Oxford Üniversitesi profesörü Dr. Gregor Larson, “İnsan ve Tavuk Etkileşimine Kültürel ve Bilimsel Yaklaşım” konulu çalışması ile, tavuğun bir besin kaynağı olarak evcilleştirilmediğini ortaya koyuyor. Tavuklar horoz dövüşleri ya da ayinlerde kullanılmak için evcilleştirilmiş olabilir.
Larson, çalışma çerçevesinde elde edilen verilere dayanarak, insanların tavukları tarihin her dönemin bir besin kaynağı olarak görmediğini ifade ediyor.
Dr. Larson, “Tavukların insanlarla birlikte bugüne kadar varlıklarını sürdürmüş olmaları, onların yalnızca bir besin kaynağı olarak evcilleştirilmediklerinin en büyük kanıtı.” diyor.
Günümüzde, tavuk, domuzdan sonra, dünyada en yaygın olarak tüketilen protein kaynağı; hatta domuzun tahtına geçmek üzere, ancak tavuk yetiştirmek endüstriyel bir faaliyet haline gelmeden önce, tavuklar insanların beslenme düzeninde o kadar da önemli bir yer tutmuyordu. Bundan 1000 yıl önce, tavuklar asıl olarak, horoz dövüşü için ya da çeşitli ayinlerde kullanılmak üzere yetiştiriliyorlardı. Tavukların, 7,000 – 10,000 yıl önce evcilleştirilmeye başladıkları tahmin ediliyor, ancak İsrail’deki bir kazıdan elde edilen bulgulara göre, toplu sayıda tavuk tüketiminin ilk kez 2,200 yıl önce gerçekleştiği ortaya koyuldu.
Larson’ın tavuklar üzerine yürüttüğü bu çalışma ile, bu zaman aralığında tavukların ne için kullanıldıklarını öğrenmek amaçlanıyor.
Dr. Larson, çoğunlukla genetik ve biyolojik evrim üzerine çalışmalarını sürdürüyor, ancak evcilleştirme insan eliyle gerçekleşen bir evrim süreci. Bu nedenle, insanların bu hayvanlardan ne istediğini ve onları neden evcilleştirdiğini öğrenmek çok önemli. Bu gibi durumlarda, insanların geçmişte de bugün düşündükleri gibi düşündüklerini varsaymak en kolay yol, ancak Dr. Larson’ın da dediği gibi, tavuklar bu varsayımın yanlış olduğunun en mükemmel örnekleri.
Örneğin, Avusturya’daki bir köyde, arkeologların gerçekleştirdiği kazılarda, Orta Çağ’da, buradaki insanların tavukları ve diğer eşyalarıyla birlikte gömüldüğü ortaya çıkarıldı. Erkekler, horozlar ile birlikte, kadınlar ise tavuklar ile birlikte gömülmüştü. Ayrıca, yüksek statüden erkeklerle birlikte gömülen horozların ayaklarında horoz dövüşü için takılan metal çakılar olmadığı görülürken, düşük statüden erkeklerle birlikte gömülen tavukların ayaklarında bu çakılar bulunuyordu.
Buradaki kazılarda çıkarılan insan ve tavuk kemiklerinin karbon ve nitrojen analizleri de, tavuklar ve insanların aynı ortamı ve beslenme biçimini paylaştıklarını gösterdi. Yani bu köyde tavuklar, insanlarla hayatlarını neredeyse iç içe sürdürüyorlardı.
Larson, “İnsanların tavuklarla ve diğer evcil hayvanlarla şimdiki etkileşimine bakıldığında, 15,000 yıl içinde, insanların hayvanlarla olan ilişkisinde ne büyük bir değişim yaşandığı görülebiliyor.”
Larson, “Bu değişimi anlamak, bize neyi kaybettiğimize dair daha gelişmiş bir bakış açısı sunuyor.” diyor.