HZ ZEYNEP BİNTİ CAHŞ (RA)

"Zeyneb,Resulullah'ın yanındaki mevkii itibariyle benimle boy ölçüşürdü Zeyneb'den daha dindar, ondan daha doğru, akrabasıyla ondan daha çok ilgilenen ve ondan daha fazla sadaka veren bir kadın görmedim" Hz Aişe radıyallahu anha

Babası, Esed İbn Huzeyme oğullarından Cahş İbn Riab İbn Ya'mur'dur



Annesi;Resul-ü Kibriya Efendimiz aleyhissalatu vesselam'ın halası olan Umeyme Binti Abdilmuttalib'dir


NESEBİ:
Zeyneb binti Cahş b Rebab b Ya'mür b Sabre b Mürre b Kesîr b Ğumm b Dûdân b Esed b Huzeyme el-Esediyye


KÜNYE VE LAKABLARI:
Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam Zeyneb Validemizden; yumuşak huylu, yufka yürekli ve çok dua eden manasına gelen "evvahe" diye bahsederdi


ŞEMAİLİ VE AHLAKI:
Hz Zeyneb Validemizin üstün bir güzelliği vardı Doğruluk ve günahtan sakınma hususunda da öyleydi İbadetlerinde son derece hassastı, bunun en büyük kanıtlarından biri; Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam kendisine evlenmek için teklif gönderdiğinde Zeyneb Validemiz, Efendimizi çok seviyor olmasına rağmen: "İstihare etmeden karar veremem" demiştir Aynı zamanda çok kanaatkâr, cömert ve yüksek bir ahlaka sahipti


BAZI ÖZELLİKLERİ:

v Hz Zeyneb binti Cahş Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in yedinci zevcesidir

v Mübarek annemiz aynı zamanda, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın halasının kızıdır



v Medine'ye hicret eden ilk Müslümanlar arasındadır



v Zeynep Binti Cahş el işlerinde becerikli bir kadındı Deriyi sepiler, ondan deri eşyaları diker ve bunların gelirini Allah yolunda sadaka olarak dağıtırdı



v Hassas ve hayırsever bir kadın olduğu için Efendimiz aleyhissalatu vesselam'ın iltifatına mazhar olmuştur



v Hz Zeynep validemiz radıyallahu anha, o denli dürüst ve asil bir kadındı ki, Hz Aişe validemize iftira atıldığı zaman: "Onun iyiliğinden başka bir şey bilmiyorum" demişti Rakibi olan biri için bu şekilde konuşması onun takvada ne kadar ileri olduğunu gösterir



v Hz Zeynep çok samimi bir Müslüman idi İmanında sadık idi Cenab-ı Hakk'ı hoşnut etmeyecek her hareketten sakınırdı



v Hz Zeynep âlicenâb bir kadındı Kendisi çalışarak geçimini kazanır ve kazancını Allah yolunda harcardı Bir defa Hz Ömer radıyallahu anh, ona yıllık tahsisatını göndermiş Hz Zeynep bunun üzerine bir şey yayarak Râfi'in kızı Nedre'yi çağırmış ve gelen tahsisatı akrabasıyla öksüzlere dağıtmasını söylemişti Nedre buna itiraz ederek kendisinin de bir hakkı bulunduğunu söylemiş, geride kalan miktarı da ona vermiş, sonra: "Ya Rabbi! Artık beni Ömer'in ihsanlarına muhtaç etme!" demiş ve o sene vefat etmişti



v "Hz Zeynep radıyallahu anha İslamiyet'i ilk kabul edenler arasında idi"



v Hz Zeyneb, dindarlık, takva, cömertlik ve iyilik bakımından Peygamberimizin hanımlarının en seçkiniydi



v Zeyneb Validemiz radıyallahu anha, yaptığı iki evlilikle, cahiliyeye ait iki bâtıl düşüncenin yıkılmasına sebep olmuştur


v Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'ın ahirete irtihalinden sonra vefat eden ilk hanımı odur


HAYATI HAKKINDA KISA KISA:

Daha önce adı Berre idi Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem sonradan adını Zeyneb olarak değiştirmiştir


Cahiliye devrinde evlatlığının boşadığı kadın ile bir kimse evlenemezdi Evlatlıklar öz evlat gibi kabul ediliyor, mirastan hak kazanabiliyordu


Aynı zamanda da azatlı bir köle bile olsa bir kimse, asil biriyle de evlenemezdi İnsanlar arasındaki bu seviye farkı içtimai hayatı olumsuz yönde etkiliyordu İşte bu yanlışları yıkmak için Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Berre'yi, azatlı kölesi ve evlatlığı Zeyd İbn Muhammed (Zeyd İbn Harise) ile Allah'ın emrine uymak için evlendirdi


Berre güzelliği, gençliği, soyu ve Peygamber'e yakınlığı sebebiyle farklı olduğunu düşünüyordu Bu yüzden Zeyd ile evlenmeyi hem kendisi hem de kardeşi Abdullah b Cahş istemiyordu Berre için uygun kişinin Resulullah olduğunu düşünüyorlardı Berre Zeyd için: "Ben onunla hiçbir şekilde evlenmem" dedi


Bunun üzerine şu ayet indi: "Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açık bir sapıklık etmiş olur" (Ahzab:36)


Bunun üzerine Berre Binti Cahş, Allah'a ve Resulüne itaat etmek için Zeyd İbn Harise ile evlendi ancak her ikisi de mutlu olamadılar Zeyd birkaç defa boşanmak istediyse de Efendimiz boşamamasını rica etti Fakat buna rağmen Zeyd, Berre Binti Cahş'tan ayrıldı


Aslında Efendimiz Zeyd'den boşanmamasını istediği zaman onların mutlaka boşanacaklarını ve iddeti dolduktan sonra da kendisiyle evleneceğini biliyordu, Allah celle celaluhu bunu ona bildirmişti ancak halkın dedikodu çıkarmasından çekinen Resulullah bunu açıklamamıştı


Efendimiz'in (aleyhi ekmelüttehâyâ) bunu ilk başlarda gizlemesinin nedeni; cahiliye döneminde bir çocuk evlatlık alındımı insanlar evlat edinilen çocuğu o ailenin öz çocuğu gibi kabul ederlerdi Bunun üzerine Cenab-ı Hakk celle celaluhu Ahzab Suresi'nin 4 ve 5 ayetlerini indirdi


Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu cahiliye âdetini ortadan kaldırmak için ve Zeyneb'in ve ailesinin aslında kendisiyle evlenmesini istediklerini bildiğinden Hz Zeyneb'e iddeti dolduktan sonra evlenmek için teklif gönderdi


Bu teklifin akabinde Cibril aleyhisselam müjdeli haberi getirecekti…


Bir gece Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hz Aişe ile oturup konuştuğu sırada kendisine vahiy geldi Vahiy hali geçince gülümsemeye başladı ve şöyle buyurdu: "Berre Binti Cahş'a kim gidip Allah'ın, onu bana gökte nikâhladığını müjdeler"


Böylelikle Cenab-ı Hakk Resulüne, Ahzab Suresi 37 ayeti ile Zeyneb'e nikâhladığını bildirmiş oluyordu


Resulullah Efendimiz onunla nikâhlandıktan sonra adını Zeynep olarak değiştirdi


Cahiliye dönemindeki evlatlıkların boşadığı hanımla evlenmeme âdeti de bu şekilde kalkmış oldu


Efendimiz aleyhissalatu vesselam ile Zeynep Validemiz'in evlenmesi hicretin beşinci yılına denk gelir Evlendiklerinde Zeyneb Validemiz 35 yaşında idi


Hz Zeyneb'in cenaze namazı Hz Ömer tarafından kılınmıştı Hz Ömer, Peygamber'in hanımlarından hayatta olanlara cesedin kimin tarafından mezara indirilmesi icab ettiğini sormuştu Peygamber hanımları evlerine girenlerin bu vazifeyi yapabileceklerini söylemişler, onun için cesed Muhammed bin Abdullah bin Cahş ile Abdullah bin Ebî Ahmed bin Cahş tarafından kabre indirilmişti Hz Zeyneb, hicretin yirminci senesinde vefat etmiştir


HAKKINDAKİ AYETLER:


v "Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun İnsanlardan çekiniyordun Hâlbuki Allah kendisini saymana daha lâyıktı Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık olmasın Allah'ın emri de yerine getirilmiştir" (Ahzab:37)


Ayet Hakkında Açıklama:
Bu ayet-i kerimenin birinci kısmında Zeyd'in Zeyneb'i boşamasından, ikinci kısmında Zeyneb'in Resul-i Ekrem'le evlenmesinden bahsolunmaktadır
v "Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin Fakat çağırıldığınız vakit girinYemeği yediğinizde de hemen dağılın Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz Hem O'nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorunBöyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız yokturOndan sonra hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz Çünkü bu Allah katında çok büyük bir günahtır" (Ahzab:53)


Ayet Hakkında Açıklama:
İbnü Abbas'tan rivayet olunduğuna göre, birtakım kimselere zaman zaman Resulullah'ın evinde yemek yediriliyordu Bunlar bazen, yemekten önce yetişinceye kadar bekliyorlar, yemekten sonra da hemen çıkıp gitmiyorlar, Resulullah (sav) sıkılıyordu, bu ayet nazil oldu Hz Zeyneb ile evlendiği zaman yapılan düğün yemeğinde nazil olduğu da Buharî, Tirmizî ve başka kitaplarda Hz Enes'ten rivayet olunmuştur
HAKKINDAKİ HADİSLER:


v Hz Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Zeyneb binti Cahş'ın düğününde verdiği ziyafeti, diğer zevcelerinin hiç birinin düğününde vermemiştir Bu düğünde bir koyun kesti"
Bir rivayette şöyle der: "Zeyneb'in düğününe gelenlere doyarak sofrayı terk etmelerine kadar ekmek ve et yedirdi"
v Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam, Hz Zeyneb radıyallahu anha ile evlendiğinde, Enes bin Malik'in annesi Ümmü Süleym, yağda kavrulmuş Medine hurması göndermiştir Bu yemek ancak iki kişiyi doyuracak miktardadır Yemeği getiren Hz Enes anlatıyor:
"Nebî aleyhissalatu vesselam ***ürdüğümü kabul etti ve: "Bana, Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Ali'yi (radıyallahu anhüm ecmain) çağır" diye emretti Bu arada daha birçok kimsenin ismini zikretti Resulullahın azıcık bir yiyecek için birçok kimseyi çağırmayı bana emretmesine şaştım Ama emrine aykırı hareket edemezdim Onların hepsini çağırdım Bu sefer: "Bak, Mescid'de kim varsa, onları da çağır" dedi Öyle yaptım Mescid'e gidip, orada namaz kılan kimi buldumsa onlara: "Resulullah'ın düğün ziyafetine buyurunuz" dedim Geldiler Nihayet sofra doldu Bana: "Mescid'de kimse kalmadı mı?" diye sordu Hayır dedim Bu sefer: "Bak, yolda kim varsa, onları da çağır" dedi
Çağırdım Odalar da doldu "Gelmeyen kimse kaldı mı?" diye sordular Hayır Ya Resulallah dedim "Haydi çanağı getir" buyurdu Getirip önüne koydum Elini çanağın üzerine koyup bereket duasında bulundu Bundan sonra: "Onar onar halkalansınlar ve herkes kendi önünden yesin" buyurdu Davetliler emredilen şekil üzere oturarak doyuncaya kadar yediler Böylece bütün davetliler bölük bölük gelip yiyip gittiler
Ben çanaktaki hurmaya bakıyordum Sofada ve odalarda bulunanların hepsi ondan doyuncaya kadar yedikleri halde çanaktaki hurma getirdiğim gibi duruyordu
Resulullah bana: "Ey Enes, kaldır" diye emretti Bende çanağı kaldırdım Sonra da annemin yanına vardım Hadiseyi olduğu gibi anlattım Annem de bana: "Hiç hayret etmene gerek yok! Eğer, Allah ondan bütün Medine'lilerin yemesini dilemiş olsaydı, hepsi de yer ve doyarlardı" dedi


v Bir gün Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah'ın nasip ettiği ganimetleri muhacir ve ensarın teşkil ettiği bir topluluk arasında taksim ederken Zeynep Binti Cahş söze karıştı Ömer İbnu'l-Hattab onu azarlayınca Resulullah aleyhissalatu vesselam ona: "Ömer! Onunla uğraşma O evvahe (yumuşak huylu, yufka yürekli ve çok dua eden) dir" dedi


v Enes İbn-i Malik demiştir ki: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir kere mescide girmişti Girince mescidin iki direği arasına bir ip çekilmiş olduğunu gördü: "Bu ip nedir?" diye sordu Ashab-ı Kiram: "Bu Zeyneb'in ipidir Zeyneb, (namazda ayakta durmaktan) yorulunca bu ipe tutunur", dediler Nebî sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Hayır, (ibadette böyle güçlük ihtiyar edilmez) Bu ipi çözünüz Sizin biriniz zinde ve münbesit oldukça namazını ayakta kılsın Yorulunca da hemen otursun ve namazını oturduğu halde tamamlasın"
v Hz Aişe radıyallahu anha rivayet ediyor: "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bize: "Sizin, kolu en uzun olanınız, bana en evvel gelip kavuşanınızdır" buyurmuştu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in vefatından sonra birimizin evinde toplanmış, duvara uzatarak kollarımızın uzunluğunu ölçüşmüştük Biz, bunu yaptıktan bir müddet sonra, içimizden Zeyneb binti Cahş vefat etti Kendisi kısa boylu idi Bizden uzun değildi O zaman anladık ki: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in "Uzun kollu olanınız" buyurmasından maksadı, sadaka vermekte eli en açık olan imiş Zira Zeyneb elleriyle hayır yapan ve Allah yolunda harcayan bir kadındı"
v Mü'minlerin emiri Ömer İbnu'l-Hattab Medain'in fethinden sonra elde edilen ganimetleri taksim etmek istediğinde Zeyneb binti Cahş'a oniki bin dirhem verdi Bunun üzerine Zeyneb şöyle demeye başladı: "Allah'ım! Gelecek yıl bu paraya beni eriştirme çünkü o bir fitnedir" Daha sonra o parayı akrabalarına ve ihtiyaç sahiplerine dağıttı Bu mü'minlerin emiri Ömer İbnu'l-Hattab'a erişince şöyle dedi: "Bu kadın, bununla hayrı istemiştir"
Ömer radıyallahu anh, onun kapısında durdu ve içeriye selam gönderip şöyle dedi: "Verdiğim parayı dağıttığını duydum Bin dirhem daha gönderiyorum Onu bari elinde tut" Zeyneb radıyallahu anha yine önceki gibi hepsini akrabalarına ve ihtiyaç sahiplerine dağıttı
v Arabistan'da "Meğarra" denen kırmızı renkli bir toprak vardır Eskiden bununla kumaş boyarlardı Bu renk Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in hiç hoşuna gitmezdi Bir keresinde Hz Zeyneb radıyallahu anha bununla kumaş boyuyordu Allah Resulü eve gelip de bunu görünce geri gitti
Zeyneb radıyallahu anha durumu anladı ve kumaşı yıkayıp boyayı çıkarttı Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem tekrar eve geldiğinde o renkte bir şey göremeyince içeri girdi Ebu Davûd, Libâs/17


HAKKINDA SÖYLENENLER:


v "Övgüye layık, ibadetine düşkün, yetim ve dulların sığınağı" Hz Aişe (ra)
v "Allah, Zeynep bint-i Cahş'a rahmet etsin O, şu dünyada erişemeyeceği şerefe erişmiş Allah, o'nu dünyada Peygamberine zevce yapmış ve Kur'an'da zikretmişti" Hz Aişe (ra)
v "Resulullah onu beğenirdi Zira Saliha, çok oruç tutan, çok namaz kılan, miskinler için sadaka dağıtan bir kadındı" Ümmü Seleme (ra)
v "O beni Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in diğer hanımlarından üstün tutardı Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in hanımlarına karşı onun halasının kızı olmakla övünürdü Hepsini velileri evlendirmişken, onu Allah evlendirmişti" Hz Aişe (ra)
v "Resulullah ile evleneceği haberi gelince Zeynep radıyallahu anha secde etti" İbn Abbas (ra)
v "Onun güzelliği ve diğer özelliklerinden dolayı beni yine kıskançlık tutmuştu İşlerin en büyüğü ve en üstünü, ona yapılandı ki Allah onu gökte nikâhlamıştı" Hz Aişe (ra)
v Hz Zeyneb validemiz vefat ettiğinde Hz Aişe validemiz: "Övgüye layık, ibadetine düşkün, yetim ve dulların sığınağı gitti" demiştir


SÖZLERİNDEN SEÇTİKLERİMİZ:


v Ey Allah'ın Resulü! Vallahi, ben diğer hanımlarından herhangi biri gibi değilim Diğer hanımlarını babaları, kardeşleri veya aileleri evlendirmiştir Beni ise Allah seninle semâda evlendirmiştir
v Ben kefenimi hazırladım Mü'minlerin emiri Ömer de bir kefen gönderecek Bu iki kefenden birini sadaka olarak verin İzarımı (belden aşağı giyilen peştemala benzer giysi) sadaka olarak verebilirseniz verin
v Beni velisiz ve şahitsiz olarak Allah bizzat ayet-i kerime ile evlendirdi


KAYNAKLAR


1- Hak Dini Kur'an Dili-c6-Elmalılı M Hamdi Yazır-Feza Gazetecilik-İstanbul

2- Asr-ı Saadet-c1-Ahmed Nedvi, Said Sahib Ensari-Şamil Yayınevi-İstanbul-1985

3- Asr-ı Saadet-c2-Ahmed Nedvi, Said Sahib Ensari-Şamil Yayınevi-İstanbul-1985
4- Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabeler)- Abdulaziz eş-Şennavi- Uysal Kitabevi-Ankara-1991
5- Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi-Zeynü'd-din Ahmed b Ahmed Abdi'l-Latifi'z-Zebîdî-Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

6- El-İsabe Seçkin Sahabeler-İbnu Hacer el-Askalânî-Sağlam Yayınevi-İstanbul-2008
7- Asr-ı Saadet-c1-Mevlânâ Şibli-Eser Neşriyat-İstanbul-1977
8- Asr-ı Saadet-c2-Mevlânâ Şibli-Eser Neşriyat-İstanbul-1977
9- Mektubat-Bediüzzaman Said Nursî-Zehra Yayıncılık-İstanbul-2007
10- Meşahîru'n-Nisa-c1-H Mehmed Zihni-Şamil Yayınevi-İstanbul-1982
11- Kütüb-i Sitte-c10-Prof Dr İbrahim Canan-Akçağ Yayınevi-1993
12- Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi-c1-Heyet-Çağ Yayınları-İstanbul-1992
13- Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz-c2-Reşit Haylamaz-Işık Yayınları-İzmir-2007

14- Hatemü'l-Enbiya Hazreti Muhammed ve Hayatı-Ali Himmet Berki-Osman Keskioğlu-Diyanet İşleri Başkanlığı Yay-Ankara-2005

15- Son Peygamber Hz Muhammed Sîretü'n-Nebî-Mevlânâ Şiblî Numânî-İz Yayıncılık-İstanbul-2008
16- İnsanlığın İftihar Tablosu Sonsuz Nur-c2-M Fethullah Gülen-Feza Yayıncılık-İstanbul-1994
17- Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı-c2-Salih Suruç-Feza Gazetecilik-İstanbul