Utandım bu akşam.
Karanlık üstüme üstüme geldi.
Annem seslendi
Sonra babamın avuç içi
Toprak renk değiştirdi
Ben üşümem demiştim
Sarmaladın ya bir defa
Ben üşümem.
Bir bebek kokusunda
Hayatı aradım yıldızlarca
Masum kara çocuklar
Kana döndü
Kana bulandı yanaklarım
Ve ben dünyaya göz açtım
Yelkovanlar saatleri terk etti
Kollarımda morluklar
İsyan dumanı kaplarken memleketi
Savaş yığınlarının arasından
Geçip de
Şehirler yetim kalırken
Bir kalp gözlüyordu herkesi
Biliyordu gözyaşlarına karışacağına kanların
Babalar ölüyordu
Anneler çığlık çığlığa
Ağaçlarda sallanırken hamile kadınların göbek bağları
Bebekler rahimlere mezar olurken
Büyüyordu hesap günü defteri
Ölümler karışmıştı çığlıklar acılar
Cesetler birbirine
Yaşlar, cinsiyetler birbirine
Babalar evlatsız
Kız kardeşler sevgisiz
Sevdalar sırt dönmüştü birbirine
Kitaplar yakılsın bugün
Şiirler assın kendini şairlerin parmak uçlarına
Sigaralar yansın hunharca
Kibrit atıp da karanlığa
Yakabilir miyiz
Tutuşturabilir miyiz aydınlığı
Ahlak, duygular anadan üryan artık bu kasabada
Bu kasabada sinemalar yırtık
Göz çukurları mezardan farksız
Dişlerimiz kırmızı
Sefalet kırmızı
İnanç yarım sakal karşılığında
Gömleklerimiz, entarilerimiz terden sırılsıklam
Duvarlarda tecavüzler sıralı
Sapıklar dadandı şehrin dört yanına
Mahkemeler paradan yana ahali
Kesilsin kelleler
Kesilsin kollar, atılsın köy meydanına
O kadın katil değildir ahali
İnsanlar ölüyor
İnsanlar ölecek
Ve biz
Kaç tanesine…