16. yüzyılın sonlarında doğduğu bilinen Aşık Virani, Eğriboz adasında doğmuştur. Virani’nin gerçek adı, kayıtlarda yer almamıştır. Genellikle, Virani, Aşık Virani gibi lakapları kullanmıştır. Arapça, Farsça, Osmanlıca ve Türkçe dillerini iyi bilirdi. Hurufiliği benimsemiştir. Yedi Ulu Ozan’dan biridir. Yazdığı şiirlerle oldukça meşhur olmuştur.
Aşık Virani Hayatı
Aşık Virani, küçük yaşlardan itibaren tasavvuf eğitimi almaya başlamıştır. Birçok ünlü âlimden icazet alarak, dini eğitimler vermiştir. Necef’te din eğitimi vermiş, Kerbela’yı ziyaret etmiş ve burada bir süre kalmıştır. Bektaşiliğin ikinci büyük ismi olan Balım Sultan’dan el alarak, Bektaşiler arasında önemli bir yere sahip oldu. Şah Abbas’la görüşmelerde bulundu. Hayatını dini eğitim alarak ve bu eğitimleri yayarak geçirmiş olan şair, Bulgaristan’da da bir süre kaldı. Deliorman’da yer alan Demir Baba Tekkesi’nde de bir süre bulunmuş ve kendisinden de icazet almıştır. 17. Yüzyılın başlarında, Karlıova Hafızzade Türbesi’nde rahatsızlanarak, hayatını kaybetti. Mezarı da bu türbenin avlusunda bulunmaktadır.
Edebi Kişiliği
Virani, şiirlerini bir divanda bir araya getirmiştir. Genellikle, aruz ve hece ölçüsüyle şiirlerini yazan şair, hem halk edebiyatında, hem de klasik edebiyatta oldukça önemli bir yer edinmiştir. En tanınmış Bektaşi şairlerinden biridir. Eserlerinde genellikle dini ve tasavvufi konuları işlemiştir. Bektaşilik’e ve Hz. Ali’ye olan düşkünlüğü, şiirlerinde oldukça ön plana çıkmaktadır. Samimi ve eğitici bir dille şiirlerini kaleme alan Virani, aruz ölçüsüyle yazdığı şiirlerinde, ağır bir dil kullandığından dolayı, bu şiirleri halk arasında fazla bilinmemektedir. Bu şiirlerinde, eğitimi aldığı tasavvufi terimleri oldukça sıklıkla kullanmıştır.
Eserleri
Virani’nin günümüze kadar ulaşmış çok az edebi eseri bulunmaktadır. Risalesinde, Hurufilik’ten bahsetmiştir. Divanında ise yazmış olduğu şiirleri bir araya getirmiştir.
Bir palâsı fahr edip olmak diler isen bekâ
Ferd-i yektâ ol görem dersen cemâl-i Kibriyâ
Bu sözü böyle buyurmuş Enbiyâ vü Evliyâ
Terk ü tecrid olmayan alemde sultan olmadı
Ey Virânî geç geçenden Şâh’a gönder gel yüzü
Suret-i imred cemâl-i Hakk’tır ana aç gözü
Cümle irfan erleri geldi dediler bu sözü
Terk ü tecrid olmayan âlemde sultan olmadı