Trafik Sigortalarının Anormal Derecede Artmasının Sebebi19 Şubat 2016 Cuma 07:20Trafik sigortalarının primleri yükseldi, hem de son bir yılda yüzde 129 arttı. Zammın farklı sebepleri var. Şirketlerin 8 yıllık zararlarını kapatması en önemli etken.
Şubat 2015'te 266 liraya yaptırdığınız sigortanıza, bu şubatta yenilerken en düşük 610 lira ödeyeceksiniz. Bir de hasarlı sürücüyseniz, yani yıl içinde bir tane bile hasar yaptıysanız, prim artış oranı yüzde 160'ı bile geçiyor. Hürriyet Gazetesi yazarı Noğan Doğan faiş zammın sebebeplerini yazdı.
İKİ SENE ÖNCE 250 TL
Trafik sigortalarının primleri son bir yılda ortalama yüzde 129 arttı. Ortalama fiyatlara bakıldığında (otomobil, kamyon, motosiklet, traktör dahil trafikteki tüm araçlardan alınan primlerin yıllık ortalaması) 2015'in Şubat ayında 266 liraya yaptırdığınız sigortanıza, bu Şubat'ta yenilerken en düşük 610 lira ödeyeceksiniz. Yıl içinde bir tane bile hasar yaptıysanız, prim artış oranı yüzde 160'ı bile geçiyor.
Oysa çok uzun değil, iki sene önce 2014 yılında trafik sigortasının ortalama fiyatı 280 liraydı ve şirketine göre prim tutarı 250 liraya bile düşüyordu. Peki, ne değişti de son bir yılda trafik sigortasında kaos yaşanmaya başladı?
2006 yılına kadar trafik sigortasının primlerini de teminatlarını da Hazine Müsteşarlığıbelirliyordu. O dönem 7,2 milyon araç sigortalıydı ve ortalama sigorta primi 133 liraydı; otomobiller ortalama 110 lira, taksiler 374 lira, minibüsler 269 lira ödüyordu. 2006 yılında ise yapılan bir düzenleme ile teminatlar yine Hazine tarafından belirlenirken, primlerde ise yarı serbest uygulamaya geçildi.
En yüksek fiyatı Hazine tespit ediyor, sigorta şirketleri bu oranlar içinde primleri belirleyip, Hazine'nin onayına sunuyordu. O dönemde Hazine'nin şirketlere tanıdığı en yüksek prim artış oranı ise yüzde 250'yi geçmiyordu.
8 YILLIK ZARARI KAPATIYORLAR
2014'ün başında ise yeniden bir düzenleme yapıldı ve yine sigorta teminatlarını Hazine belirlemeye devam ederken, trafik sigortasında tam serbest döneme geçildi. Sigortaşirketlerine primleri istediği gibi belirleme hakkı tanındı. İşte ne olduysa bundan sonra oldu. En çok poliçenin satıldığı ki, 2013'ün sonunda trafik poliçe sayısı 14.5 milyon adetti- trafik sigortasında 50'nin üzerinde sigorta şirketi, daha çok prim
üretmek, pazar payını artırmak, daha çok para kazanmak için birbirleri ile kıyasıya rekabete girdi. Rekabetin odağında ise fiyat vardı. Amaç, fiyatları düşürüp, daha fazla poliçe satmaktı. Hal böyle olunca da 2013'ün sonunda ortalama trafik sigortası primi 300 lirayken, biranda fiyatlar önce 280 liralara, sonra 250 liralara indi; hatta kimi şirketler primlerini 200 liranın altına çekti ki, o dönemde 170 liraya poliçe satıldığı
bile oldu.
Tüketici de haklı olarak en uygun fiyatı araştırıp, ucuza sigorta yaptırmaya başladı. İşin ilginç tarafı, bugün 'trafik sigortasından zarar ediyoruz' diyerek, prim artışlarını savunansigorta şirketleri, serbest tarifeye geçildiği ve kıyasıya rekabete girip, fiyatları düşürdükleri 2014 yılını, trafik sigortasında 885 milyon lira zararla kapattılar. 2012 yılında 1,2 milyar lira, 2013 yılında 654 milyon lira trafikten zarar ettiler. Maalesef sigorta şirketleri zarar ettiklerini bile bile rekabet uğruna fiyatları aşağı çektiler, tüketiciyi de yıllardır ucuz trafik sigortasına alıştırdılar. Ve artık bıçak kemiğe dayandı, son 10 yılda zarar, 9 milyar liraya kadar çıktı, şirketlerin altından kalkamayacağı hale geldi. Şimdi de bunun faturasını tüketici, yüksek primlerle ödüyor. Sigortacılar 10 yıllık zararı yüzde 129 zamla 1,5 yılda kapatmaya çalışıyor.
YARGI FATURASI TÜKETİCİYE YANSIYOR
Son yıllarda yargı kararları da trafik sigortasında fiyat artışındaki en büyük etkenlerden biri. Ödediği tazminatı yetersiz bulan tüketicilerin hukuka başvurmaları ve özellikle vefat tazminatının hesaplanmasında standart olmaması nedeniylemahkemelerin farklı farklı tazminatlara hükmetmesi; sigorta şirketlerinin ödediği ölüm ve sakatlık tazminatlarını ciddi artırdı. Öyle ki, şirketlerin ödediği toplam tazminatın içinde ölüm, sakatlık tazminatı 2010 yılında yüzde 17 iken, 2015 yılında bu oran yüzde 60'lara kadar çıktı. Yine son yıllarda mahkemelerin, 'sürücü kusurlu da olsa, yakınlarına sigortadan ölüm tazminatı ödenir' kararı vermesi; sigorta şirketlerini, hesaba katmadıkları ama ödemek zorunda oldukları bir maliyetle karşı karşıya bıraktı.
Daha da vahimi, trafik sigortasında kanunla zaman aşımı süresinin 10 yıl olması, tüm bu yargı kararlarının da geçmişi kapsaması nedeniyle; bir taraftan sigortadan düşük tazminat alanlar, diğer taraftan geçmişte yakınlarını kaybeden ancak kusur nedeniyle tazminata hak kazanamayanlar mahkemelere müracaat etmeye başladı. Bugün toplam ödenecek tazminatın yüzde 52'sine yakını mahkemelerde dava olarak
görülüyor, sigorta şirketleri de artık tazminatları mahkeme kararlarına göre ödüyor. İşte size, trafik sigortasındaki prim artışının ve yaşanan kaosun nedeni.
TRAFİK SİGORTASI NEDİR
Neyi Karşılar
Tüm araç sahiplerinin trafikte üçüncü kişilere karşı verecekleri bedeni ve maddi zararları karşılayan sorumluluk sigortasıdır. Trafikte üçüncü kişilerin ölümüne neden olursanızsigorta ölenlerin yakınlarına kişi
başına 310 bin lira, kaza başına da farklı araç türlerine göre 1,5 ila 3,1 milyon lira ölüm tazminatı öder.
Kazada birilerinin sakat kalmasına neden olursanız, o kişiye, kişi başına 310 bin lira, kaza başına da 1,5 ila 3,1 milyon lira sakatlık tazminatı öder. Trafikte karşı tarafın aracına zarar verirseniz, limitler dahilinde araç başına 31 bin lira, kaza başına da 62 bin lira maddi hasar ödemesi yapar.
Kaza kendi kusurunuzdan kaynaklanmışsa araçtaki yolcular tazminat öder.
Neyi Karşılamaz
Aracınız çalınır, yanar, terör olayları nedeniyle yakılırsa sigorta ödemez. Kendi aracınıza verdiğiniz zararı karşılamaz. Kaza sırasında kendi aracınızdaki zararı karşılamaz, karşı tarafınkini karşılar. Aracınızda kendi kusurunuzdan kaynaklı maddi hasarları karşılamaz. (Kaynak:Hürriyet)