Genel anlamda bakacak olursak hayvan severler ikiye ayrılıyor bence, kedi severler ve köpek severler. Kedilerle köpeklerin ezeli kavgalı nasıl ki bilinen bir durumsa, kedi ve köpek severler de pek dile getirmeseler de birbirleriyle sürekli rekabet halindedirler. Bir kedi sever tabi ki köpeklerden de nefret etmez ama, çok da sevmez sanki. Aslında ben "kedi sever" diye yeni bir kategori belirlemek istiyorum.
Kedi severler bana kalırsa diğer hayvanları kedi kadar sevmez. Bunun sebebi de kedilerin kendilerine has karakterlerini sahiplerine de aksettirmelerinden kaynaklanıyor olabilir.
Bir kediye sahipseniz, çok iyi bilirsiniz ki, dünya kedinizin etrafında döner. Kediniz istemedikçe onu sevemezsiniz. Her şey onun istemesiyle doğru orantılı gerçekleşir. Kedi ile köpeği ayıran en bariz fark budur belki de. Köpek sahibi istediği her an sevilmeye hazırdır, kedi ise sadece kendisi istediği zaman sahibi onu sevebilir.
Bunun dışında pek çok yönden ayrıllır kedi ve köpek. Özellikle bu ikisinde evde beslenecek, sahiplenilecek hayvanlar bazında değerlendirdiğinizde, köpek sizin bakımınıza muhtaç bir hayvan olarak karşınıza çıkar. Tuvalet ihtiyacını siz olmadan gideremez, çünkü onu dışarıya çıkartmalısınız. Acıkınca ona yiyeceği siz verirsiniz, çünkü köpeklerin önünde yiyecek tutamazsınız, ona günde iki ya da üç kez yiyecek verebilirsiniz.. Köpeğiniz kendisini temizleyemez, onu siz yıkamalısınz. Tatile çıkacağınızda, ya yanınızda götürmek zorundasınızdır, ya da onun bakımını üstlenecek bir yakınınıza bırakabilirsiniz, evde yalnız bırakamazsınız.
Kedilere gelince;
Aslında iki cinsin tamamen ayrı uçlarda karakterik özelliğe sahip olduğunu söylesem abartmış olmam asla.
Köpekler meşhur sadakatleriyle tanınır, kediler ise sözüm ona nankörlükleri ile. Aslında bu tamamen bir bakış açısıdır. Dalkavuk ve yalaka bir insana, sadık demek tabiki sizin bakış açınızla alakalıdır. Ya da onurlu, kolay elde edilemeyen, menfeatleri için ruhunu satmayan bir insana rastladığınızda, onu dik başlı ve nankör olarak tanımlamak da sizin bakış açınızı yansıtır.
Bir söyleyiş vardır, kedi ve köpek karakterlerini anlatan;
Köpek demiş ki"sahibim her acıktığımda yemek veriyor, beni çok seviyor, tüm ihtiyaçlarımı dile getirmeden biliyor ve karşılıyor, öyleyse benim sahibim bir Tanrı olmalı" Kedi demiş ki"sahibim olan kişi acıktığımda beni doyuruyor, beni seviyor, tüm ihtiyaçlarımı ona iletmeden karşılıyor, öyleyse ben bir Tanrı olmalıyım"
Gerçekten de kedi ve köpeği çok iyi anlattığı için bu benzetmeyi seviyorum. Bir köpeğe sahip olursunuz, çok sever ve sevilirsiniz, iyi de hissedersiniz. Bir kediye sahip olursunuz, ya da öyle sanırsınız. Tam aksine o size sahip olur, bunu bir kediniz olduğunda daha iyi anlarsınız. Bir bakmışsınız tüm isteklerini size yaptırıyor, aslında bunu farketmeniz zaman alsa da ilk günden itibaren bu böyledir. Kediniz sizi ele geçirir. Artık o sizin değil siz onun evcil hayvanısınızdır.
Sürekli ona hizmet eder, onu memnun etmek için ***ret gösterirsiniz, kim sahip, kim efendi apaçık ortadadır aslında. O istemediği takdirde onu sevemezsiniz bile. bu kuul duruş benim çok hoşuma gidiyor biliyor musunuz. Ne kadar da kendilerinden eminler. Bu sınırsız özgüven bizde dahi yokken, bir kedide nasıl olur diye düşünmeden edemiyor insan.
Bir kediniz olduğunda onun mama kabını boşaldıkça doldurursunuz, çünkü o yemek saatlerini kendisi ayarlar. Tuvalet ihtiyacını gidermek için kimseye ihtiyaç duymaz, daha önceden belirlediğiniz yere kum koymanız yeterli. Tatile çıkarken pek çok alternatiften en güzeli de onu evde yalnız bırakabilecek olmanızdır. Yeterli mama ve suyu koyarsanız bir sorun olmaz. Tek sorun sizi özler, yalnızlıktan sıkılır, fakat sağlıklı bir şekilde hayatta kalır.
Sözün özü kedi ve köpek, bir birine zıt iki canlı, iki karakter.
Alıntıdır.