Gaziantep'te yaşayan 11 yaşındaki Hümeyra Doğrusöz, 2014 yılında çabuk yorulma ve kalpte çarpıntı gibi şikayetlerden Gaziantep Medical Park Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhan Çetindağ'ın polikliniğine müracaat etti. Dr. Çetindağ tarafından yapılan rutin muayenesinde 'Kunduracı Göğsü Deformitesi' olduğu fark edilen Hümeyra Doğrusöz, aynı hastanedeki Göğüs Cerrahisi servisine yönlendirildi. Yapılan muayenesi neticesi operasyon(ameliyat) önerilen hastanın yakınlarının talebi üzerine 1 yıl boyunca gözetim altında tutuldu. Aradan geçen zamanda eforla erken yorulma ve kalpte çarpıntının yanı sıra estetik kaygıların artması üzerine tekrar Gaziantep Medical Park Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniğine başvuran hasta, Göğüs Cerrahı Op. Dr. Atilla Özenoğlu tarafından yaptırılan gerekli tetkik ve konsültasyonlar sonrası ameliyata alındı. Yaklaşık bir saat kadar süren başarılı bir operasyon sonrası göğüs kafesi arzu edilen şekline getirilen Hümeyra, ameliyat sonrasında ise kısa sürede sağlığına kavuştu. Kapalı yöntemle gerçekleştirilen ameliyattan 7 gün sonra taburcu edilen hasta, normal hayatına geri döndü. Ameliyat hakkında bilgi veren Göğüs Cerrahi Atilla Özenoğlu, “Doğumsal bir bozukluk olan kunduracı göğsü (pectus excavatum ), göğüs kafesi ön yüzünün içeri doğru çökük olmasıdır. Bozukluk erken çocuklukta ortaya çıkabileceği gibi büyümenin hızlandığı ergenlik döneminde de belirginleşebilir. Bu tür hastalarda esas problem estetik kaygılardır. Ancak ciddi göğüs ağrıları, kalp ritminde bozukluklar, nefes darlığı ve eforla erken yorulma gibi bulgularla da doktora başvurular gözlenebilmektedir. Bu bozukluğun tedavisi cerrahi olarak yapılmaktadır” diye konuştu.Hastalara yapılan cerrahi müdahalenin önceleri açık ameliyatla yapıldığını ve saatlerce sürdüğünü vurgulayan Dr. Özenoğlu, “Bu gün artık giderek artan bir hızla göğüs duvarı şekil bozukluklarında bar yöntemi uygulanmaya başlanmıştır. Hastalar, kansız, acısız ve estetik olarak mükemmele yakın sonuçlara hemen ulaşabilmekte. Üstelik hastanede uzun süreler iyileşmeyi beklemeden normal hayatına dönebilmekte. Bar yöntemi ile kesi yerleri daha önce yapılan ameliyata göre çok daha kısa ve kan kaybı 'yok' denecek kadar azdır. Ameliyattan sonra iyileşme hemen olmakta, göğüs duvarının yapısı bozulmadan şekil verildiği için kas, kemik, kıkırdakların iyileşmesini beklemeye gerek kalmamaktadır. Hasta en geç 5-7 gün içinde taburcu edilmekte, haftalarca hastanede yatması gerekmemektedir. İyileşme hemen olduğu için hastalar sonucu hemen görebilmekte ve hastaneden taburcu olduğunda normal hayatına rahatlıkla dönebilmektedir" dedi.
Ameliyatın ideal yaşının 7 ile 14 yaşlar arası olduğunu belirten Özenoğlu, bu yaşlar sternum denilen 'iman tahtası' kemiğinin çelik bar ile şekillendirilmeye en elverişli yaşlar olduğunu hatırlatarak, çöküklüklerin daha estetik şekilde düzeltilebildiğini kaydetti. Özenoğlu, hastaya takılan çelik barların ise 36 ay sonra küçük bir operasyonla tekrar çıkartılabildiğini de sözlerine ekledi.
Sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu dile getiren Hümeyra Doğrusöz, kendisini eskisinden daha sağlıklı hissettiğini ifade etti. Doğrusöz'ün ailesi ise hastanenin Göğüs Cerrahı Op. Dr. Atilla Özenoğlu, Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Serdar Şivye, Anestezi Uzmanı D. Ali Şeker ve ameliyathane hemşiresi Yeliz Satıcıdan cerrahi ekibe teşekkür etti.