Paris Barış Konferansı’nda alınan kararlar uyarınca hazırlıklarını tamamlayan Yunanistan, İzmir’i İşgale hazır olduğunu İngiltere’ye bildirdi. Bunun üzerine İngiltere’nin İzmir’deki temsilcisi, İzmir Valisi’ne 14 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlıların karaya asker çıkaracaklarını bildirdi. Yunanlıların İzmir’e asker çıkaracaklarının duyulması üzerine yurtsever İzmirli gençler 14-15 Mayıs 1919 gecesi Bahri Baba Parkı’nda binlerce kişinin katıldığı bir miting düzenlediler ve İzmir’in savunulmasına karar verdiler. 15 Mayıs 1919 sabahı İtilaf Devletlerine ait savaş gemileri, İzmir Limanı’na girerek toplarını hükûmet binası ve askerî kışlalara çevirdiler. Ayrıca şehirdeki İngiliz ve Fransız kuvvetleri, kilit noktalarda güvenliği sağladılar. Şehirde yaşayan azınlıklar ise sahilleri süsleyerek sevinç gösterileriyle İzmir’e çıkarma yapan Yunan askerlerini karşılıyorlardı. Kıyıya yanaşan gemilerden inen Yunan askerleri, kışla ve hükûmet konağına azınlıkların alkışları arasında ilerliyorlardı. Bu sırada genç bir gazeteci, Yunanlı askerlere doğru yürüdü ve en önden giden Yunan Millî Muhafız Alayının bayrağını taşıyan askere ateş etti. Bu askerin ölümünden sonra genç gazeteci, silahının içindeki kurşunlar bitene kadar Yunan askerlerine ateş etmeyi sürdürdü. İlk şaşkınlıkla dağılan Yunanlılar, saldıranın tek bir kişi olduğunu görünce hemen toparlanarak bu gazeteciyi orada şehit ettiler. Yurdun işgal ine, özgürlüklerinin elinden alınmasına ve tutsaklığa karşı çıkan bu gazeteci, İzmir’de yayımlanan Hukuku beşer (İnsan Hakları) gazetesi muhabiri Hasan Tahsin idi.