarda iki kat daha fazla kalp hastalığına bağlı ölüm bekleniyor.
Daha sık bunama görülüyor.
Kanser görülme oranı artıyor.
Dikkat eksikliğine, okul ve iş performansında kayba neden oluyor.
Az uyuyanlarda dört kat fazla majör depresyon (yoğun yaşanan ve kronikleşebilen depresyon türü) görülüyor.