Rusya ve rejim güçlerinin baskısından kaçan 6 bin Türkmen de Türkiye’ye giriş için bekliyor
Çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 797 Türkmen sınırdan otobüslerle alınarak Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki yine Türkmenlerin kaldığı YİBO kampına götürülerek kayıt işlemleri yapıldı.

797 Türkmen Türkiye’ye sığındı
Hatay’ın Yayladağı ilçesinin karşısındaki Suriye’nin Bayır-Bucak Türkmen bölgesine Rusya ve rejim güçlerinin saldırılarının artması üzerine Türkmenler Türkiye’ye doğru gelmeye başladı. İlk grup önceki gün Yayladağı’na geçti. Bayır-Bucak Türkmenleri bölgesine Rusya ile rejim güçlerinin havadan ve karadan düzenledikleri yoğun saldırıları devam ediyor. Lazkiye kırsalındaki Türkmen köylerine yoğun top atışının sürdüğü, patlama seslerinin Yayladağı ilçesinden de duyulduğu belirtildi. Bu saldırılardan kaçmaya başlayan Türkmenler, Yamadi Köyü’ne oradan da Hatay’ın Yayladağı ilçesi sınırında insani yardımların geçişi için açılan Arfalı noktasına geldi. Çoğunluğunu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 797 kişi sınırdan otobüslerle alınarak Yayladağı’ndaki Türkmenlerin kaldığı YİBO kampına götürülerek kayıt işlemleri yapıldı. Bu arada Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı’nın Yayladağı’nın Güveççi Mahallesi’ndeki 10 bin kişilik çadır kentin inşasının devam ettiği belirtildi. Türkiye’ye geçişlerin devam edeceği öğrenildi. Türkiye’ye alınan Türkmenlerden Adil Mustafa Recep yaptığı açıklamada babasının iç savaşın başından bu yana köyünü terk etmediğini ifade etti.
Yaşlı babasının şehit olmadan gelmeyeceğini söylediğini belirten Adil Mustafa Recep, “Ülkeye geri dönerek babamı ve annemi buraya getirdim. Hayat orada çok daraldı. Merminin ulaşamayacağı yer kalmadı” diye konuştu. Türkmendağı’nda “burası emniyetli yer” denecek bölgenin kalmadığını kaydeden Recep, Türkmen gençlerin ülkelerine dönüp köylerini geri alacağını umut ettiğini kaydetti.
6 bin kişi sınırda
Nebi Karameryem isimli bir kişi ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “Esad rejimi, köylerimizi, sınırda kaldığımız çadır kentleri bombalayınca Türkiye’ye gelmek zorunda kaldık. Çadır kentte kaldığımızda herhangi bir sıkıntımız yoktu. Burada bütün ihtiyaçlarımız devlet ve hayırseverler tarafından karşılanıyordu. Bizim rejime karşı dayanacak gücümüz var ama savaş uçakları durmadan bizi bombalıyordu. Sınırda 5-6 bin kişi var, onlar da Türkiye’ye girmek için bekliyor.”