Göz Kapağı Ve Hastalıkları
Göz kapağı ve konjonktiva hastalıkları

Hiperemi (Kanlanma) :

Çeşitli göz hastalıklarında ortaya çıkabilen konjonktival hiperemi, klinik olarak yüzeyel ve derin hiperemi olmak üzere iki tipte gelişebilir.

Yüzeyel hiperemi, konjonktivanın göz kapaklarından gelen yüzeyel damarlarının dilatasyonudur. Daha çok konjonktiva hastalıklarında ortaya çıkan bu tip hipereminin özellikleri, açık renkli olması, konjonktiva ile birlikte dilate damaarların hareket etmesi ve bası ile solmasıdır. Hipereminin şiddeti fornikslerden limbusa doğru gittikçe azalır.

Derin hiperemi ise, konjonktivanın derinden gelen ön silier damarlarının dilatasyonudur. Daha çok kornea, uvea, sklera hastalıkları ve akut glokom krizinde ortaya çıkan bu tip hiperemi koyu kırmızı renklidir, damarlar konjonktiva ile birlikte hareket etmez ve hiperemi basmakla solmaz. Şiddeti limbustan fornikslere doğru azalır.

Bazı hastalıklarda iki tip hiperemi bir arada bulunabilir.

Hemoraji ( Kanama) :

Konjonktiva saydam bir doku olduğu için, konjonktiva altı ve içine olan tüm kanamalar plaka tarzında görülürler. Baş ve boyun bölgesinde venöz basıncın arttığı durumlarda, damar hastalıkları ve travmalarda ortaya çıkarlar. Örneğin: Kusma, öksürük, ıkınma, arterioskleroz, doğum travayı, basis krani kırıkları, dalgıç vurgunu, boğma vs.

Kemozis (Ödem):

Konjonktiva ödemi, forniks ve bulbus konjonktivasında daha belirgin olarak ortaya çıkar. Enfeksiyon ve allerjik olaylarda ve venöz dönüşün zorlaştığı hallerde sıktır.

Sekresyon :

Konjonktivanın enflamatuar hastalıklarında, gözyaşı fazlalığı (lakrimasyon) ile birlikte konjonktiva hücreleri ve dilate kan damarlarının eksudasyonundan kaynaklanan sekresyonlar, seröz, mukoid (ipliksi), fibrinöz, mükopürülan ve pürülan karekterde olabilir.

Foliküller ve Papiller Oluşumlar :

Foliküller, daha çok kapak konjonktivasında ortaya çıkan, küçük, açık ve saydam renkli, hafifçe kabarık lenfoid dokuya ait oluşumlardır. Yeni doğanda 3. aya kadar lenfoid doku gelişmediği için foliküller görülmezler.

Papiller ise, enflamatuar hücreler ile istila edilmiş vasküler yapılardır. Poligonal şekilde (kaldırım taşı), kabarık alanlardır.

Pseudomembran ve Membranlar :

Fibrinden zengin eksudalar konjonktiva epiteli üzerinde membranlar oluşturabilirler. Pseudomembranlar, konjonktiva epiteli üzerinden kolayca soyulabildikleri halde, difteri gibi bazı hastalıklarda oluşan gerçek membranlar epitel üzerinden soyulamazlar ve kanamaya neden olurlar.

LABORATUAR ARAŞTIRMALARI:

Konjonktiva hastalıklarında tanı, ayırıcı tanı ve buna bağlı olarak da tedavide önemi olan laboratuar araştırmaları iki şekilde yapılır.

Kültür :

Steril, ucu pamuklu bir çubuğun kirpik kenarları ve konjonktival keseye sürülmesi ile alınır. Örnekler, çeşitli kültür medialarına ekilir ve antibiogram yapılır.

Kazıma :

Kimura spatülü ile hastalığın maksimal olduğu konjonktiva bölgesinden yapılır. Örnekler, gram ve giemsa boyaları ile boyanır.

Akut bakteriel konjonktivitlerde nötrofilik sellüler bir reaksiyon hakimken, viral konjonktivitlerde tipik olarak lenfosit ve monositlerden ibaret mononükleer bir sellüler cevap görülür. Klamidyaların neden olduğu inkluzyonlu konjonktivitlerde ise hem nötrofilik hemde mononükleer karışık bir reaksiyon söz konusudur. İlaveten, klamidyal enfeksiyonlarda kazıma materyelindeki epitel hücrelerinin nukleuslarında "Halberstaedter-Prowazek" ismi verilen bazofilik sitoplazmik inkluzyon cisimcikleri görülmesi hastalık için tanı koydurucu değere sahiptir. Allerjik konjonktivitlerde ise kazıma materyelinde, eozinofilik bir hücre reaksiyonu saptanır.

ENFLAMATUAR HASTALIKLAR

Konjonktivanın enflamatuar hastalıklarına konjonktivit adı verilir. Konjonktivitler etiolojilerine göre, enfeksiyöz (iltahabi) ve allerjik olmak üzere iki grupta incelenebilir.

Enfeksiyöz Konjonktivitler

Klinik olarak akut, kronik ve subakut formlarda gelişebilen enfeksiyöz konjonktivitlerin nedenleri arasında, bakteriler, özellikle de stafilokokus epidermitis ve aureus en sık karşılaşılan mikroorganizmalardır. Enfeksiyöz konjonktivitlerin %70 i bu mikroorganizmalardan kaynaklanırken, bunu sırası ile virüsler ve klamidyalar izlemektedir.

Bakteriyel:

Sıklıkla bilateraldirler. Bakteriel konjonktivitlerin semptomları ağrı, sekresyon ve irritasyon belirtilerinden (yanma, batma, lakrimasyon ve fotofobi ) ibarettir. Sekresyon çoğu kez, pürülan yada mükopürülan karekterdedir.

Muayene bulgusu olarak, ödem, hiperemi, kapak konjonktivasında papiller oluşumlar ve kapak aralığında daralma tesbit edilebilir.

Tanı, klinik bulgular ile çoğu kez konulabilir. Rutin olarak laboratuar araştırmalarına gerek duyulmaz. Bazı kronik olgularda ayırıcı tanıda zorluklar olabilir ve kültür antibiograma gerek duyulabilir.

Tedavide aminoglikozid türü antibiotikler (gentamisin, neomisin, polimiksin, tobramisin vs.) lokal olarak damla ve pomad şeklinde kullanılırlar.

Viral:

Viral orjinli konjonktivitler oldukça sık görülürler. Özellikle adenovirüslerle meydana gelenler epidemilere neden olabilirler(FARİNGOKONJONKTİVAL ATEŞ). Herpes virüsler (zoster ve simpleks),vaksinya ve molluskum diğer etken virüsler arasındadır.

Genellikle tek taraflıdırlar, bilateral olanlarda bir taraf daha fazla tutulmuştur. Sıklıkla geçirilmiş bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıkarlar.

Klinik özellikleri arasında, bakteriel olanlardan farklı olarak, irritasyon belirtilerinin çok şiddetli olması, sekresyonun seröz karekterde olması, kapak konjonktivasında foliküler yapıların görülmesi ve preauriküler lenfadenopati sayılabilir. Özellikle adenovirüsler epidemilere neden olurlar ve korneada diffüz şekilde epitelial ve subepitelial enfiltrasyonlar oluştururlar.

Herpes virüsler dışında diğer virüslerle oluşan viral konjonktivitlerin spesifik bir tedavisi yoktur. Hastalık genellikle 2-3 haftada kendi kendini sınırlama eğilimindedir. Adenovirüslerle oluşanlarda keratit bulguları varsa, enflamasyonu kısaltmak için antienflamatuar damlalar (diklofenak) kullanılabilir. Herpes virüslerle oluşanlarda asiklovir (Zovirax) göz pomadı 3 saat ara ile önerilir. Molluskumda ise tıbbı tedavinin bir etkisi yoktur. Lezyon üzerine direkt olarak krio tatbiki yada lokal eksizyon yapılır.

Klamidial:

Klamidyal konjonktivitlerin etkeni "Klamidia Trachomatis" dir. Gözde iki türde enfeksiyona neden olurlar. Bunlardan birincisi D ve K serotipleriyle oluşan ***** İnkluzyonlu Konjonktiviti, diğeri ise A, Ba ve C serotipleriyle oluşan Trahomdur.

***** inkluzyonlu konjonktivit (TRIC), tipik olarak ****üel bakımdan aktif, genç *****leri etkiler. Enfeksiyon venereal tabiatta olup, bir haftalık bir enkübasyon süresi bulunur. Nonspesifik bir üretrit veya servisitte tabloya eşlik edebilir.