10 Pratik Formül ile Meme Kanserinden Korunun
Meme kanseri ölüme yol açması açısından da akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor. Ancak endişe etmenize gerek yok, çünkü yaşam alışkanlıklarınızda alacağınız basit önlemlerle meme kanseri riskinden büyük oranda korunmanız mümkün. Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinden korunmanın püf noktalarını anlattı:
1- Formunuzu koruyun
İdeal kiloya sahip kadınların, fazla kilolu olanlara göre menopoz dönemi sonrası meme kanserine yakalanma riskleri daha az. Çünkü obez kadınlarda kandaki cinsiyet hormonları, insülin ve insülin büyüme faktörü 1, bel çevresi kalınlığını artırıyor. Bütün bu faktörler de meme kanseri açısından risk oluşturuyor. Yapılan araştırmalara göre; hormon tedavisi kullanmayan kadınlar menopozdan sonra 10 kilo veya daha fazla kilo verdiklerinde kilo vermeyenlere oranla daha az risk taşıyorlar.
2 – Haftada en az 4 gün spor yapın
Düzenli olarak yapılan spor, kilo kontrolünü sağlıyor ve risk faktörü olan yüksek östrojen düzeyini dengeliyor. Ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Çalışmalar, menopoz öncesi dönemde haftada en az 4 gün düzenli olarak spor yapmanın meme kanseri riskini azalttığını gösteriyor. Menopoz sonrası dönemde düzenli olarak uygulanan spor, daha da önemli hale geliyor. Çünkü bu dönemdeki kilo alımı, östrojen düzeyini yükseltiyor ve meme kanseri riskini artırıyor.
3- Eti kısıtlayın, sebze ve meyveye ağırlık verin
Yağ içeriği yüksek besinler uzun süreli tüketildiklerinde kandaki östrojien düzeyleri yükseldiği için meme kanseri riski artıyor. Haftada 5 kez kırmızı et yenilmesiyle meme kanseri riskinde artış olduğunu gösteren çalışmalar da var. Bu nedenle meme kanserinden korunmak için kırmızı et tüketimini abartmayın. Günde 5-6 porsiyon sebze meyve tüketmeye de özen gösterin. Çünkü sebze ve meyveler içerdikleri antioksidan sayesinde meme kanserinin gelişme riskini yüzde 25 oranında azaltabiliyor.
4-Yağ tüketimini azaltın
Enerji alımını azaltıp, vücudunuzun yağ yüzdesini ideal seviyelerde tutarak meme kanseri riskini azaltabilirsiniz. Aldığınız total enerjinin sadece yüzde 20-25’inin yağdan gelmesine dikkat edin. Risk taşımıyorsanız bu oran yüzde 30’lara kadar çıkabiliyor.
5- Çocuğunuzu bol bol emzirin
Emzirme hem annenin hem de bebeğin kansere yakalanma riskini düşürüyor. Özellikle bebeğinizin büyümesinde bir sorun yoksa ve doktorunuz gerek görmüyorsa 6 ay sadece anne sütü ile besleyin.
6- 30 yaşından önce anne olun
Yapılan araştırmalara göre; ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat artıyor. Bunun nedeni ise geç doğum yapan veya hiç doğum yapmayan kadınların memelerinin kanserojenik maddelerden daha fazla etkilenmeleri.
7- Sigarayı bırakın, alkolü sınırlandırın
Sigara kullanımı, meme kanseri dahil olmak üzere birçok kanserin gelişme riskini artırıyor. Ayrıca çalışmalar, her gün düzenli olarak 3 kadeh ve daha fazla alkol tüketenlerdeki meme kanseri riskinin tüketmeyenlere oranla yüzde 40 daha fazla olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni ise alkolün östrojen metabolizmasını etkilemesi ve risk faktörü olan östrojenin kandaki düzeyini yükseltmesi. Eğer alkol tüketmeniz gerekiyorsa günde 1 kadehle sınırlandırın.
8 – Kadınlık hormonu ilaçlarından uzak durun
İleri yaştaki kadınlar, menopoz sonrasında başlanan hormon yerine koyma tedavileriyle (HRT) östrojen ve progesteron gibi kadınlık hormonları alıyorlar. Östrojenin yanı sıra progesteron da içeren kombine tedavilerin, sadece östrojen içeren tedavilerden daha riskli olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle tıbbi gerekçeler olmadan hormon kullanmayın.
9- Stresin esiri olmayın Batı tarzı yaşamın vazgeçilmez unsurlarından bir olan stres, bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor. Bunun sonucunda meme kanseri riski artırıyor.
10 – Bu besinlere öncelik verin!
Yeşil Çay: İçerdiği polifenoller sayesinde meme kanserinden koruyucu özellik gösteriyor. Günde 1 fincan yeşil çay içmenizde fayda var.
Balık: İçerdiği omega-3 yağ asidi, EPA sayesinde kanser risk oluşumunu azaltıyor. Haftada 1-2 kere orta büyüklükte balık tüketin.
Turpgiller (Kırmızı ve beyaz turp, şalgam), brokoli, bürüksel lahanası: İçerdikleri isotiyosiyanat sayesinde özellikle menopoz sonrasındaki kadınlarda östrojen metabolizması üzerinde etki yaparak meme kanseri riskini düşürüyor. Bu besinlerin içinde bulunan karotenoid, isoflovan; A, C ve E vitamini de risk azaltmada etkili diğer unsurlar.
Havuç, kabak, karnabahar: Yapılarında bulunan lignan, özellikle menopoz sonrasındaki kadınlarda anti östrojenik etki göstererek kanser oluşum riskini azaltıyor. Tam tahıllı besinler, susam tohumu, sarımsak, sızma zeytinyağı, kayısı, şeftali, armut, üzüm, balkabağı ve kiraz da lignan açısından zengin diğer sebze ve meyvelerdir.
Süt ve süt ürünleri: Düşük kalsiyum ile beslenen kadınlarda meme kanseri riski artıyor. Süt, yoğurt, peynir ve süt ürünleri kalsiyum açısından zengin besinlerden. Yağsız veya yarım yağlı olarak kullanıldığında hem kilo koruma hem de kanserden korunma açısından yararlanılabiliyor.
Bu besinlerden uzak durun
Keten tohumu: Eskiden östrojen düzeyini azaltarak kadınlarda hormona bağlı kanser oluşumu riskini azalttığı söylense de, günümüzde tümör oluşumunu artırabileceği yönünde çalışmalar bulunuyor.
Tütsülenmiş ve tuzlanmış salamura etler: Dokularda olumsuz etkileşime girerek, kanser oluşumunu artırıyor. Ayrıca kızartmalardan tütsülenmiş ve mangalda pişirilen etlerden de uzak durun.