Türk İslam geleneğinde doğum günü oldukça tartışmalı bir konu. Kimilerine göre geleneğimizde yok, kimilerine göre kutlanabilir.
Peki geleneğimizde doğum günü kutlaması var mı yok mu? Bunun için en kolay yöntem Osmanlı Tarihine bakmak.
Osmanlı'da bu gelenek Batılılaşma hareketlerinin etkisiyle Tanzimat döneminde başlıyor.
Sultan II.Abdülhamid döneminde de bu gelenek devam etmiş hem yurt içinde hem yurt dışında kutlamalar yapılmış.
II.Abdülhamid'in kızının anılarında anlattığına göre doğum günü gecesi zarif eğlenceler tertip edilir, ziyafetler verilirmiş.
Saray ahalisi en güzel kıyafetlerini giyer, müzik eşliğinde tüm gece eğlenilirmiş.
Devlet binalarına bayrak ve ''Padişahım Çok Yaşa'' tabelaları asılırmış.
Öğleden sonra top atışı yapılırmış ancak o dönemde evlerin çoğu ahşap olduğu için yangın tehlikesi nedeniyle havai fişek yasaklanmış.
Osmanlı'da padişahın doğum günü kutlaması milli birlik ve beraberliğin gösterisi olduğu için kamuoyu tepkisinden çekinen muhalifler bile bu geleneğin bir parçası olmuşlar.
Devlet adamları, bürokratlar her türlü açılışı padişahın doğum gününde yapmışlar.
Devlet bürokrasisi bu törenleri padişaha bağlılıklarını göstermek için bir fırsat olarak görüp eğlenceler tertip ederek değerlendirmişler. Şairler de boş durmayıp padişaha şiirler yazmışlar.