Adnan İSLAMOĞULLARI


[email protected]
'Ananız soğan, babanız sarımsak, nasıl güzel kokabilirsiniz!'. Bir Arap atasözü bu; Tayyip Erdoğan ve arkadaşları "Millî görüş gömleğimizi çıkardık" dediklerinde yazmışız yaklaşık on beş yıl evvel…
Bir habis ur gibi ülkenin geleceğine sızan ve metastas yaparak büyüyen, bünyeyi saran bir büyük cehâletin, bir büyük görgüsüzlüğün, bir büyük hamâsetin, bir büyük hamâkatin ve içinde yaşadığımız süreçte bir büyük ihânetin arı kovanı bu zihin, bu kafa yapısı, bu stratejik cinnet, bu siyâsi öngörüsüzlük, bu tarih dışılık, bu hayalperestlik…
İflâh olmaz bir Türk alerjisi ve iflah olmaz Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı, marazî bir dini telâkkî temeli, içi boş, kof, bilgisiz bir hamâsî Osmanlıcılık, iktidârın şehvetiyle birleşince ülke mâcerâperest bir güruhun elindeki ateşe dönüştü… Ateşi bilmeyen yaramaz bir çocuğun elindeki tehlike değil bu… Yılanı ip zanneden bir hamâkatin eseri… Ülkeyi kan gölüne çeviren, yangın yerine çeviren bir aymazlık bu…
"Ortadoğu'da bizden habersiz ve izinsiz yaprak bile kıpırdayamaz" diyecek kadar gözü dönmüş bir câhillik bu…
"Kimse bizim gücümüzü test etmeye kalkmasın" deyip Ortadoğu'nun kıçıkırık örgütlerinin tehditlerine bile cevap veremeyen bir devlet terbiyesi ve geleneğinin yokluğu bu…
'Devletin mehâbeti' kavramını hiç ama hiç duymayan bir ayak takımı sergüzeştliği bu…
Mısır'da ölen bir kız için hıçkırıklara boğulup vatan evlâtları için bir tek gözyaşı bile dökemeyen Türk kompleksinin vücûd bulmuş kadrolarının siyâsal iflâsı bu…
Dine dâir ne kadar değer varsa tamamını on üç senede ayaklar altına alan bir dinî algının devlet katlarından yayılan ifrâzatı bu…
Ahlâka dâir ne kadar değer varsa fıkıhçı profesörler ve bizzat Diyanet İşleri tarafından kılıf uydurularak tecviz edilmesi, cevaz bulması hâli bu…
Bir iflâs bu kısaca…
Dış politikanın iflâsı…
Güvenlik konseptinin iflâsı…
Diyânet İşleri'nin iflâsı…
İlâhiyat Fakültelerinin iflâsı…
Akademinin iflâsı…
Şairlerinin, düşünürlerinin iflâsı…
Şehirlerin TOKİ mârifetiyle iflâsı…
Eğitimin iflâsı…
Elli yıldır göklere çıkarılan İmam-Hatip'lerin ürettiği insan tipinin iflâsı…
Cemaatlerin iflâsı… Şeyh efendilerin, kanaat önderlerinin iflâsı…
İnsan haddehânesi olması lâzım gelen tekkelerin iflâsı…
Hırsızlık, yalan, dolan, liyakatsizlik, ihânet ve cümle hakikatler karşısından susan herkesin iflâsı…
Topyekûn bir iflâs hâli bu…
Ankara'nın en stratejik yerindeki eylemi haber alamayan(!) Millî İstihbarat Teşkilâtı'nın iflâsı bu…
Yıllardır Türkmenleri görmezden gelen ama milyonlarca Suriyeli'yi kontrolsüzce ülkeye kabul eden, ülkede kontrolsüzce gezmesine çanak tutan ve ayrıcalıklar tanıyan siyâsî irâdenin iflâsı bu…
"Kobani'deki kardeşlerinin alnından öpen" stratejik cinnetin iflâsı bu…

* * * * *
Bu ülkenin bir tek umudu vardır… O umudun adı ülkücüler ve Milliyetçi Hareket Partisi'dir… BU sebeple MHP önemlidir… Bu sebeple MHP'deki liyâkatsizliğin sona ermesi bu ülkenin geleceği için çok önemlidir. Bu sebeple sırf muhalif oldukları için il teşkilâtlarını kapatan 'hastalıklı kafa'nın MHP ve Ülkücü Hareket'in yakasından düşmesi çok önemlidir. Bu sebeple MHP'nin ve Ülkücü Hareket'in kadîm Türk milliyetçiliği çizgisine, kadîm Ülkücü çizgiye, kadîm aksiyonerliğine dönmesi çok önemlidir…
Çünkü Ülkücü Hareket bu ülkenin tek umududur. Bu umudun üzerine çöken liyakatsizlik, öngörüsüzlük, atâlet, ölü toprağı, stratejisizlik, eylemsizlik, vefasızlık, mâziyle kopuk ve gelecekle ilgisiz ve câhil güruh yalnızca Ülkücü Hareket'in değil, ülkenin önünde suya direnen bir baraj kapağı gibi durdukça Türk'ün ve Türkiye'nin geleceği kaybedilecektir….
Adnan İSLAMOĞULLARI