1966 yılında Ordu'nun Karaağaç Köyü doğdu. İlkokulu köyünde, orta ve lise tahsilini Ordu’da tamamladı. Yüksek tahsilini Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde yaptı.

1978 yılında Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu Deneme Sahnesi'nde tiyatroya başladı. 1983 yılında Karadeniz Bölgesi tiyatro festivalinde Cevat Fehmi Başkut’un Ölen Hangisi adlı oyunuyla en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı.

Üniversite yıllarında tiyatro çalışmalarına devam etti. 1985 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro kolunu kurdu. 1987 yılında Hasret Sahnesi bünyesine girerek burada profesyonel oldu. Bu ekip bünyesinde “Yusuf Yüzlüler” isimli oyunu yönetip oynadı. 1992 yılında Kültür Bakanlığı bünyesinde “Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri” isimli tek kişilik oyunu yönetip oynadı. 1996’da “Medeniyetinizden İstifa Ediyorum” isimli oyunu yönetip oynadı. Yenilmez 1996 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gösteri Sanatları Merkezinde Genel Sanat Yönetmen Yardımcılığı görevine yürüttü.

1997 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Muammer Karaca Tiyatrosu Müdürlüğü görevine bulundu. 1998 yılında Sarıyer Belediye Tiyatrosu’nu kurdu. 1999-2000’de kendi yazıp oynadığı “Milenyum Eşiğinde Türkiye” isimli tek kişilik oyununu sahneledi. 1998 yılında Deli Yürek adlı dizi film'de "Sabri" tiplemesiyle adından sıkça söz ettirmeye başladı.

"Ekmek Teknesi" adlı dizide "Celal" tiplemesiyle rol aldı. TRT'de yayınlanan Kınalı Kuzular dizisinin yapımını üstlendi. Seyrü Sefer isimli bir kitabı var.



HAKKINDA YAZILANLAR

Oğlum bile ‘irtibatı kopardın mı baba’ diyor
Yusuf Bülbül
Zaman 12.04.2005

Ekmek Teknesi’ndeki ‘Gamsız Celal’ rolü ile izleyicinin hayranlığını kazanan Ahmet Yenilmez, dizinin geçen bölümünde beklenmedik bir çıkışla Nusrettin Baba’yı üzdü. ‘Yenilmez diziden ayrılıyor mu?’ tartışmalarına yol açan bu gelişme karşısında usta oyuncunun küçük oğlu bile, “Baba yoksa irtibat kopuyor mu?” diye sormuş.

Ekmek Teknesi’nin “Gamsız Celal”ine nam-ı diğer Ahmet Yenilmez’e dizinin son bölümünde bir haller oldu. Nusrettin Baba’nın en sadık evlatlarından biri olarak bilinirken, geçen haftaki sert tavrı izleyicinin kafasını karıştırmış durumda. ‘Baba’nın bir dediğini iki etmeyen, yolunda ölmeye hazır olan ve karşısında sürekli boynu bükük görmeye alıştığımız Celal’in bu beklenmedik çıkışı, ‘diziden ayrılacak mı’ sorusunu akla getirdi. Ekmek Teknesi ile ilgili kafalardaki bu sorulara cevap almak için görüştüğümüz Ahmet Yenilmez’i yakalamışken, TRT’de başladığı “Aynalar”ı, her hafta izlediğimiz “Sırlar Dünyası”ndaki rolünü ve yeni projelerini de sorduk.

Diziden ayrılma noktasında herhangi bir mesaj almayan usta oyuncu, ihtiyatlı konuşuyor: “Dizi işi bu, hiç belli olmaz. Kalem başkasının elinde.” Senaryodaki bu tür iniş çıkışların diziye hareket getirdiğini söyleyen Yenilmez, sezon sonuna yaklaştıkları için diziye merak uyandıracak bir finalin gerekli olduğunu düşünüyor. Türkiye’de hiçbir dizinin başladığı gibi gidemeyeceğini iddia eden Yenilmez, senaryodaki son gelişmeler için, “Kesinlikle sezon bitimine bağlıyorum. Diziye heyecan katılsın diye yapılmış olabilir. Yapımcılarla ailecek tanışır, gider geliriz. Aramızda hiçbir problem yok. Olsa zaten duyardım.” diyor. Yenilmez’in dizideki ani çıkışı yalnız izleyicileri değil, küçük oğlu Burak’ı da fazlasıyla etkilemiş. Yenilmez, olayı şöyle anlatıyor: “Akşam eve geldiğimde oğlum, ‘Hayırdır baba yoksa irtibatı kopardın mı?’ diye sordu. Çocuk işte etkilenmiş. Çok dikkatli takip eder diziyi.”

‘Sırlar Dünyası’nda görmek istiyorlar’

Ekmek Teknesi’nin yanı sıra TRT’de iki hafta önce yayından kaldırılan “Aynalar”da rol alan ve Samanyolu’nda “Sırlar Dünyası”nda da zaman zaman izleyici karşısına çıkan Ahmet Yenilmez biraz dertli. Yüzlerce mail, telefon ve faks gönderen izleyiciler, ‘Sırlar Dünyası’nda neden sürekli oynamıyorsun?’ diye soruyorlarmış kendisine. “Yoksa sen mi istemiyorsun?” diye soranlar da varmış aralarında. Aynalar’ın yayından kaldırılmasının TRT’nin iç meselesi olduğunu söyleyen Yenilmez, Sırlar Dünyası için ise şöyle konuşuyor: “Bir kere Sırlar Dünyası dizi değil. Her bir bölümünde farklı konuların işlendiği bağımsız hikaye. Ben de genellikle birçok hikayede rol alıyorum. Hem oynamamam için bir sebep de yok zaten. Bana uygun hikâyelerde görev verildiği müddetçe rol almaya devam edeceğim.”

‘Tiyatro benim ilk göz ağrım, ondan kopamam’

Yenilmez Sanat Merkezi’ni (YSM) kuran Ahmet Yenilmez, tiyatroya da sırtını dönmemiş. Ekibiyle birlikte sebep-sonuç ilişkisine dayanan “uyuşturucunun zararları” ile ilgili bir oyun üzerinde çalışıyor. “Bizde proje bitmez.” diyen oyuncu, “Bazı kanallarla görüşme halindeyiz.” diyerek televizyon için hazırladıkları projeleri sıralıyor: “Almanya projemiz var. Dördüncü kuşak olarak gördüğümüz insanları konu alıyor. Bir de hayatında oyuncu olmayı istemiş; ama farklı mesleklere yönelmiş insanlara oyunculuk üzerine eğitim vermeyi amaçlıyoruz. Tanınmış tiyatro oyuncuları kurs verecek. Bunlarla İstanbul’da yerleşik bir sahne kuracağız.”



HABER

Tiyatroda Ergenekon'a benzer bir yapı var

Sahnede 33 yılı geride bırakan Yenilmez, Türk tiyatrosunun yaşadığı sıkıntılarla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunuyor. Sahne sanatlarında halen beklentileri karşılayabilecek düzeye gelinemediğini ifade eden Yenilmez, bu durumun tiyatro alanında Ergenekon benzeri bir yapılanma olmasından kaynaklandığı iddiasında. Türkiye tarihinde kültür alanında görev yapan idealist ve reformist bakanların soldan çıktığını ifade eden Yenilmez, "Bu da Ergenekon benzeri bir yapılanmanın kültür alanında da kendini göstermesine yol açmıştır." diyor. Ünlü oyuncu, tiyatronun 2009-2010 sezonunda 'Marx'ın Dönüşü' adlı oyuna 68 bin lira yardım yapılmasına rağmen Türkiye tarihinde ilk kez canlandırılan 'Mehmet Akif Ersoy' adlı oyuna 28 bin lira yardım yapılmış olmasına dikkat çekiyor.
15 Kısım 2011