Bereket İle İlgili İnançlar, Uygulamalar, Pratikler

Yağmur Duası ve Rahmet İle İlgili İnançla Bereket konusu münasebeti ile yağmur duası, bereket konulu diğer bazı bulgular üzerinde duracağız.
Yağmur Yağması bereket, rahmet olarak algılanmıştır. Yağmurun yağmayışı kuraklık, çok yağışı sel, yağmur mevsiminde dolu yağması ise felaket olarak kabul edilmiştir. Halkımız rahmeti cezp etmek ve kuraklık felaketinden korunmak için, Gök-Tanrı İnanç sistemi dönemlerine ulaşan bazı inançlarını günümüze taşımışlardır. Tevhit inancının son dönemi olan Muhammedîlikte de bu inançlara İslâmî kılıflar giydirmişlerdir.
Haymana’da yağmur duası için at kafatasına bazı dualar ve ayetler yazılarak bir akarsuya atılır. At kafası ambar ve bahçelerin nazardan korunması için de kullanılır.
Kalecik-Ankara’da yağmur duaları cami ve türbelerin etrafı tavaf edilerek yapılır. Nallıhan-Ankara’da bu uygulama 3 veya 7 defa dolaşılarak yapılır.
Artvin’de yoğrulmakta olan hamurun dışarı sıçraması misafir geleceği şeklinde yorumlanır.
Bitlis’te evde örümceğin görülmesi fakirlik alameti olarak yorumlanırken, birçok yerde de örümcek, “müjdeci haber” olarak bilinir.
Bolu’da yağmur duası için 70 bir taş okunur. Bu uygulama Çankırı’da da vardır. Taşlara, Şûra suresinin 28. ayeti okunur ve taşlar suya atılır.
Çankırı’da yağmur yağması için yüksek tepelere muska gömülür. Muğla’da da yağmur duasından evvel “Even” denilen bölgede “Yağmur Kurbanı” kesilir.
Çorum’da yağmur duasına çıkılmadan önce erkek at kafatasına ayet yazılır, eşekten kurban kesilir ve kurt ve kuşların yemesi için araziye bırakılır. Ayrıca 4444 küçük taşa Şûra suresinin 25. ayeti okunup, çuvala konup akarsuya bırakılır.
Denizli’de yağmur duasına çıkmadan evvel 40 boğumlu iki asma dalı alınır, her bir düğüme birer adet olmak üzere 41 Yasin okunur. Dereye sarkıtılarak çalıya bağlanır ve toprağa gömülür. Çubuk bağlanmaz ise, yağmurun sele dönüşeceğine inanılır.
Kastamonu’da yağmur duası (istiskal)’na gidildiğinde 70 bir taş okunur. Yağmur yağması için bu okunmuş taşlar su değirmeninin çarkına veya taş köprüden aşağıya akarsuya atılır. Ayrıca yağmurun çok yağmasının durması için, ocakta bulunan sacayağı ters çevrilir. Bazen de ateşe kına atılır, yağmurun duracağına inanılır. Ayaş-Ankara’da yağmur duası yapılması sonunda okunan taşlar yalanır.
Malatya’da ise bir kâğıda “kel, kör, topal” yazılıp bir ağaca asılır ise, dolunun duracağına inanılır.
K. Maraş’ta yağmur yağmadığı zaman temsili imamın önderliğinde çömçe gelin gezdirilir.
“Çömçe Gelin Elin Hamur Yüzün Çamur Ver Allah’ım Sicim gibi yağmur”
Denilerek dolaşılıp, evlerden yiyecek toplanılır, toplu halde yenilir. En yakın nehir veya suda Çömçe gelin ıslatılır. Çömçe gelinin üzerine taş konur ve yağmurun yağacağına inanılır. Dolunun durması ise, bir dolu tanesi bıçakla kesilir.
Yağmurla ilgili halk inançları şüphesiz bu kadar değildir. Kepçe Gelin gezdirilmesi dâhil, daha yüzlerce farklı uygulama vardır. Bunların hepsinde ortak olan; su, ateş, taş/toprak ve ağaçtır. Nitekim bu tespitlerde de; 70.000 taşa, 4444 taşa, Şûra suresinin 28. ayetinin okunması ve yüksek tepelere muska gömülmesi, taş/toprakla ilgilidir. Eski Türk inançlarında yüksek tepelerin kutsal kabul edildiği, zira bunların yukarıda olduğu tasarlanan Tanrı’ya yakınlığının kabul edildiği bilinmektedir.
Yağmur duası için okunan taşların suya atılması, asma dalının dereye sarkıtılması, değirmen suyuna değdirilmesi kutsal kabul edilen su ile ilgilidir. Değirmen ve düğüm motiflerini evvelce görmüştük. Tekrar karşılaşıyoruz. Aynca asma dalı, ağacı simgelerken, sacayağı demiri ve ateş ise bilindiği gibi Ateş Kültü’nü simgelemektedir. Kına, adaklığını sembolize ederken, burada saçı görünümündedir.
Taş, eski Türk inançlarında “Yada Taşı” olarak yer almakta ve yağmur yağdırmada başarı ile kullanıldığı teyiden ifade edilmektedir. Eski inançlardan iken günümüze kadar yaşamını devam ettiren bu inançlara cami, türbe, ayet gibi unsurların katılması ise, onların İslâmî bir mahiyet kazandığını gösterir. Müslümanlıkta ise yağmur duası Nemi suresine göre yapılır.
Athalk inançlanmızda muteber kabul edilen ve itibarı eski Türk inançlarından gelen bir hayvandır.
Kaynak: Yaşar Kalafat, İslamiyet ve Türk Halk İnançları