Devlet Bahçeli’yi çok eleştiriyorum. Neden? Çünkü MHP’yi neredeyse batırma noktasına getiren başarısız bir genel başkan…
Devlet Bahçeli’nin insan olarak iyi yanları da var tabii ki…
Mesela, devletten maaşlarını hiç almıyor, hepsini hayır kurumlarına bağışlıyor. Bu, iyi bir yanı.
Fakat demokratik bir Genel Başkan değil. Beş yüz küsur delegenin imzası toplandığı halde “Olağanüstü kurultaya gitmem de gitmem” diye tutturuyor.
Kurultayda başkanlığı kaybedeceğini düşünüyor, korkuyor!
Nedir bu inat? Nedir bir koltuk tutkusu?
İnsanlara hükmetmek, ona çok tatlı geliyor!

* * *
Devlet Bahçeli, insan olarak namuslu biri…
Hırsızlığın revaçta olduğu, sahtekârların, rüşvetçilerin, ahlaksızların el üstünde taşındığı günümüzde, dürüst kalmak önemli bir özellik.
Devlet Bahçeli’nin İsviçre bankalarında hesabı yok, paraları sıfırlamıyor, tam tersine on üç yıldır Meclis’ten tek kuruş milletvekili maaşı almıyor.
Peki, ne yapıyor maaşlarını? Hepsini hayır kurumlarına dağıtıyor.
Günümüzde böyle başka bir siyasi yok!
Bunlar iyi de… Dedim ya, başarılı bir lider değil! Ben bunu yıllarca söyledim ama MHP delegeleri uyarılarıma hiç kulak asmayıp her defasında onu seçtiler. Ve sonunda Hanya’yı Konya’yı gördüler!
Şimdi Devlet Bahçeli’den kurtulmanın çarelerini arıyorlar ama o “Hiç kimse heveslenmesin! Kurultay normal tarihinde toplanacak. Yani 2018 yılının Mart ayında”
diyor.
MHP’li delegeler çatlasa da patlasa da Bahçeli’nin kurultayı erken toplamaya niyeti yok!

En sevdiği eğlence evlilik programları!

Devlet Bahçeli’nin çok monoton bir yaşam tarzı olduğunu biliyor muydunuz?
Ona yakınlığı olan bir arkadaşım bana Devlet Bey’in günlük hayatını anlatınca çok şaşırdım ve sizlerle paylaşmak istedim.
Devlet Bey, evi ile MHP Genel Merkezi arasında mekik dokuyan, özel hayatı olmayan, tekdüze yaşayıp, davetlere, düğünlere, kokteyllere kesinlikle katılmayan bir siyasetçi…
Bekâr… Hiç evlenmemiş… Bundan sonra evlenmeye de niyeti yok!
Kız kardeşi ile yaşıyor… Evde hizmetçiler, korumalar filan var… Evinin kalın perdelerini devamlı olarak sımsıkı kapalı tutuyor, içeriye güneş ışığı bile giremiyor.

* * *
Devlet Bahçeli anjiyo olup kalp damarına “stent” takıldığı için şimdi istirahatte…
Normal zamanlarda, Devlet Bey sabah evden çıktıktan sonra doğruca Genel Merkez’e gidiyor, odasına kapanıyor, akşama kadar odasından çıkmadan işleriyle uğraşıyor, bol bol televizyon seyrediyor.
Bütün günlerini, salı günü Meclis’te yapacağı Grup Toplantısı için çalışmakla geçiriyor, grupta konuştuktan sonra o haftaki işi bitiyor.
Peki, akşama kadar bürosunda açık olan televizyonda neler seyrediyor?
Onu da öğrendik… Televizyonlardaki evlilik programlarını izliyormuş! Çok ilgileniyormuş bunlarla… Hem de hayranlık derecesinde!

El yıkama rekortmeni ve uçak korkusu!

Bir de çok alıngan yapısı varmış Devlet Bahçeli Bey’in… Birine darılınca kolay kolay barışmazmış…
Mesela, Meral Akşener’e küsmesi alınganlığı yüzündenmiş.
Ancak… Bu alınganlık, başına iş açacak! Dışladığı Meral Akşener şimdi onun en ciddi rakiplerinden biri.

* * *
Devlet Bahçeli’nin bir huyu da ellerini her gün defalarca (belki de yüz defa) yıkaması…
El sıkışmayı sevmiyor, mümkün olduğu kadar bundan kaçınıyor. Herhangi bir kimse ile el sıkışmak zorunda kaldığı zaman, hemen gidip elini mutlaka sabunlu suyla yıkıyor.
El yıkamak onda vaz geçilmez, aşırı bir tutku…
Bu konuda “rekortmen” diyebiliriz.

* * *
İlginç bir yanı da, uçağa binmiyor Devlet Bey… İtiraf etmese de, anlaşılıyor ki onda “uçak korkusu” var! Psikolojik bir durum.
Bu nedenle yurt dışı seyahatlerine gidemiyor. İstanbul’da bulunması gerektiği vakit karayolunda otomobille seyahat ediyor. Seçim gezilerine de hep karayolundan gidiyor.
İlginç bir siyasetçi doğrusu!
Artık bir köşeye çekilme zamanı geldi sanırım!
Rahmi Turan/Sözcü